Cihangir solcularının, dincilerin ve fetöcülerin bir zamanlar favori sloganıydı bu. Onun bunun çocuklarının sloganı da diyebiliriz. Aynı şey sonuçta. *
kamu idaresi ve alınan kararlar, yeniden yapılanma adı altında yapılanlar, ekonomi siyaset politika hukuk eğitim istihdam özelleştirme vb alanlarda beceriksizliklere alkış tutan ve oylarıyla destek veren bu halk değil mi?
bu halk ne istediyse idare verdi.
atıl vaziyette mesleksiz eğitimsiz diplomalı işsizler ordusu olan genç insanlar mezunlar sayısı en az 20 milyon kişi.
sanat siyaset idare alanında ekranlara bakın, etrafınıza bakın yetersiz ve eğitimsiz insanlardan geçilmiyor.
ülke düşen satın alma gücü fakirlik açlık neticesi kullanılan elektrikli elektronik aletler açısından hurdalığa döndü.
ucuz gıda diye fiyatına bakılan gıdalar yüzünden sağlıksız gıdalarla raflar doldu.
ilk önce gıdanın kalitesinden yapılan kesintiler yetmedi, gramajından da kesintiler yapılmaya başlandı.
daha düne kadar evinde buzdolabı olmayalar (!) bırakın buzdolabı almayı içine koyacak sağlıklı besleyici doğal gıda bulamıyor. buzdolabını alsa elektrik parasını ödeyemez hale geldi.
bu yüzden kayıp kaçak oranları ne halde biliyor musunuz?
çare...
çare yok, bu halk ile çare bulunamaz.
bu sistemi yaratan ortaya çıkaran destekleyen halk ile çare bulunamaz.
sorunun kaynağı, soruna neden olan şey çare olamaz.
akp tek parti iktidarının böylesine büyüyüp güçlenip ülkenin ekonomi tekelinden medyaya, medyadan yargıya her tarafını sardığı ve çürüyen, kötüleşen, yozlaşan, hizmetten uzaklaşan yönetime rağmen gücünü koruduğu bir düzenin yolunu döşeyenlerin başında gelir bu sloganın sahipleri.
zamanında akpnin laik cumhuriyetin gereklerini ihlal etmesine tepki gösteren herkesi "yobaz kemalist, beton kafalı, askeri vesayetçi, postal yalayıcı, elitist, halka tepeden bakan, dayatmacı, kendisinden olmayana tahammülsüz" ilan ettiniz.
dincilerden demokrasi bekleyen solcular ve liberaller bugün "türkiyede insan hakları, demokrasi, hukuk devleti ilkesi, yargı bağımsızlığı yok."diye laga luga yapıyor ama geçmişte tsk"nın şerefli subayları, türkiyenin atatürkçü akademisyenleri, vatanseverleri terörist ilan edilip hapse atılırken ne insan hakları ne hukuk devleti ne yargı bağımsızlığı nicklerindeydi. insan hakları ve demokrasi sadece ezilenler için geçerli sanırım, dünyanın kuralı bu.
Ali nesin, Yeşim salkım, ABDURRAHMAN DiLiPAK, Cemil ipekçi, FETTULAH GÜLEN, HAYKO BAĞDAT, HiLAL KAPLAN, iBRAHiM TATLISES, KADiR iNANIR, kenan ışık, MEHMET ALi BiRAND, Mustafa Şentop, Mümtazer Türköne, NiHAT DOĞAN, ORHAN GENCEBAY, orhan pamuk, SEZEN AKSU.
bu isimlerin hiçbirine güvenmeyin, bazı isimler aldatıcı olabilir, size sempatik gelebilir sezen aksu-mehmet ali birand vs. bunlar kripto bölücü sakın aldanmayın.
2012-2013 yılları arasında akabe'yi ve fetö'yü hınca hınç savunan, buna karşı çıkanları asker vesayetçisi, statükocu, faşist kemalist, dinozor kafalı ulusalcılar diye aşağılayan, iki yüzlü l*boşların sloganıdır...
Bu sloganı kullanan kim varsa canı cehenneme.. Şimdi o yetmez ama evetçi liboşlar, savundukları herifler tarafından ısırıldılar.. Hapiste çürümekle meşguller. Cihangir solcuları dediğimiz ülkenin en toksik grubu da bu sloganı desteklemişti..
Bir de bu yetmez ama evetçi liboşlar, eskiden ben de akp'yi destekledim ama... Diye cümleye başlarlar.. Şimdi en azılı muhalif kesilmişlerdir başımıza. Bazı enayi muhalifler de bu gibi kişileri sahiplenmişlerdir.. Saçmalamayın aq. Bu kişilerin akp'nin bugünlere gelmesindeki payı çok büyüktür..
2002-2013 arası fetöyü canla başla savunup fetö ve akp'ye laf atanları faşist kemalist, askeri vesayetçi gibi argümanlarla aşağılamışlardır. sırf cepleri doluyor diye akp'nin yaptığı pisliklere ses çıkarmazlar. her devrin adamıdırlar