yerli araba,
yerli cep telefonu,
yerli işletim sistemi,
yerli whatsapp
popülizm ile gelen, ilk yaygarada gider.
bize gereken başkalarının hikayelerine bakıp ağzımızın suyunu akıtmak değil kendi hikayemizi yazmaktır. kendi hikayeni yazmak için kendini tanımalısın, kendi sorunlarını anlamalı bunlara özgün çözümler üretmelisin. yani, neyin eksik olduğunu görmek için pencereden dışarı değil içeriye bakmalısın.
ama gel gör ki; memleketin çomarlarının, 3-5 vizyonsuz çapulcuya ülkenin sahip olduğu tüm değerleri peşkeş çektiği bir ortamda; kim de kendi hikayesini yazacak azim ve istek kalır ki, hem de tüm emeklerinin çöp olacağı kesin iken.
pardus varya, "pardus" iyi zaten. hiçbir eksiği yok, windows'tan.
devlet dairelerinin geçmesinde hiçbir engel yok. beleş hem de.
linux tabanlı olduğu için.
arkadaşlar bazı otobüsler dolmuş gibi değildir. bazen. kalkmışsa otobüs yenisini bulamayabilirsiniz. biz o işleri darbelerle, abd nin kölesi olarak kaçırdık. ayrıca zaten öyle bi altyapımız da yoktu.
siyasi propaganda malzemesi olmuş kelimelerle anca gaz alırsınız. her gün haber sitelerinde gördüğümüz aselsan reklamları da bu yüzden zaten. tamam iyi hoş kendi silahımızı üretmek falan da. asıl öncelik son kullanıcı/tüketiciye yönelik hareketler olmalı. en azından ters mühendislik yapıp işlemci gibi önemli konulara el atmamız lazım.
linux herkese hitap eden bi işletim sistemi değil. bilgisayar dersleri halen daha başlat menüsü o çubuğu bu kutucuğu seviyesinde. o yüzden linux kafadan çıkarılmalı.
bilmiyorum bu noktadan sonra ne yapılır ama işletim sistemi çok elzem mi bilemiyorum. öyle olsa alman, ingiliz de çıkarırdı. başka şeylere bakmak lazım, küresel olarak kar elde edebileceğimiz şeylere. bu konuda da aklıma 3d yazılar geliyor. sla olsun metal işleyenler olsun, bunlar çoğu üretimi kolaylaştıracak şeyler. düşünün ev bile yapabiliyorsun 3d yazıcıyla beton dökerek.
