yevgeni onegin

entry7 galeri0
    1.
  1. alexander pushkin' in ünlü romanı. saint petersburg' ta yaşayan aristokrat ailelerin ilişkilerine odaklanmıştır. aynı adlı filmde, onegin' i ralph fiennes canlandırmıştır.
    3 ...
  2. 2.
  3. tüm roman şiir şeklindedir. puşkin'in tek romanıdır aynı zamanda. şiir şeklindeki bu romanda yengeny onegin adında bir kadının hikayesi anlatılmaktadır.
    2 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. umarsız, duygusuz, uyuşuk ve soğuk bir tiplemenin anlatıldığı şiir tadında roman. düz yazı olarak da okuyucuların beğenisine sunulmuştur. ayrıca adına bir de opera bestelenmiştir.

    edit: yenvgeny onegin kadın değil erkek karakterdir.
    3 ...
  7. 5.
  8. rus edebiyatının kurucularından, alexander pushkin'in şiir türünde yazdığı roman.
    2 ...
  9. 6.
  10. aleksandr sergeyeviç puşkinin sürgün yıllarında (1823 ten itibaren) kaleme almaya başladığı ve 1830 yılında tamamladığı manzum-roman türündeki eseridir. romanda yazar puşkin ve şair puşkinle aynı anda karşılaşmanın ilgi çekici olduğunu söylemeliyim. aylarca arayıp sonunda yapı kredi yayınlarında bulduğum kitabı şimdi ellemeye kıyamıyorum. bu da nasıl bir manyaklıksa. yerde ararken gökte bulunca * normal bir yaklaşımdır. kitabın filmi de çekilmiş olup onegin karakterini canlandırmayı ralph fiennes üstlenmiştir. çekim açısından kalitesiz bir yapım olsa da liv tyler ve ralph fiennesin özellikle son sahnede hakkını vermek gerekir.

    birinci bölüm

    X

    başlamıştı nasıl erken ikiyüzlü olabilmeye,
    umudunu gizlemeye, kıskanç davranmaya,
    birini inandırmaya ya da inancından vazgeçirmeye,
    karamsar görünmeye, bunalımlı olmaya,
    dik başlı durmaya ya da uysal,
    ilgili görünmeye ya da umursamaz!
    nasıl mahmur dalgınlığıyla sessizdi,
    nasıl ateşlice bir belagat sahibiydi,
    özensizdi nasıl aşk mektupları!
    tek şeyi solur, tek şeyi severdi
    ve nasıl başarıyla kendinden geçerdi!
    nasıl hızlıydı ve sevecendi bakışları,
    utangaçtı ve küstahtı, kimi zamansa
    pırıldardı uysal bir gözyaşı damlasıyla!
    2 ...
  11. 7.
  12. TATYANA'NıN ONEGiN'E MEKTUBU

    Size yazıyorum -daha ne denir?
    Hem daha ne söyleyebilirim ki?
    Şu an, biliyorum, elinizdedir
    Hor görüp cezalandırmanız beni.
    Bu benim mutsuz kaderimdir,
    Bir damla acıyı koruyarak siz,
    Elbette beni terketmezsiniz.
    Susmayı tercih ettim ben önce;
    inanın: şu rezil yaşamımdan
    Haberiniz olmazdı hiçbir zaman,
    Bir ümide kapılmış olsam bile
    Nadiren, haftada bir sözgelimi
    Bizim köyde görebilseydim sizi,
    Yalnız sizi duyarak, işiterek,
    Size bir sözcük söyleyerek ve
    Düşünmek, aynı şeyi düşünmek işte
    Sizinle yeniden görüşünceye dek.
    Ama derler ki, ürkeğin tekisiniz;
    Sıkılırsınız ıssız ve köylük yerden,
    Bizlerse... pek gösterişli değiliz
    Gerçi hoşnutuz o yalın halinizden.

    Hem niye ziyaret ettiniz bizi?
    Terkedilmiş köyün ıssızlığında
    Ben hiçbir zaman tanımazdım sizi,
    Tanışmış olmazdım orda acıyla.
    Acemi gönlümün heyecanını da

    Zamanla dize getirip (kim bilir?),
    Belki kalbime göre bir dost bulurdum;
    Onun için sadık bir eş olurdum
    Ve erdemli bir anne, ne denir.

    Başkası!.. Hayır, düyada kimim var,
    Hiç kimseye kalbimi vermezdim ben!
    O yüksek bir kurulda alınan karar,
    O göğün dileği: sana aitim ben!
    Bütün hayatımın güvencesiydi
    Sana bağlı kalışı bir buluşmanın;
    Biliyorum, Tanrı gönderdi seni,
    Mezara kadar beni koruyansın...
    Bana rüyalarımda gelmiştin sen,

    Görünmesen de yakındın canıma,
    Bakışların baygınlık verirdi bana,
    Bir ses duyulurdu gönlümde senden
    Çoktan beri hayır, rüya değildi bu!
    Sen ancak girdin, tanıdım o an,
    Kendimi kaybettim, bendim yanan,
    Düşünerek fısıldadım: ta kendisi!
    Doğru değil mi? Duymuştum seni:
    Benimle sessizce konuşmuştun,
    Fakire elimi uzattığımda
    Veya duayla rahatlattığımda
    Hüznünü bu heyecanlı ruhumun?
    Ve sen o sırada gözüme değdin,
    Bu şirin görüntü sen değil miydin,
    Saydam bir karanlıkta sönüp yanan,
    Ve usulca başucuma yaslanan?
    Sen değil miydin sevgiyle, hazla
    Ümidin sözünü bana fısıldayan?
    Kimsin sen, koruyucu bir melek mi,
    Veya yoldan çıkaran sinsinin biri?
    Kuşkularımı çöz, ortadan kaldır.
    Belki de hepsi boşa gidecek
    Acemi bir gönlün aldanışıdır:
    Ve bambaşka bir şeye hükmedilecek...
    Ama ne olursa olsun! Ben yazgımı
    Bak senin ellerine veriyorum
    Karşında dökerek gözyaşlarımı
    Beni savun diye yalvarıyorum,
    düşün bir: Ben burda ne çok yalnızım,
    Kimse beni anlamak istemiyor,
    Aklın gücünü yitirmiş demiyor,
    Ve benim sessizce can vermem lâzım.
    Seni bekliyorum: Bir tek bakışla
    Şu kalbin ümidine canlılık ver
    Veya bu ağır rüyayı kesiver,
    Heyhat, o hak ettiğim sızlanışla!

    Kesiyorum! Tekrar, dehşet vericidir...
    Utanç ve korkuyla donakalıyorum.
    Ama onurunuz benim güvencimdir,
    Ve ona yiğitçe teslim oluyorum...
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük