yeşilçam sinemadan çok öte.
sosyal ve çevresel belgeler haline geldi filmleri.
o açıdan çöp diyemeyiz.
konularına gelince.
kardeş bizim halkımızın eğitim seviyesi hala 8 sınıf falan. yani ortalama eğitim seviyesi 8. sınıf.
o film çevirince izletmek, satmak zorundasın.
ne bekliyoruz ki başka.
zannımca yeşilçam ve türk sineması farklı şeylerdir. yeşilçam denilen olgu ucuz aşk filmlerini tabir ederken, türk sineması ise daha farklıdır, siyasidir. metin ki zaten kendisi de yeşilçam olgusuna karşıdır. bu ismin türk sinemasını kötülemek için kullanıldığını söyler. bu ikisinden de ayrı olarak auteur yönetmenler vardır ki metin erksan zannımca hayatının son dönemlerinde kendini bu sınıfa koymaktadır.
bu filmleri hepimiz küçükken tüplü televizyonlardan izledik, repliklerini ezberledik güldük ama şimdi anlıyorum ki bunların büyük bir kısmı oldukça yavan, sanatsal değer taşımayan filmlermiş. özellikle darbe sonrası bu yeşilçam güzel film çıkaramamıştır. zaten o dönemden sonra türk sineması ömer kavur, zeki ökten gibi yönetmenler sayesinde bir arayışa girdi ve hala da devam ediyor.