genelde kuzey anadolu menşeli firmalarda görülen,ecdadınıskym bakışı atan muavin tipidir.
üstünde eşşek kadar kırılacak eşya yazan koskoca koliyi it ölüsü gibi tekmeleyerek standart bir türk kızının bozuk para cüzdanı kadar hacmi olan bi yere sıkıştırmaya çalışırlar.
napıyorsun lan beyfendi diye kendisini uyaracak olursunuz işi arsızlığa dökerler.netekim daha fazla dayanamaz allah mısın ulan deyip yerle yeksan edersiniz herifi.
işte o an nereden ne zaman geldiğini bir türlü anlayamadığınız knockout olmuş muavinin tipikayık mesai arkadaşları etrafınızı sarar.kendinizi kuşatma altındaki istanbul gibi hissedersiniz o an.hatta aynı firmanın hanım hanımcık hostesi bile sizi yalancı çıkarır.
gladiatörün finalindeki marcsimus misali hayatınız bir film şeridi gibi gözünüzün önünden geçerken iriyarı kelli felli bir adam kalabalığı yara yara ilerleyip sizi kolunuzdan yakalar.firmanın sahibidir ve o an tesadüfen aynı köylü olduğunuzu öğrenirsiniz.
adam muavine kafa izni verip göstermelik de olsa terminalin içinde sizi azarlayıp muavinle barıştırır,ceza olarak artvin-istanbul arasındaki mesafede muavinlik yaparsınız.24 saat boyunca her molada çöpleri toplar, kusan bebeklerin kusmuklarını temizler,yaşlıları çiş etmeye götürür ve hatta işi abartıp samsunda otobüsü yıkamaya yardım edersiniz.
hiç bulaşmayın bırakın kırılan tabak çanak olsa da kalp kırmaya,burun kırmaya değmez.
- muavin bey kaloriferler çalışmıyo donduk bi bakarmısınız?
+ bilader bilerek açmıyoruz rutubet oluyo
- ne demek ya inmek istiyorum o zaman
+ kaptan sağda inecek var
sarı altın saat takıp gömleğinin açık 3 düğmesinden göğüs kıllarını sergilerler. kaide de büyüktür bunlarda. çok kızdırırsanız, servis yaparken kolunuzu bir dürterler göz dağı vermek adına.
bagajdan çantanızı alırken özellikle strese girersiniz, bu kadar ters bi adama, şey şu çanta yok o değil öteki... demek cesaret ister tabi o değilden sonra öteki demeye yemediği için, başka bi çantayı alıp gidebilirsiniz.
kah karadeniz de, kah akdeniz yollarının keskin virajlarında maruz kaldığı merkez kaç kuvveti sayesinde hoşgörüsünü yitirmiş muavin tipidir.
muavin: kola, yedigün hangini içersin ağabey.
yolcu: çay, ben çay içmek istiyorum.
muavin: abi ağustos akşamı napacaksın çayııı acaba! ben sana kola koyayım.
yolcu: pekii madem..
