hastanın kaç günlük ömrünün kaldığını şıp diye bilebilen doktorlardır. "hiç mi yaşama şansı yok?" diye sorulduğunda da allah'tan ümit kesilmeyeceğini beyan ederler.
yaptıkları göz ameliyatlarının sargısını, arkalarında bir ziyaretçi ordusuyla açan doktorlardır. hırlısı, hırsızı, iyisi, kötüsü, dostu, düşmanı o odadadır. mahallecek toplanılmadan, doktor o sargıyı açmaz.
bir filmde çocuk grip olduğu için bir kaç aylık ömrü kaldığını söyleyen doktorlardır.
- "allahtan ümit kesilmez. mandalina, portakal yesin, sıcak tutun, azıcık dinlensin birşeyi kalmaz ama yine de ümidinizi yitirmeyin. modern tıbbın yapabileceği çok fazla bir şey yok."
renan fosforoğlu kaleminden olanlarinin hemsireleri dosyalari karistirir ve turp gibi adamin alti aylik ömrü kaldiğini, ayakli cenazaye ise turp gibi oldugunu söyler.
turp gibi adamin 6 aylik ömrü kaldiğini ögrendiği vakit, gider piyangodan aldiği para ile kenef acar- 7 aylik kredi kullanir, neden demeyin ticari sirdir- belasini arar, bulamayinca da kendini mihlamasi için kiralik katil tutar.
gerçi hatasini düzeltir ama iş isten gecmesi an kala yazi tura da para dik gelir turp gibi adam kefeni yakar.
hep "-doktor!" şeklinde hitap edilen kişilerdir bunlar. asla isimleri yoktur.
genellikle "amarika'da tedavi olması lazım" - "ancak büyük bir şok onu eski haline geri döndürür." gibi teşhisler koyarlar, "son günlerini dolu dolu geçirsin" gibi tavsiyelerde bulunurlar.
genellikle orta yaş üzeri, beyaz saçlı, siyah kalın çerçeveli gözlüklere sahip, babacan tavırlı, ve nubar terziyan- atıf kaptan gibi oyuncuların daimi canlandırdığı tipleridir.
siyah körüklü kocaman çantasını açar, içinden ekg çıkmasını beklerken çıka çıka sadece bir steteskop çıkar, ve reçeteyi uzattığında bu ilaçları yaptırıverin der, o zamanlarda yapma ilaç yapılmaktadır hala, parası yetişmeyen hastalarada mühim değil diyerek, ellerini ellerinin arasına alır eski ahşap, tahtaları gcırdayan evden çıkar gider...