Biri de dememiş ki çevirisini yapayım anlaşılsın buyrunuz efenim çevirisi.
"Neden bu sandalyede oturabiliyorum? Normal insanlar diyecektir ki bu sandalyede oturabiliyorum çünkü yerçekimi beni yere çekiyor fakat aynştayn diyor ki hayır hayır hayır burada herhangi bir yerçekimsel kuvvet yok;dünya kıvrılmış boşluğa sahip kafamın ve vücudumun etrafında,bu yüzden boşluk beni sandalyeme itiyor aynştayn'ın teorisini özetlersek,yer çekimi çekmez;boşluk iter".
-Michio kaku.
Newton'a göre dünya'nın güneş etrafında dönüşü güneş'in kütleçekim kuvveti ile açıklanır. Einstein'da ise cisimlerin uzayı bükmesi (curving) ile açıklanıyor.
Arkadaşlar ne kadar kabul etmeseniz de michio kaku gayet haklı. Kendisi paralel evrenler diyince akla önce gelen isimlerden biridir.
Bilimsel çalışmalarını uzun zamandır takip ediyorum. Kendisi net olarak şunu savunuyor.
Sürekli olarak büyük patlamalar yaşanıyor. Bu patlamalar sonucunda yeni evrenlerin oluştuğu gözlemleniyor. Bu evrenlerin oluşması için öncelikli ihtiyaç olan şey yer itimi. Yerçekimi büyük patlamalar sonrası gezegen oluşturmuyor. Oluşturamıyor. Mutlak yer itimi gerekiyor.
Bu noktada, michio kaku, kendi kütlesini kullanarak yer itiminin olduğu bir evrene geçiş yapıyor. Burada enerji ipliklerini keşfediyor. Bu enerji ipliklerinden gezegenimize getiriyor.
Bu sırada, enerji ipliklerini istediği gezegene fırlatıp o gezegen senin bu gezegen senin gezerken, madem diyor yerçekimi var benim kütlem kendisini nasıl itiyor? O zaman beni boşluk itiyor olabilir diyor.
2007 yılında yapmış olduğu bu çalışma sonrası nobel ödülünü alıyor.
Düz dünya teorisi yine buna benzer bir çalışma ile kanıtlanmıştır. Kısa süre önce bir insan gezegenin sonuna ulaştı ve oradan düştü. Dünyanın düz olduğuna bu kanıttır.
Kabul edeceksiniz. Mutlaka zamanla bu bilimsel gerçekleri anlayacaksınız.