davlet babanın adamlarının bizi hep yanlış yönlendirdiği olgudur.
ithal edilen ürünlerin büyük bir çoğunluğu (70%'i) işlenerek ihrac edilmektedir.
yani 30% ithalat ülkemizde tüketilmektedir. ihracatımız da gayet bunu karşılayabiliyor.
Asıl olay, kullanılan kaynaklara ödenen faizdir.
(Örn. Bir köfte arabanız var. dışarıdan mal alıp satıyorsunuz, bir kısmını da yiyorsunuz. dışarıdan kıyma alamazsan köfte satamazsın. borcun varsa, ödeyemiyorsan, batarsın.
"yerli ürün kullanmayıp cari açıktan şikayet etmek" tespiti takdire şayan doğrusu.
örneğin hayvancılık devlet eliyle bitirilip canlı hayvan ithalinin tüm alt yapısı hazırlanıyorsa ne yapıcaz? cari açık artmasın diye et yemeyeceğiz.
mesela kırsal kalkınmayı destekleme kurumu adı altında bir kurul kurulup, karadeniz'de çay ve fındık, ege'de zeytin ve incir, içanadolu'da tahıl ekimi destekleme alımı dışına çıkartılıp bunlar üretilemez haline getirilince ne yapacağız? cari açık artmasın diye kahvaltıda su içip, sıvı yumurtadan omlet tüketeceğiz.
ekonomi bozulmasın diye, bankalarda karşılığı olmayan kredi kartı limitleriyle cayır cayır harcama yapacağız ancak bankalara bu kartları neye güvenerk veriyorsun yerine usulsuz promosyon işine girmişsiniz, çok ayıp diye ayar vericez.
yetmeyecek ondan sonra çıkıp hem yiyosunuz hem de şikayet ediyosunuz diye millete suçu yükleyecez. valla ne diyelim helal olsun, yavuz hırsız ev sahibini bastırır dedikleri bu olsa gerek.
devletin üreticiyi desteklememe, kurbanlığı bile ithal etmeye dayanan politika anlayışı nedeniyle bu duruma mahkum olmanın sonucu ve şikayet edenlerin bu konuda sacede seçimlerde oy kullanarak bir şeyler yapabileceği durumdur.
şikayet eden kişiler belki de yerli malı bulmakta zorlandıkları için ithal mal kullanıyorlardır düşüncesini doğuran yargı.
dıdısının didosunun düdüsü cinsinden, dolambaçlı yollarla, kısır bir akıl yürütmeyle; hırsıza değil ev sahibne sataşan bir önerme. Ben tüketiciyim, hangi mal kaliteli ise, hangisi işime gelirse onu kullanırım. (Bu arada ekonomiyi dışa bu denli açan hükümetler de neo-liberal sağ hükümetler, inanmazsan otur 24 ocak kararlarına bak.) Dışardıda mazot ucuz olunca zincirleme olarak yem, gıda, üretim ve nakliyat gibi unsurlar da ucuz oluyor ve adamlar bizden ucuza üretiyorlar. Bu durumda
-Arkadaşın bi dünya dış borç alan hükümet yerine
-üretim maliyetini yükselten hükümet yerine
-Ülkeyi sıcak para cenneti haline getiren hükümet yerine ithal ürün alan vatandaşı suçlaması açık bir bağnazlığın göstergesidir.
Ama haklı da, zaten başımıza ne geldiyse bu ithal mamul tüketenler yüzünden geldi. Bunlar milli birlik ve beraberliğimize, vatanın bölünmez bütünlüğüne...... halel getiren vatan hainleridir (!)
kızımı bile tiyatroya 150 korumayla göndermeyip, sıra sıra jipler, uçaklar, helikoptererle gezmediğim ordu boyutunda yerli korumanın üzerine amerikan özel güvenlik şirketinden milyon dolarlara koruma kiralamadığım için pek aldırmadığım önerme.
kredi-faiz sisteminin kölesi olup kalkındığını zannetmekle aynı şeydir. bankadan para alacaksın, o parayla yabancı ürün satın alacaksın sonra da refah seviyem yükseldi memleket iyiye gidiyor diye gavat gavat konuşacaksın. tam akepeli embesil tavrı.
Yerli ürün kaldı da biz mi kullanmıyoruz düşüncesine gark eden hezeyan. Domatesiniz bile Agro...
Hemen hemen tüm üretim tesisleri özelleştirme kapsamında yabancılara satılmış... Çoğunun da kapısına kilit vurulmuş...
yerli üreticinin senelerce kaliteye ve müşteri hizmetlerine bıyık altından gülerek bu halka bok satarız gene satarız mantığının kaliteli ve müşteriye hizmet anlayışı gelince ağlamasına ne dediysek bunda aynısını diyoruz.
cari açıkla ülkedeki tüketim oranının alakası olmadığını bilmeyen cahil söylemi bi kere cari açık demek mesela ülke bu sene 2 milyon dolar kazanmış fakat 500 bin doları ortada yok yani nereye harcandı kim aldı belli değil cari açık bu demektir dolayısıyla tüketilen malla arasında herangi bir bağlantı yoktur önce bunu öğrenmek gerekir cari açığın neden bu kadar yüksek olduğu sorusu içinse malum .
