dinlerden bile öncesinde var olan illimunati inanışının da temeli olduğunu düşündüğüm inanç şekli. melek tavus yani şeytan a tapıyorlar ama onlar asla şeytan demiyorlar, melek tavus diyorlar ona. sözde allah meleklerine insan önünde secde etmelerini emrettiğinde bu melek yani şeytan reddediyor, tıpkı biz müslümanların inancında olduğu gibi ama bizdeki gibi allah tarafından lanetlendirilmiyor, dünya ile ödüllendiriliyor. yani sözde o bir sınavmış ve şeytan sınavı geçtiği için dünyanın müdürü olmuş , herşeyi ona devretmiş allah. eminim madonna nın ''dinlerden de öncesinde bir şeye inanıyorum'' cümlesinin altında yatan illimunati masalı da böyle bir şeydir.
sadece yezidilik değil, babililik ve zerdüşlük gibi daha bir çok eski inanışta hikaye buna benziyor.
din hanesi nüfus cüzdanlarında '' x '' ya da '' ... '' şeklinde gösterilenler.tanrı-melek tavus ve şeyh adi etrafında dönen mistik bir anlayışa inananlar.yüzlerini güneşe dönüp dua eden insanlar.balık ve marul yemez, mavi giymezlermiş,.asıl adları,yaratılmış olan manasındaki '' ezda '' imiş.türkiye'de yaşayan yezidilerin birçoğu 1980'den sonra avrupa'ya göç etmiş.bugün birçoğu ırak ve suriye olmak üzere hindistan,gürcistan,rusya gibi yerlerde yaşayanları da var.
bilinenin aksine şeytana tapmazlar. tanrıdan kötülük gelmediğine bütün kötülüklerin tanrıya karşı çıkan melek olan melek tavusdan geldiğine ve kötülüklerden korunmak için ona adaklar adayıp ondan aman dilemek gerektiğine inanırlar. günde üç kez güneşe dönerek dua edip tanrıya olan ibadetlerini eksik etmezler. kutsal kitapları *pirtuka reş, *mishefa reş tir. hacı olmak için musul yakınlarındaki laleş tapınağının bulunduğu vadiye giderler. müslümanlıkta olduğu gibi erkek çocukları sünnet edilir, oruç tutulur ve şeyhleri vardır. Hıristiyan'lıkta olduğu gibi çocuklar vaftiz edilir.
*** kürdistan'ın değişik bölgelerinde yerleşik bulunan ve kütçe konuşan yezidiler üzerine literatürde çok az kaynak vardır. bunların çoğu da ikinci el çalışmalardır ve şaşırtıcı düzeyde yanlış bilgiler ihtiva etmektelerdir. kürtorjinli ve kürtçe konuşan yezidiler, küçük asya'da yayılmışlardır. daha doğrusu yoğun olarak ırak'ta tarikatlarının dini merkezi musul'un kuzey-doğusu olan şeyxan'da ve özellikle de bu kentin batısında bulunan sincar'da bulunmaktadırlar. bunun dışında bu topluluk türkiye'de (Diyarbakır, siirt, civarlarında, aynı zamanda bohtan ve birecik'te) iran'da (tebriz yakınlarındaki carbarlu köyünde), ermenistan'da ve son olarak da suriyede (yukarı cezire ve cebel sim'an) yaşamaktadırlar. yezidilerin tam nüfusunu bilmiyorum ama bir kaç ay önce musul yakınlarında ki köylerine düzenlenen vahşi bir saldırı sonucu çoluk çocuk 1.000* e yakın mensubunun katledildiğini biliyorum. bundan acısı türkiye'den adam akıllı bir tepki gelmemiştir. bir çok mensubu ile birebir oturup kalkmışlığım vardır. ve şunu söyleyebilirim ki biz müslümanlardan bin kat insancıl ve iyi niyetliler. onlara karşı yapılan insanlık dışı saldırıyı müslüman terörist el kaide örgütü düzenlemiştir. en acı tarafı da erzak yardımı yapılacağını söyleyerek tüm halkı kamyonların * etrafına topladıktan sonra patlatıyorlar. sonrada saldırıyı düzenleyenler müslüman onlar da şeytana tapanlar oluyorlar.
diğer dinlere göre ibadet vakitleri mekruh zamanlar sayılan saatlerde olan , başka bir dinden geçilemeyen. türkiyede din mensuplarının büyük çoğunluğunun doğu sınır illerde yaşadığı bilinen dindir.
En unluleri zinedine zidane'dir. Yezidiler icerisine girdikleri bir cemberin disina cikamazlarmis. Mesela bir yezidi yolun ortasinda duruyor elinize bir tebesir alip etrafinda cember cizerseniz yezidi siz o cemberi silene kadar o cemberin disina cikamaz, cikmaz daha dogrusu.
''Yezidiler günde 3 kez güneşe döner dua ederler. Her isteyen, çoluk çoluk, genç yaşlı olsun, şeyh olsun, emir olsun, herkes güneşin karşına geçer, içinden ne geçiyorsa güneşe söyler. Belki de insan soyunun şimdiye kadar söylediği en güzel dualar bunlardır. Belki de, en güzel türküler, en güzel şiirler bu dualardan çıkmıştır. Belki de mezopotamyanın bütün destanlarının temelinde bu dualar vardır.''
Kardeş Türküler doğu albümünde bu cümlelerle bahsetmiştir yezidilerden. Dünyada sayıları milyonlarca iken osmanlı ve öncesinde çoğu islam devleti tarafın katledilip sürülmüşlerdir. Türkiyedekiler ise baskıdan ötürü yurt dışlarına çıkmışlardır. Günümüzde 400 civarı yezidi kalmıştır ülkemizde. Bunların ise büyük çoğunluğu bir kültür sentezi ve peygamberler şehri olan urfa ilimizde yaşamaktadır.
bu insanların asıl inançları bilindiğinin aksine allahı inkar etmezler. allahın kendilerini sevdiğini söylerler çünkü onları yaratan allahtır, iyidir zarar vermez. şeytan kötüdür ve zarar verebilir zarar görmemek için saygı gösterilmesi gerekir. bu yönüyle de kendini zerdüştlükle benzeştirir.
dünyÂda sayılarının 500.000 olduğu tâhmin edilen bir ırk.
dinsel inançları; paganizm, şamanizm, yahudilik, ateşperestlik, hristiyanlık ve islÂmın unsurlarını barındırır. çoğunlukla ırak'ın kuzey bölgesinde yaşar, kürtçenin farklı bir lehçesini kullanırlar. tanrı'ya inanırlar. şeytan, günah, cehennem gibi kavramları ise reddederler.
ortadogu kokenlı bır dıne menzup olan yezıdıler, genellıkle arap, kürt ve asur kokenlı olup ırak'ın musul kentınde yasarlar. bugun sayıları besyuzbın cıvarında olan bu dının mensupları ıran,surıye,turkıye,gurcıstan ve ermenıstan da yasamaktadırlar.
Yezidilik inancında Tanrı, dünyanın koruyucusu değil sadece yaratıcısıdır. O, faal değildir ve dünya ile ilgilenmemektedir. Tanrı iradesinin faal ve yürütücü uzvu, Tanrı'nın ikinci şahsiyeti olan "Melek Tavus"tur. Melek Tavus, Tanrı ile bir, çözülmez bir şekilde Tanrı'ya bağlıdır. Bu anlamda Yezidiler, tek tanrılı olarak kabul edilebilirler. Ancak Yezidi inancında, Tanrı ile insan arasında vasıta olarak hizmet gören yari ilahlar bulunmaktadır. Yezidilere göre; Melek Tavus, bir iyilik tanrısıdır. Yezidiler şeytana, tövbe etmesi sebebiyle Tanrı tarafından bağışlanan gözden düşmüş bir melek olarak bakarlar. Şeytanın adının, Tanrı olarak söylenmesi yasaktır. Yezidiler, dışarıdan anlaşıldığı manada ne cehenneme, ne cehennem azabına ne de şeytana inanırlar. Yezidi inancına göre; ruh, ölümden sonra başka gövdelere geçerek varlığını sürdürmektedir.