türkiye'de yaşayan halkın ( çoğunlukla cahillerin oluşturduğu kesim ) neden "yerli malı illa kusurludur, kötüdür" diye bir algıya sahip olduğunu anla(ya)mıyorum.
hepsi kusursuz demiyorum. fakat gerçekten kaliteli ürün üreten firmalar var. (bkz: vestel) (bkz: arçelik) (bkz: bim)
özellikle elektronik alanda - vestel ve general mobile gibi - firmalara "bunlar sadece montaj yapıyor" demelerini de anlamıyorum.
bu firmalar ürünlerine direkmen çin'den getirtse daha az masraf harcar ve daha fazla kar kazanır.
ancak onun yerine burada montaj yapmayı ve işi öğrenmeye kavramayı deniyorlar...
Ekonomimizin bu denli dışa bağımlı olduğu bu günlerde artık desteklenmesi gerekmektedir. Türkiye son 15 yılda kendi kendine yetebilen nadir ülkelerden biri konumundan dışa bağımlı bir ülke haline geldi. Artık temel besin gıdalarını bile ithal eder olduk. Eti dünyanın bir ucundan ülkeye sokar olduk.
Bir ülkenin kalkınmasında, gelişmesinde, diğer ülkeler arasından sıyrılıp yükselmesinde en büyük paya sahip olan etkendir. Ülkemize baktığımızda durum pek iç açıcı değildir. Milletimizin yabancı hayranlığı ve ülkenin başındaki hazırcı zümre yüzünden yerli malı hep dışlanır, olanak verilmez.
Kore, japonya, almanya gibi yoğun sanayileşmiş ülkelerde yerli karşılığı bulunan bir malın yabancı üretimiyle görülseniz ayıplanırsınız. Bizde de tam tersi amk yerli malı kullanıyorsun diye eziklerler. Bizim sanayide gelişmek için önce bu zihniyeti yıkmamız gerek. Kendi insanımızın bile kullanmadığı ürünleri kimseye satamayız.
hatırlıyorumda küçükken yerli malı haftası vardı. herkes biliyodur muhtemelen bunu. herkes evden börek çörek getirirdi okula okulda hep beraber yerdik. buydu bizim yerli malımız işte tek üretebildiğimiz şey o patatesli poğoçanı içide ki patatesti. aklım sarmıyodu o zamanlar tabi küçüktüm. büyüdükçe anladım bu yerli malı haftasının ne kadar saçma bir şey olduğunu.resmen hiç bişey üretememizi kutluyorduk. yerli hiçbir malımız olmadığı halde yerli malı "hafta"mız vardı.
şimdide o durumdan çok ilerde olmasakta en azından bayraktar , karayel,atak,koral vs giibi birkaç şey üretmeyeme başladık. ne diyelim allah çok daha fazlasını ürettiğimiz günleri gösterir inş.
tankından uçağına helikopterine hatta otomobiline kadar yabancı kaynaklar kullanılarak yada yabancı ülke fabrikalarında yapılarak ülkeye getirilen ürünlerin üzerine atılan başlıktır. Kandırmacadır. Genelde inandırır.
bitki filan ekmişiz sadece onun göstergesidir. olacaktı burası bir japonya görecektik ebemizin yerli mallarını oehm evet japon'um... türk'üm hayır... valla fransız'ım...
Herkes bunu kullanmalı diye diye götümüze soktuğumuz kazıktır efendim.
Şimdi bir kız arkadaşım, kortizonlu ilaç kullandığı için cilt çatlağı oldu. O gün bugündür operasyon öncesi ne kadar cilt çatlağı varsa topluyoruz. Maksat cildi operasyona hazır hale getirebilmek. Tabi piyasada bir yabancı markalar grubu var bir de yerli markalar. Fiyat olarak ortalama birbirlerine yakınlar. 40 ila 100 arasında değişiyor rakamlar, bunlar güya yüksek teknoloji ürünü.
Şimdi, daha etkilerine gelemeden yerli/ yabancı markalar arasındaki farkları görelim.
2. Yerliler, adeta bir çağlayan, tüpü yana eğdirin şarıl şarıl boşalıyorlar yarısı yerlerde/ yabancılar nasıl tutturmuşsa acayip kıvamında tüpten ne kadar isterseniz o kadar çıkıyor.
3. Yerlilerin ambalajları felaket ilkokulda resim-iş dersi vardı sanki ordaki çocukların ambalajlarını alıp kullanmışlar/ yabancıların ambalajları son derece göz alıcı özenli, ben burdayım diye bağırıp güven veriyorlar.
4. Yerlilerin tanıtım yazıları felaket. ingilizce tercümeler daha da felaket. Kullanılan teknolojiden çok, bildiğimiz dağlardaki otların kocakarı ilacı nevinden tanıtımları var/ Yabancılar bilimsel teknolojilerini, araştırmalarını sertifikalarıyla göstermişler. Her biri laboratuvar testlerin geçmiş, sonuçlarını jurnallerde yayınlamışlar. içeriklerindeki bit kadar maddeler bile yazılmış.
5. Yerliler topu topu 50 ml/ yabancılar 90 ila 200 ml arasında değişiyor. Ama fiyatlar aynı, hatta yerliler daha pahalı!
Bizdeki yaygın kullanımdan dolayı Türk malı ifade edilirken yanlış kullanılmıştır; akıllara kazınmış olan "yerli malı haftası" da bunu tetiklemektedir.