ben başlığı açanı aptal görmüyorum, ifadelerine katılmıyorum sadece; ama sorduğu soru harikuladedir. soru üretmek bizi bugünlere getirdi. eğer hiçbir kimse "kuşlar nasıl uçuyor?" diye sorup, alice'i izleyip, tavşan deliğinden harikalar diyarına geçmeseydi bu bilgeliğe ulaşamazdık.
misal, gemi ile madeni paraya etki eden kuvvet aynı kuvvet midir? madeni para ile gemi aynı şey midir? madeni para nasıl bi' yapıya sahiptir? gemi nasıl bir yapıya sahiptir? işte bu tür sorular sorulmalıdır. rasyonal ve mantıklı bir beyinle.
evren birbiriyle iç içe geçmiş, farklı mikro ve makro boyutlarda etki alanı olan kuvvetlerin aralarındaki karmaşık fiziki yapıdan oluşan bir oluşumdur diyebiliriz. bu başlığı açan arkadaş kütüphane gibi bir alışkanlık edinmiş olsaydı, bize böyle bi' soruyu sormayı apaçık cehalet görürdü. fizik kuralları somuttur. kesin bilgidir.
--spoiler--
havada bir uçak nasıl uçar? Sanılanın aksine bir uçağı
havada tutan parçası motor değil kanadıdır.
Motor sadece öndeki havayı alır ve arkaya
doğru iter. bu bir itme gücü (thrust) sağlar. Bu
güç sayesinde uçak ileri doğru hareket eder.
Uçak ileri doğru hareket ederken kanadının
kesit (Airfoil) yapısından dolayı kanadın alt
yüzeyinde yukarı doğru bir kaldırma kuvveti
(Lift) doğar. Bu arada da hava, içinde ileri doğru
hareket eden uçağa karşı bir direnç (drag)
gösterir. Uçağın sürati arttıkça kanadın kaldırma
kuvveti artar. Bu kaldırma kuvveti yerçekimi
(Gravity) ve hava direncinin (Drag) toplamından
fazla olduğunda uçak yerden havalanır.
Kısacası uçak uçmaya başlar.
Uçakların nasıl uçtuğunu anlayabilmemiz için
öncelikle kuşlara bakmalıyız. Çünkü insanlar
uçmak için kuşları uzun süre gözlemlemişler ve
onları örnek almışlardır. Kuşlar uçma eylemini
en başarılı olarak gerçekleştiren canlılardır.
Kuşlar mükemmel uçuşlarını iki yöntemin
birleşimiyle ortaya çıkarırlar.
# Birincisi kuşlar her kanat çırptıklarında
kanatları altındaki havayı hızla aşağı doğru
iterler. Bu hareket onların etki tepki prensibi
sayesinde havada yükselmelerini sağlar.
# ikincisi kuşların kanadı özel aerodinamik
yapıya sahiptir. Bu sayede kanatları havada
hareket ederken aynı zamanda taşıma kuvveti
oluşturur. Bu taşıma kuvveti ise onların havada
tutunabilmelerini sağlar.
Önce kanat çırparak yükselirler, sonra
irtifalarını hıza dönüştürerek kanatlarında
taşıma kuvvetinin oluşmasını sağlarlar. Daha
sonra yeniden kanat çırparlar, yeniden hız
kazanırlar ve hızın artışıyla artan taşıma kuvveti
sayesinde havalanırlar.
Uçmak, esasında, havadan ağır bir cismin,
havada, belli bir irtifada tutunabilmesi ve hava
içinde hareket edebilmesidir. Hava içindeki bir
cisim, işgal ettiği hacim kadar havanın
ağırlığına eşit bir kuvvet ile aşağıdan yukarıya
itilir. Eğer bu kuvvet cismin ağırlığından küçük
ise, bu itmeye rağmen cisim yerde kalır. Kuvvet
ağırlığa eşit ise cisim, zeminde ise zeminde,
havada ise havada ve hangi durumda
bulunuyor ise o durumda kalır. Kuvvet ağırlıktan
büyük ise cisim yukarıya doğru yükselir.
Bu tarife göre, hava içinde, aşağıdan yukarıya
yükselen sıcak hava ve aynı şekilde aşağıdan
yukarıya yükselme özelliğindeki hafif gazlar için
uçma tabiri kullanılamaz. Keza, havada bir nevi
süspansiyon halinde duran su buharı veya
bulut ile, bacalardan çıkan sıcak gaz ve katı
zerrelerden, partiküllerden müteşekkül duman
için de, havadan ağır olmalarına rağmen ve
hava içinde tutundukları halde, uçtukları
söylenemez.Duman uçuyor, bulut uçuyor
denmez. Buna mukabil, havadan ağır olan
uçurtma, sönmüş vaziyette iken, yapıldığı
malzeme itibariyle, havadan ağır olan balon ve
zeplin, her halükarda havadan ağır vasıtalar
olan uçak, planör, helikopter, kuşlar ve kanatlı
böcekler için uçma tabiri rahatça kullanılabilir
ve kullanılmaktadır.
Yukarıdaki tarife göre, uçma mefhumunda iki
temel unsur vardır:
a-) Havada belli bir seviyede TUTUNMA
b-) Genel olarak hava içinde HAREKET ETME,
yer değiştirme, deplasman yapma.
Ancak, şüphesiz bunun istisnaları vardır.
Mesela uçurtma, havada, onu yere bağlayan
ipin ve rüzgar durumunun müsade ettiği
nispette belli bir irtifada tutunur, hafif
çırpınmalarla uçar. Ancak, onu yere bağlayan ip
sebebiyle rüzgar istikametinde hareket
edemez. Helikopter, gereğinde ve arzu
edildiğinde, belli bir irtifada hareketsiz
kalabilir. Fakat bunlar için de uçma tabiri
kullanılır. Çünkü, uçmalarına engel olan faktör
ortadan kaldırılınca uçabilirler ve
uçmaktadırlar.
Balon ve zeplin gibi, işgal ettiklleri hacmi
dolduran havadan hafif olan vasıtalar da (eğer
rüzgar yok ise) sadece, belli bir irtifada
hareketsiz olarak kalırlar. Rüzgar çıkınca da
rüzgar hızı ile, rüzgar doğrultusunda hareket
ederler.
Görüldüğü gibi, havadan hafif vasıtalar
bakımından tutunmak için muhakkak hareket
şart değildir. Helikopter ve böceklerde hareket
yok iken tutunma mümkün gibi görünüyor ise
de, burada hareket halinde olan tutunmayı
temin eden kuvveti meydana getiren
kanatlardır. Aksi halde havadan ağır olan bu
gibi vasıta ve böcekler için tutunma mümkün
olamazdı. Demekki, havadan ağır bir vasıta
veya böceğin havada tutunması için muhakkak
hareket lazımdır. Yani TUTUNMA ancak hareket
ile mümkündür.
Havadan ağır olan uçak gibi vasıtaların hareketi
ya doğrudan doğruya üzerlerinde bulunan güç
gurubunun hasıl ettiği çekme veya itmeyle
(motor) veya bir başka vasıtanın çekip hareket
ettirmesiyle (planör) olmaktadır. Bir uçakta
taşıma kuvveti kanatlar ve yatay kuyruklardır.
Motorlar itme veya çekme kuvveti sağlar.
Uçağında hızından dolayıda bir sürükleme
kuvveti vardır. Uçağın ağırlığı ile beraber, uçağa
dört kuvvet etki eder.
Otomobillerin direksiyonu döndürülerek yön
değiştirmesi çok basit bir işlemdir. Bu hareket
düşey eksen etrafında olur. Uçakların yön
değiştirmesi ise uzunlamasına, yanlamasına ve
düşey üç eksen etrafında olur.
Uzunlamasına Eksen : Bir uçağın ağırlık
merkezinden geçerek burnundan kuyruğuna
uzanan eksendir. Uçağın boyuna ekseni
etrafında yaptığı harekete yatış hareketi denir.
Uçağın bu eksen etrafındaki hareketleri
kanatçık, elevon ve spoiler ile kontrol edilir.
Yanlamasına Eksen : Uçağın ağırlık
merkezinden geçerek bir kanat ucundan diğer
kanat ucuna doğru uzanan eksendir. Bir uçağın
burun ekseni etrafında yaptığı harekete
yunuslama denir. Uçağın burun ekseni
etrafındaki yunuslama hareketi, irtifa dümeni
(elevator), hareketli yatay stabilize (stabilizatör)
ve elevonlar tarafından kontrol edilir.
Düşey Eksen : Uçağın ağırlık merkezinden
geçerek gövde alt kısmına uzanan eksendir. Bir
uçağın düşey eksen etrafında yaptığı harekete
sapma hareketi denir. Bu hareket istikamet
dümeni tarafından sağlanır.
* Bir uçağın yerden kesilmesi ve havada
tutunabilmesi için her ne kadar minimum uçuş
hızı yeterli isede, emniyetli bir kalkış için bu
hızın % 15 kadar fazlası öngörülür.
Bir uçakta:
# Taşıyıcı yüzeyler (kanat) - toplam yapı
ağırlığının %36
# Güç gurubu (motorlar) - toplam yapı
ağırlığının % 6.5
# Kuyruk yüzeyleri - toplam yapı ağırlığının %
6.5
# Gövde - toplam yapı ağırlığının % 35.5
# iniş takımları - toplam yapı ağırlığının % 14.5
# Teçhizat - toplam yapı ağırlığının % 7.5'u
olmak üzere altı ana yapıdan oluşur. Uçağın
kullanım amacına göre bu elemanların yapı
ağırlığı içindeki oranı değişebilir. Mesela çok
modern bir uçakta techizat ağırlığı toplam
ağırlığının % 10' una yakındır.
Bu ana elemanlar içinde kanatlarla kuyruk
yüzeyleri, kesitlerinin ve havaya nazaran
duruşlarının arz ettiği özellik dolayısı ile hava
içindeki hareketleri sırasında harekete engel
sürükleme kuvveti ile birlikte uçağı havada
tutan taşıma kuvvetini de meydana getirirler. Bu
sebeple bu elamanlara AKTiF ELEMANLAR
denir. Halbuki, gövde, güç grubu, iniş takımları,
vs. gibi elemanlar hava içindeki hareketlerinde
sadece sürükleme doğururlar, hiçbir suretle
taşıma meydana getiremezler. Bu sebeple bu
gibi ana elemanlara da uçağın PASiF
ELEMANLARI denir...
--spoiler--
evrende sadece yer çekimi kuvveti yoktur. yer çekimi kuvvetine karşı koyan havanın kaldırma kuvveti gibi yüzlerce kuvvet vardır. ör, bir bardağın dibinde su damlacıkları varsa, bardağı ters çevirince düşmezler. peki neden? yer çekimi kuvveti yok muydu? hayır, yer çekimi kuvveti var; ama o damlacıklara etki eden kuvvet bir nevi yer çekimine karşı koyan başka bir kuvvettir. bu kuvvetin adı adhezyondur. moleküller arası etki eden bi' kuvvet... cam molekülleri ve su molekülleri birbirini çekiyor. yine aynı şekilde atom çekirdeği ve nötron arasındaki çekim kuvveti, yer çekimi kuvvetinden daha etkilidir ve güçlüdür.