ingiliz ingilizcesi nin amerikan ingilizcesine göre cok cok cok daha güzel oldugunun kanıtı. bir yerde 50 centin yada her ne haltsa kurdugu cümle: 'it's your birthday' , telaffuzu 'itş ya börtdey' , bir yanda bu sarkı.
geçen gün yaşlı bi teyze kemanıyla istiklalde çalıyordu bunu ve kemanla gayet iyiydi şarkı. gitarım yanımda olsaydı ve çalmasını bilseydim yesterrdaaay diye araya girerdim kesin, öyle hissettim. bu da böylesine bi anımdır işte şimdi dağılın.
sonra büyüdük,ingilizce öğrendik,tekrar dinledik ve aslında sözlerinin ne kadar anlamlı olduğunu anladık..önceden lala'yla geçen şarkı şimdi hüzün kaynağı oldu.cehalet mutluluktu işte bilemedik a dostlar..
otur, dinle, düşün, anla. sakin ve huzur veren, durduğun yeri düşündüren ve anlamana yardım eden beatles şarkısı. belli bir noktaya getirmiştir hayat seni. düne bakar, iç geçirirsin. değerlendirme noktandaki fon müziğindir.
harika bir beatles bestesi daha. hiç dinlememiş olan sözlük yazarları varsa tavsiyem parçaya alışmanın ve tadını çıkarmanın tek yolu, o an bir şeyleri düşünüp anlam vermektir. işte o zaman parçanın sizi ne kadar rahatlatdığını göreceksiniz. ilk sefer dinlenildiğin de belki fazla ısınılamaz , ama alışıldıdamı bırakılamaz. işte bu yüzden dünyanın en iyi bestelerinden biri olmuştur.
---------------------------------
why she had to go i don't know, she wouldn't say
i said something wrong, now i long for yesterday
---------------------------------
geçmişin, yaşanmış ve güzelliği tescillenmiş taraflarını her dinlediğinizde aklınıza getirebilen türden bir şarkı. akibeti belirsiz bir gelecektense, güzel olduğu garanti olan geçmişe dair kırıntıları toplayarak kendimize hayat saydığımızdır. bir zaman tüneli gibi sanki...