her dönem erikler yeni çıkıp pahalı olduğunda duyulan ama yazın ortalarına doğru eriğin bol bulunup artık kütürlüğünü kaybettiği dönemde yerini bıkkınlığa bırakan bir histir.
lafı geçtiğinde bile ağız sulandıran ah erik canım erik rotasyonudur. Tuzla yenilmesi tavsiye edilip, ne zaman canın çekse mevsiminin olmadığını fark ettiğin vahim durumun yaratıcılarındandır. Yedikçe diş kamaştıran yapısı ona daha büyük çekicilik getirmiştir.
yaza duyulan özlemin ta kendisidir. ah bir yaz gelsede erik yesek, tuzlaya tuzlaya yesek dersiniz. kütür kütür sesi sizi sizden geçirir. insana yaşam enerjisi verir. dişlerinizi kamaştırır. ekşi erikse sulandırır.
gün itibariyle eminönünde 5 adedi 20 tl ye satılır. 1 adedi 1 paket sigaraya neredeyse bedeldir.
kilo kilo aldığın ilk yaz gününü düşündüğünde, 1 tanesini bile heder etmem dedirtendir.
köyde büyüyen bir çocuksanız bambaşkadır papaz eriğine duyulan özlem. Baştan çağla çıkar okuldan çıkınca gider toplarsın sayısı çok fazla olmayan çağla ağaçları köy çocuklarının ortak kullanım malıdır eğer sahibi cimri değilse. Çağla biter erikler olgunlaşmaya başlar ilk olgunluk zamanında çok değerli olur ağaçta yiyebileceğiniz kadar iri erik bulması zor olduğundan toplananların hepsi yenilir. Bir hafta geçip hepsi olduktan sonra bolluk yaşanır yiyebileceğiniz kadar yerseniz artık karnınız ağrıdığında birbirinize atarak kafanızı gözünüzü yarmaya çalışırsınız. Biraz büyüyüp 12-13 yaşına geldiğinizde evden traktörü kaçırıp gittiğiniz eriklerin, çağlaların, kirazların tadını hiçbir zaman alamazsın. Şimdi büyüdük gurbete gittik manavdan alıyoruz eriği ama o zamanki tad hiç yok.