özellikle 80 li yıllardaki yeşilçam klasiğidir. en çok maruz kalanlar ise, (bkz: küçük emrah) filmleridir. sırasıyla, ya annesi, kız kardeşi, veya sevgilisi rolündeki karakterlerin canı yanmıştır. evet, fukara edebiyatı toplumumuzda her dönem kabul görmüştür. cehalet her zaman cehalettir ve geçerli bir temadır bu tür acınma sahnelerinde.
Bakkallar ellemekten bıktı biz izlemekten dedirten, 80 sonrası nesli bakkallardan tiksindiren ve nihayetinde süpermarket çılgınlığı altında ezilen bir esnaf grubuna duyulacak koruma güdülerinin önünü kesen hadiseler silsilesi.
bayilere borçlarını nasıl ödüyorlar sorusu kafa karıştıran bakkallardır.
farzı misal bu adam peynir aldı, peyniri de emrah'ın annesine verdi.
eee 15 gün sonra plasiyer geldiği zaman bakkal da plasiyere "elleterek" mi borcunu ödüyor. eğer plasiyer alacağı böyle kabul ediyorsa üstüne nasıl yanıt veriyor. hayır olayın çok fena grup sekse dönme ihtimali var.
80li yıllarda patlayan ve çok şukur ki bizlere aktarılmadan kökü kazınan bir hastalıktır.
Anlamadığımsa niye elletiyor çöpten topla ye hiç mi bulamadın kendini mıncırtmak nedir?
eskiden bu bir nevi ödeme şekliydi. seksle takas da vardı. yeni nesil çok bozdu ve bu kültürel mirası hiç etti. şimdi kimse manava gidip elletip elma alamıyor. çok sıkışıksan anan ödesin gibi bir anlayış da git gide kayboluyor ve bunu siz yapıyorsunuz. geçmişin o mistik algısını bozuyorsunuz. gençlik çok bozdu çok.