Tanım. Kardeş çocuğu. (Bu tanımla aydınlandınız biliyorum)
17 aylık bir yeğenim var. (Bu yaş hesabından ay hesabına dönmek de aileye katılan bir bebekle otomatik yüklenen bir şeymiş, olunca anladım) haliyle bu yeğen artık biberonunu kendi tutup mamasını rahatlıkla içebilir konuma gelmiş bulundu. Eşek kadar oldu tutsun bir zahmet. bugün mamasını hazırladım, bağdaş kurup oturdum, aldım bu yeğencoyu da bir güzel kucağıma eline de verdim biberonunu. Mamayı yudumlarken saçlarımla oynamaya başladı, sevdi kendince. Yüzümü döndüğümde, ittirip ulaştı tekrar, Saçlarımla oynayarak içti mamasının tamamını. O kadar sakin ve keyifli görünüyordu ki. Tabi beni de mest etti. Böyle bir mutluluk... daha önce duymadım, tatmadım. Büyük haz.
He bu arada halası koy onu o içer falan diyenler oldu etraftan, aldırış etmedim tabi. Oğluşumla sevgi bağı kuruyorum ben orada, kendime ve ona şefkat yüklemesi yapıyorum, ettikleri lafa bak! Siz ne anlarsınız?!
o anda farkında değilsindir ama uyumaktasındır... sabahın köründe ve uykunun en tatlı yerindesindir ve kıçında pireler üçüşmaktadır, yastığın dikiş izleri olabildiğine yüzünde iz yapma amacındadır ve ağzından salyalar akmıştır... ama bunların hiç birinin farkında değilsindir çünkü mışıl mışıl uyumaktasındır...
işte böyle bir uykudayken yeğen gelmiştir dibine kadar*. ve avazı çıktığı kadar bağırarak: "- amcaaaa!!!... uyuyonmuuu???" der ve hemen ardından yanağına sıkı bi şaplak yapıştırır ki rüyandaki bütün camlar kırılmıştır...
gözünü açtığında hala şimşekler vardır, ve sana salak salak bakan iki göz daha vardır*...
ve şunları der:
yeğen- amca uyuyonmu? m m m- yok... artık uyumuyom...
yeğen- tamam amcaa. m m m- ?!?? (%&/Q@€i>£#$½#)...
efenim ozlenir bu.. webcam araciligi ile gormek istersiniz.. lakin yuzunu sabit tutmadigindan bir turlu goremezsiniz.. bi bakarsiniz fareyi almis kemiriyo, onu elinden kurtardiklarinda mause pad'e yapisio.. onu da aliyorlar bu kez klavyeye iki elle vurmaya baslio en son webcam' e tekmeyi koydu, goruntuyu yok etti de o da rahatladi biz de.. kime cekti lan bu?
Özlenendir. Burnumda tütüyor civcivim, sarı balığım, minik ayaklım.
Ah bir görsem de o küçücük dişleriyle yine burnumu ısırsa. Sıksam yanaklarını, acıdığı için benden kaçsa. Düşürmekten duyduğum endişeyle yine havaya atıp tutsam. alıp döndürsem, yere bıraktığımda sersemleyip pat diye poposunun üstüne düşse. Yeğen başka be, başka bir şey yeğen.
O kadar özledim o kadar özledim ki. Burnumda tütüyor canını yediklerim. Özellikle Prensesimi çok özledim, prensimi yarın göreceğim kısmetse.
Sarı kuşum prensim bizim eve geldiğinde ismimi söyleyip beni arıyormuş evde eliiy eliiiy diye. O da beni özlemiş kuzum benim. Gittiğimde yanaklarını, kollarını ısırıp ağlatınca eliii git der artık, nihahaha.
Üç çocuk teyzesi olarak onları, Tarif edilemez bi sevginin kahramanları olarak tanımlıyorum. Deli gibi sinirlenirsin bazen, yapma dersin inadına yapar ama bir gülüşüyle anında o sinir halini de ortadan kaldırmayı başarırlar. Bana hep ismimle hitap ederler ama yabancı biri olduğunda "teyzem" demeyi ihmal etmezler. "Lütfen teyze" dediklerinde yapmayacağım şeyin olmadığını bilip bunu sonuna kadar kullanırlar. küçük canavarlarım.
kardeşin alt sürümü. yeğenlerimi mutlu etmeyi çok seviyorum, onlar da ben onlara sürekli bir şeyler aldığımda çok mutlu oluyorlar; evime her geldiklerinde de mutlaka bir şeyimi istiyorlar. kıyamıyor insan boş göndermeye, yirim.