düştüğünde yerden kalkmazsın çocukça bi hisle... annen gördüğünde gelip sarılsın, '' bir şeyin yok ya, çok mu acıdı yavrum, geçti geçti '' demesini istersin. parmağıyla çenenizi kaldırıp * bir bardak su içirsin diye beklersin. ama nerde... yok mudur böyle anneler... elbette var.
zaman geçtikçe her durumda kendimizi suçlu hissetmemize sebep olacak dayaktır. bir şey kırıldığında, kaybolduğunda, bozulduğunda, kirlendiğinde korkarsınız. çünkü anneniz duyacak olursa ebenizi ziker.
Annenin, çocuğun düşme ile zarar görme riski ile tokat vurma sonucu zarar görme riskini hesapladığından ve ikincinin az risk taşıyıp çok öğretici olduğunu bildiğinden emin olabilirsiniz.Kendisi farkında olmasa bile.Yüzbinlerce yılın evrimsel tecrübesi.
bu anne çocuk kaybolduğunda ve bulunduğunda da onu tokatla karşılar akabinde sarılmak ister. bu anne becil bi annedir. o tokat kendi için atılır o çocuğa iyi hisseder çünki o tokatı attığında kızmıştır üzülmüştür ya saatlerce yada yere düştüğünde panik olur ya bir anda neden dikkat etmedinki düşüncesiyle öc alır aklınca. sonra neden eziksin? e ottan yere tokat manyağı yaptın çünki de ondan...
Çocuk hep itilip kakılır.
+Hakkını savunur dayak yer
+Oyuncağını kırar dayak yer
+Oyuncak ister dayak yer
+kırıntı döker dayak yer
+arkadaşını sever dayak yer..yer de yer.
kudurukluğundan dolayıdır o dayak.tasmasından kurtulmuş köpek misali napacağını şaşırıp bir o yana,bir bu yana koşmasıyla çocuğun düşmesidir akabinden anneden gelen bir sağ,bir de sol kroşeyle bir daha yapmaması için ikaz yumrukları sergilenir.
bu ne ruhsal dengesizlik halidir yahu. bu psikolojiyi yaşamayan yoktur herhalde. mesela ben. küçükken gönlünce düşüp yaralanamadım yahu! niye? aman düşersem annem döver beni. yok yaa ulan ben sanki bilerekmi düşüorum bee.