daha önceleri salya sümük izlediğimiz, türkan soray, hülya koçyiğit, belgin doruk, ayhan ışık, sadri alışık fılmleri bir anda beyaz perdeden yok oluyor. sinemalar boşalıyor, 5 dakka aralarda, zenci resimli madlen marka cikletlerin satıldığı, pembe kadife perdelerin tiyatro sahnesine inat bir zerafetle açıldığı sinema salonları kapanıyor...
sonra ne oluyor? leş gibi ter ve ihtimal aylardır yerde kalan sperm kokan daracık salonlarda, iş çıkışında "film" seyreden, seyrederken bond çantası altına gizlediği ereksiyonuna el ile temas eden bir seyirci sürüsü ortaya çıkıyor.
1970'li yıllardan sonra yeşilcam sinemasında başlayan furya. garip olan ise onlarcası çekilen bu filmler komedi/erotik tadında filmlerdir. yani neden safi erotik değil? bunun mantığını ben çözebilmiş değilim. çözen varsa beri gelsin.
türkan şoray kurallarının geçersiz olduğu filmler için reel anlamda yiyişme, yani tamamen hayvansallık öğelerinin yansıtıldığı bi nevi belgesel kareleri.
beyazdonu çıkarmadan seks yapabilen, bu şekilde kadınları orgazmdan orgazma sürükleyen aydemir akbaş, bülent kayabaş gibi mucizevi adamların eseridir...
seks filmleri furyası öncesinde de esas kadın ve erkeğin yatakta birbirine sarıldıktan sonra ışığı kapatılmış odada komidinin üstünde duran lambaya zoomlanmasıyla anlatılırdı..
