Maalesef fark etmeden milletimize bazı şeyleri empoze etmişlerdir. Mesela bakıyorsunuz en salak karakterlerin isimleri dinen güzel saydığımız isimler. recep şaban ramazan gibi... Kim çocuğunun ismine şimdi şaban koyar ki? Oysa ki şaban bizim mübarek 3 aylarımızdan biri
Bakıyorsun hizmetçilerin başları hep kapalı. Zengin ve çağdaş gösterilen kadınlar hep açık saçık. Köylü kızın güzelleşmek için ilk adımı başını açmak oluyor.
Hacı, hocalar hep sapık, tacizci oluyor nedense. Bu filmlerle büyümüş nesilden de aynı şeyleri duyuyorsunuz maalesef. Hacı, hoca dedin mi bi geri basarlar çünkü bu filmlerle onu kodlamışlar.
yeşilçam denen dünyanın en dandik, en rezil, enb bayağı, en kalitesiz, en yerlerde sürünen, en pof, en tırt sinema(!) müessesesinin; top, gay, luti ,oğlancı, livatacı, travesti, solcu deyyus ve ateist godoş takımından oluşmasından ötürüdür. adamlar militanlık, sokakta teröristlik yaparken, boş vakitlerinde sinema çeviriyorlardı, vakitleri yoktu netekim.
alenen olan düşmanlıktır. yeni kurulmuş bir cumhuriyetin azınlık kurucularının empoze etmek istedikleri batı medeniyeti yaşam tarzını her alanda yaydıkları gibi sinema sektöründe kullanmaları olağandır. izlediğimiz yeşilçam filmlerinde gösterilen tüm din adamları üçkağıtçı, çıkarcı, yalancı ve düzenbazdır. tabi onlara göre asıl sorun halkın rahatsız edici muhafazakar yaşantısını din temelinde misyon yürüten bir adama yıkmak daha kolaydır. hayranı oldukları aile içi ensest ilişkiler, alkol, uyuşturucu, hırsızlık gibi damarlarına işleyen modernist yeni yüzyıl akımlarını bu hodüklere aktarmanın en kolay yolu sinemadır. batının her konuda geldiği noktada uyguladığı düşün ve yap felsefesini frenleyen düşün ama sabret mottosunu yıkmak için bu ülkenin onlara göre geri kalmış din olgusunu parçalamaktır. onun içindir ki,kadının kafasındaki bez parçasıyla yapılan kavga aslında öbür kadının daha rahat soyunması içndir.
bu yazı bana cem yılmaz' ın bir gösterisini hatırlattı. orada cem diyor ki, '' bir uzaylı çizdim, dergi yayınlandıktan sonra telefon geldi, öyle uzaylı yok dedi karşıdaki adam bana. ulan yok zaten, seninde olmaman gerekiyor ama varsın. ''
şimdi bu yukarıdaki örneği niçin verdim ona gelelim. kendin söylüyorsun sinema, film diye bu bir kurgu, bir senaryo oradaki hoca tipi karikatürize edilmiş bir tip, kuran-ı kerim, hz muhammed ( s.a.v) e, herhangi bir hakaret yahut yaftalama yok. günümüzde sahte hocalar yokmu ?, şifa dağıtanlar, din üzerinden prim yapmayua çalışanlar yok mu?. var değil mi? he işte o kötülediğin filmler, gerçekte ki o şerefsiz, dinimizi sömüren kişilerin bir örneği.
olmayan düşmanlıktır. yeşilçam filmlerindeki karakterlerin %90'ının müslüman olduğunu düşünürsek olabilecek en aptalca önermedir. filmde oynayan ve sayıca kötü adamlardan daha fazla olan karakterler müslümandır. neden iyi karakterler hep müslüman diye soruyor mu kimse? hayır tabi ki, türkiye de halkın çoğunluğu ya müslüman ya ateist zaten ki bunlar bir de film karakteri olunca hepsi müslüman oluyor. söz konusu tipteki kötü adamlar türkiye'de genelde olduğu gibi yaptıklarını dinin arkasına sakladıkları için bu özellikleri daha ön plandadır, "kötü kalpli hacı amca" örneğinde (veya günümüz için rte) olduğu gibi. bu örnekleri her zaman gördük ve göreceğiz. dini kimliğini birilerinin gözüne sokan insanların genellikle bunun arkasına gizleyecekleri şeyler vardır.
yeşilçam filmleri de genellikle türkiye'yi anlatır, gördüklerini anlatır. bunun dışında alkol alıp önüne gelene saldıran kötü adam tipleri daha da çoktur yeşilçam da, hatta çoğunluğu böyledir. insan neden gidip de neden yobazlara takılır ki? adı üstünde yobaz, kafası o kadarına yeten bir insanın pek normal bir ahlaki yapıya sahip olmaması doğaldır.
ayrıca genelde hacıdan hocadan medet ummanın boş işler olduğu, cahil halkın dini duygularının nasıl sömürülebileceği irdelenmiştir ki bunlar hala yaşanan olaylardır. seneler sonra bile hala hastalanınca hocaya gidenler var, karısını kızını peşkeş çeken adamlar var ise az bile yapmıştır yeşilçam. ulan millete s.kini öptüren şeyh gördü bu ülke! daha kötüsü öpen salaklar gördü, oy verme hakkı olan salaklar...
efendiler, yeşilçam dediğimiz sinema geleneği televizyonlarda izlediğiniz filmlerden ibaret değildir. televizyonda izlediklerinizden çıkarımlar yapmak size bir veri verir elbette, velakin görüntüyü net göremezsiniz. nitekim efendiler, 1950'li yıllardan itibaren 1960'lara ve hatta 70'lere kadar türk sinemasında dini film furyası mevcut idi. dini film çekmek bir dönem ciddi ciddi moda idi. bu filmlerin bir alıcısı mevcut idi ve bu tarz filmler yapılıyordu. yeşilçam dini kötülemeyi kendine hedef edinseydi bu filmler namevcut olurdu. elbette hacı hocaların dini ögesiz filmlerde üçkağıtçı göterilmesi çok sık karşımıza çıkan bir gerçek. şimdi efendiler, hangimiz böyle bir zat ömrümde görmedim, duymadım, 'yok abi ben bilmiyom' diyebilir? zurna ve zıt denilen yer burada işte. çünkü ben bu tarz karikatürize edilmiş karakterleri dinin arınması, temizlenmesi için yapılmış icraatlar olarak görüyorum. hadi bakalım hodri meydan!..
yabancı filmlere genel olarak bakıldığında, bir kilise bir filmin bir karesine mutlaka girmiştir, yabancı film yapımcılarının din sevgisi ve propagandası işte takdire şayandır, bizlerin de bunu örnek almamız gereklidir, diğer toplumlara haşa bir dini dayatma için değil, kendi gelecek neslimize bu dini ve milli duyarlılığı öğretmek ve sevdirmek için bunu yapmalıyız.
dindar gözüken dincilerin dini kullanarak vicdanını rahatlatması sonucu oluşan olayları gösterir aslında yeşilçam. adam gibi dindarları, kalbi temizleri de göstermiştir yeşilçam.
ekleme: ben hangi sezercik filmini izlesem illa ki camide dua etme geçiyor ve sonunda istediği oluyor. bu nedir peki?
düşmanlık mıdır bilemem ama olan şey her neyse hala devam etmektedir. hayat bilgisi'nde din hocası aptaldır. cennet mahallesi, akasya durağı gibi sikko dizilerde her bölüm mutlaka bir sapık hoca türer. stv, kanal 7 gibi ibretlik(!) diziler yayınlayan kanallar dışında hiç bir dizinin ana karakterilerinden biri dindar değildir.
günümüzde de dizi ve filmlerle yapılan düşmanlıktır. aynı zamanda yeşilçamla beraber hÂYâ kavramımız zedelenmedi mi? banu alkanlar ahu tuğbalar hülya avşarlar???
yeşilçamdaki seneryo gereği oyunculardan daha tehlikelisi hayatın içinden gerçek oyuncular için (bkz: müslüm gündüz) (bkz: fadime şahin) (bkz: ali kalkancı)