genelde kendi üniversitesinden olan adaylar yani arkadaşları çıktığında, ibrahim tatlıses sahnedeymiş gibi alkışlayarak, coşarak juriyi etkileyen seyircilerdir.
hiç de samimi olmayan seyircilerdir. zaten acun ılıcalı'nın sunmuş olduğu tüm yarışmaların seyircilerinde bu samimiyetsiz hava söz konusudur. ota boka alkış tutarlar bu tür seyirciler.
seda sayan'ın abudik programına katılan işsiz güçsüz tiplerden farksız bir avuç insan topluluğudur. zannımca acun beyin var mısın yok musun yarışmacılarının absürt sevinç nidalarını empoze etmeye çalıştığı tepkisini nasıl vereceğini stüdyoda ki "haydinnn alkış kopsun burda" diyen insanlar tarafından öğrenen seyircidir. salaktır çünkü ne yapacağını başkalarının koordinatlarıyla öğreniyor; sanırsın savaşta komutandan emir alıyor.
sikimi çıkarıp sallasam hurrraaa diye alkışlayacak seyircilerdir. ulan birde üniversite öğrencisi(!) bunlar. ben ilkokuldayken sikindirik tiyatro gösterilerini bile bu kadar alkışlamıyolardı küçücük bebeler.
çıkıp normal bir şekilde dans eden birini sanki sahnede görünmez olmuş veya uçuyormuş gibi alkışlayan garip insanlar.
Aynısı varmısınyokmusundada vardı. adam para kazanınca kendi kazanmış gibi sevinirlerdi. biride burhan altıntop gibi demezdi ne yapayım ben sizi gidince birdaha yüzünüzü görmeyecem diye.
acun uludağ sözlüğü yaladı* ya şimdi çıkar acun'cular ; "hepimiz yetenek sizsiniziz" diye, sonra bu iğrenç kelime grubu hakkında kusunç dialoglar da yazılır burada aman diyorum!
acun'un en büyük kozudur. var mısın yok musun'da da bu seyirciler programı hareketlendiren, izlettiren öğelerdendi. programdan önce tembihliyor mu nedir? bol bol bağırıp çağırsınlar diye para da veriyor olabilir. insanın aklına envai çeşit senaryo geliyor kardeşim.
acun benden zeki değilsin oğlum. çakalsın ama. hadi bakayım koç.
her programdan önce bir saat süreyle nasıl alkışlanması gerektiği, nasıl kahkahalarla gülünmesi gerektiği, nasıl her performanstan memnun kalınması gerektiği konusunda eğitildiğini düşündüğüm kitle.