Yetenek; ustalık, bilgi ve beceri demek. Bir ülkenin yeteneklerinin toplamına da insan sermayesi deniyor. Bu her türlü maddî sermayeden önemli. insan sermayesinden daha önemli varlık, sosyal sermaye ama bu yazıda insan sermayesi üzerinde duracağım.
insan sermayesi dışındaki yatırım araçlarını, ham maddeyi, hemen her şeyi satın alabilirsiniz. Yetenek hâriç; onu yetiştirmeniz gerekir. Ham madde fakiri olduğu hâlde refahta en üstlerde yer alan ülkeler var. Japonya ilk akla gelen örnektir. ikinci dünya harbinde maddî sermayeleri yerle bir olmuş, taş üstünde taş kalmamış ülkeler vardır; barıştan kısa süre sonra refah piramidinin üstlerine yükselmiş. Çünkü yeteneklerinin bir kısmı harpte telef olsa bile kalanı yetmiştir.
Doğal yetenek her zaman herşeyde varolmuştur. Ama çok çalışanlara haksızlık olmasın diyip çok çalışmak diyelim.
Yine de capablanca ile korchnoi isimleri bir araştırılsın.
Yetenek yönetilemezse acı sonuçlar doğurur.
Sanat spor gibi alanlarda yeteneği olanlar çok genç yaşta parlar ve yaşıtlarına fark atarlar.
Fakat bu fark fiziki geliştim ve çalışkanlıkla kapabilir.
Fakat çocuklukta yıldızlaşanlar çoğu zaman hep o dönemde kalma isteğinden dolayı olgunlaşamazlar.
Bu onları şımarık kaprisli agresif hale getirir bu da aslında çöküş sürecini başlatır.
Bakın bu zeka'da da benzer örnekler oluşturur.
Yetenek iyi yönetilemezse tembelleştirir.
Bir süre sonra ilgi azalınca depresyona sokar.
Üst düzey başarı için yetenek ve düzenli çalışma gerekir.
Akademik başarı için Türkiye de zekaya gerek çok fazla değildir.
Sınavlar zekayı aklı ölcmez.
Fazla tekrar eden sınavlarda başarılı olur.
Derece yapan yüzlerce öğrenci tanıdım.
Bir kaçı üstün zekalıydı.
Türkiye gerçekliğinde etkili bir çevrenin ikisine de nal toplattıracağı karşılaştırma. Yatırımınızı şaibeli devlet sınavlarına, işsiz üretim fabrikası üniversitelere değil gerçeklere uygun olacak şekilde doğru yerlere yapın gençler.
Saçma bir başlık ancak biliyorum bir çok kişinin kafasına takılmış bir konu. Öncelikle çaba ile yetenek birbirlerine karşıt kavramlar değildir, bu yüzden karşılaştırmak saçmadır. Yetenek, zihinsel ve fiziksel doğuştan yeterliliklerdir. Çaba ise bir hedefe ulaşmak için sarf edilen enerjidir. Karşılaştırılabilecek kavramlar değillerdir. Her ikisi de başarı için gereklidir. istediğin kadar çaba sarf et, ayakların yoksa yürüyemezsin. Veya istediğin kadar yetenekli ol, yürümeye hevesin yoksa yürümezsin.
Yani yetenek eşittir potansiyel, çaba eşittir enerji diyebiliriz. Eğer potansiyelini uyandıracak enerjiye sahip değilsen, başaramazsın. Ancak şöyle bir şey var, herhangi bir konuda ufak bile olsa bir çaba sarf edebiliyorsan, bu potensiyelinin, yani yeteneğinin olduğu anlamına gelir.
A kişisinin 10 potensiyeli(yetenek) ve 2 enerjisi(şaba) var diyelim, B kişisinin de 5 potensiyeli (yetenek) ve 5 enerjisi (çaba) var diyelim.
Sonuç şu şekilde olacaktır; A=10x2=20, B=5x5=25
Daha fazla çaba ile açığı kapatabilirsin.
Ancak burada unutulmaması gereken şudur; çaba ve yetenek karşıtlıklar değildir, onlar aynı denklemin, aynı düzeneğin parçalarıdır, biri bile olmaz ise söz konusu hedefe, başarıya ulaşamazsın.
Ve eğer bir konuda çaba sarf edebiliyorsan, az veya çok yatkınlığın, yeteneğin vardır. Ancak gereken çaba aşırı fazla da olabilir, orta da olabilir, kişiye göre değişir. Mesele söz konusu başarı için o kadar enerjiyi harcayıp harcamayacağını seçmektir.
edit: ve bazı diğer kullanıcılarında dediği gibi, başarıya ulaşma denkleminde sadece yetenek ve çaba yoktur, ayrıca şans, zaman, mekan, kültür, bilgi ve benzeri bir sürü başka faktörde vardır, ve her bir hedefe göre gerekliliklerde değişecektir, yani denklem her zaman aynı değişkenler üzerinden ilerlemez.
Çok çalışmanın her zaman yetenekli olmaktan daha iyi olduğunu düşünüyorum. Ama bazı alanlar var ki, yetenek olmadan ne kadar çalışırsan çalış başarılı olmak çok zor.