insanlığın sonunu hazırlayan kurumun annelik olduğunu kanıtlayan annedir. Daya yemeği, daya yemeği sonra dünya obez olsun, bir kaç nesil sonra bitsin insanlık.
kendi yemek yediğinde ulaşamadığı doyuma, sizi yemek yerken gördüğünde ulaşan annedir. aynı anne sizin öğrenci evinde aç kaldığınızı da düşünür çünkü onun gözünün önünde yemediğiniz sürece yememiş sayılırsınız.
Yemeklerin israf olmasını istemeyen annedir.Ayrıca çocuğunun zayfılığından yakınan annedir. Orda burda kızına/oğluna ayy bu ne zayıf böyle derler ve annenin içine oturur.Evde çocuğun ağzına sürekli birşeyler tıkar al bak bunlar kilo yapıyo çöp gibi kalmışsın diye. Hiç bir zaman kilo alamazsınız onun gözünde 1 gün yemek yemeyiverin bak çöktü yine yanakların göbeğinde içine çökmüş kaldın yine çöp gibi hadi ye birşeyler der.iyiliğinizi ister ama bir süre sonra gına gelir.
şehirler arası turnikelerden geçiş izni almak.otobandan basıp gidilecek güzergahta ağız ayıra ayıra yol çekerken ansızın kocaeli il sınırında yavaşlamak zorunda kalan şöforun kendine gelmesi.turnikelerden geçmek zorundadır,yavaşlayacak para bayılacaktır.
biteviye trafik kurallarına ve transit geçişlere riayet eden şoforun zorunlu itaatine benzer anne nin dayatması.hep delmek istediğimiz hane-i memnu kuralıdır ama ne hikmetse anne nin koyması zevk verir.''koyacaksa bol kepçeden annem koysun.'' arkadaş.
millet olarak gözü yaşlı insan profili çizeriz genelde,duygusalızdır.şoför,belediye otobüsünün marşına bassa gözümüzden yaş gelir saniyesinde.vasıtaların motorundan çıkan ses bile koyar -gariptir çözemedim- bize.herkes her şey sıraya girer koymak için:bakkal, manav, kırtasiye, bahçivan...birbirine geçiren geçirene ama herkes haftasonu taksimde.sanki kimse kimseye koymamış gibi.bu yüzden sokağa adım atmak istemez insan,4 mevsim kaşlar çatık da gezilmez.akşama kadar koyan koyana ne bayram dinlenir en seyran.lan az da yaza sakla kışın harcadın enerjiyi be insafsız!
yok sayın müdürüm,koyacaksa annem koysun hem de kepçe kepçe.ben haftasonları taksime akamıyorum,benim içime bakü-ceyhan boru hattı gibi oturuyor başkalarının koyması.annem dibine kadar koysun-içime oturmaz delip geçer-zevk bile alırım sayın mudurum,bol kepçe koysun,gurur duyarım.
- tabağına bak.
+ biraz daha koy. tamam yeter anne.
- * yeter mi oğlum söylesene! *
+ anne yeter yeter! sonra kilo aldın diyosun.
- * evde yapılan yemekten zarar gelmez. sen dışarda abur cubur yeme yeter.
beden kütle endeksinden, yüksek kolestrolden, kalp damar sağlığından değil evladının iyi beslenememesinden endişe duyan anne eylemi. osmanlı devletinin 18. yy sonlarında düşüşüyle başlayıp, cumhuriyet türkiyesi nin ilk yıllarına kadar süren (bu süreç bazılarınca günümüze kadar yaklaşatırılabilir) milletin fakirleşmesi mevhumunun bilinç altlarına sirayetidir. Zannediyomusunuz ki isveç te anneler 2 porsiyon koyuyorlar.
tipik bir annedir. zira biz onların gözünde hep küçüğüz ve bizi büyütmek isterler. bakarlar ki belli bir zamandan sonra boyuna büyüyemiyoruz onlarda bizi enine büyütmeye çalışırlar ancak bir müddet sonra da "yeme artık yeterler" başlar. ancak be mümkün, bünye alışmıştır bir kere*.