sürekli dinlemek ve söylemek isteği uyandıran şarkı. dinliyorum, dinliyorum bıkmıyorum. söylüyorum söylüyorum, kendi sesime maruz kalmadığım sürece, bıkmıyorum. en çok da " why she had to go I don't know she wouldn't say" kısmı, sanki... 40 kere söylersen geri dönermiş gibi sürekli yesterday, sürekli...
ilk bakışta hüzünlü gelebilir aslında ama tam aksine terapi gibi şarkıdır. üstüste istediğin kadar dinle, bıktırmaz da. paul mccartney'nin yumuşacık sesiyle dinledikçe huzuru bulmak mümkündür.
4 gecedir düzgün uyuyamıyorum ve o uyuyamadığım süre içerisinde sadece bu şarkıyı dinliyorum. uykusuzluğun sinir verdiği bilinmesine rağmen, şarkıdan olsa gerek ruh gibi geziyorum. kanadım olsa, uçacağım.
Beatles'ın en güzel şarkısıdır kuşkusuz. Hem insana umut verir hem de hüzünlü hissettirir. Kesinlikle bir sonbahar şarkısıdır. böyle sarı sarı yapraklar dökülürken dinlenmelidir.
gereksiz ne varsa hatırladığım gibi bunu da unutmuyorum; ilk defa 12 yaşımda kasetten repeat ede ede dinlediğim şarkıdır. ortaokul ingilizce eğitim şarkıları dışında dinlediğim ilk yabancı şarkıdır bir de. ne bu allah'ım demiştim, hazine bulmuş gibi, kilise korosunu dinleyen masum müslüman ahah. tabii o zaman internet yok, şarkı sözlerini bulduğumu ama nasıl becerdiğimi, kaç takla attığımı, o kadarını hatırlamıyorum.
(bkz: müzik bilinçaltı)
Guinness Rekorlar Kitabı'na göre the Beatles'ın unutulmaz şarkısı Yesterday 20. yüzyılda 7 milyon kez cover'landı. Esas versiyonu birçok kez değiştirildi.
cok fazla insanin bildigi ama cok az insanin degerini bildigi the beatles sarkisi. ezgisine kulak verin, gozlerinizi kapayin. sozlerini anlamaniza gerek yok, zaten kendini anlatacaktir size.