Bencilliktir. nitekim yukarıda yazılan vicdan, \"kendine yapılmasını istemiyorsan yapma\", merhamet et. gibi tavsiyeler kişinin kendini ileride rahatsız edecek bir davranıştan kaçınmasıyla ilgilidir. Asıl önemsenen kişinin kendisidir.
ya kahraman gibi ölür ya da kötü adam olduğunuzu görecek kadar çok yaşarsınız.
herkes kötüdür, önemli olan tek şey şartlardır.
insanlar onları zorunlu kılan bir kural olmadan birlikte ve birbirlerini mutlu ederek yaşayabilmeyi başarabilirlerse, işte o zaman gerek kalmayacak olan kuraldır.
Çok mantıksız olan yorum.diyelim ben bana yapılan herhangi bir tavırdan rahatsız oluyorum ama sen olmuyorsun.hayır abartılı bir yorum da yapacaktım ama neyse.ayrıca iyi olmak, doğru olan davranışı sergilemek o kadar basit değil. Olsa zaten herkes çok iyi olurdu. O yüzden o uzun kitaplar, insanların o kadar konuşması boşa değil.
ahlak hiçbir dinin tekelinde değildir. sümer'e dayanan sami geleneğinden beslenip türeyen dinlerin(musevilik, muhammedilik, isevilik... )ahlakı çalmasının hiçbir anlamı yok. çünkü var olabilecek ahlak akla dayanır. ayrıca islam'da belli şartlarda 4 eşe kadar eş alabilme, hayvanları kurban etme ayini, günde 5 vakit saçma bir ritüeli tekrar etme de ahlaksaldır. islam'daki masalları ciddiye alıp "haram" ve "helal" leri ahlak zannetmenin hiçbir ahlaki yanı yoktur. "kendine istemediğini bir başkasına" isteme ilkesi islam ile alakasız ahlak temelidir. islam'da eylemi mü'min "inkar-iman", "haram-helal, günah-sevap" olma hali gibi saçma sapan bir şeye göre yapar. temeli de vahiy denen hayali kavramdır, akılla hiçbir alakası yoktur islam'daki ahlak öğretisinin. muhammed'den öncede o arap kabilesinde çoğunlukla var olan çöl gelenek ve kültürüdür.
allah'ın biz kullarına peygamberler aracılığı ile öğütlediği ahlak kurallardır.
kuralı değil kurallardır. teke indirgeyerek anlamı kısıtlaştırmamak, sınırlamamak lazım.
mesele allah'ın ahlakıyla ahlaklanmaktır. o ne şerefli bir erdemdir. kendi huzurumuz için, kendi menfaatimiz için, kendi güzelliğimiz için uymamız gereken, aslında çok basit kurallar bütünüdür.
bu kuralları uygulayabilmenin ilk adımı nefsi eğitmektir. nefsi terbiye ettikten sonra o kurallardan hiç şaşmassınız allah'ın izniyle.
Kendine istemediğini bir başkasına yapma sözünün islama ait bir söz olduğunu bilmemen senin cahilliğindir. Konuşmuyorum cahilliğine veriyorum cevabı hazırdır.
Nietzsche nin 'ahlak kurallarının evrensel olmadığı' ilkesi baz alındığında yok denecek, ama iyi niyet (bona fide) devreye girdiğinde belirecek olandır.