bazen bir başkasının bulması bile yeterlidir. 94 senesinde ilkokuldaydım. aynı mahalleden en az 20 kişi varız. a isimli arkadaşım biz bahçede otururken yanımıza geldi şaşkın bir surat ifadesiyle.
- ne oldu lan?
+ olm ya "b" var ya bahçede 20 lira bulmuş.
- oha çüş vay anasını. şanslı hayvan. o saf salak nasıl bulmuş oğlum o parayı?
+ lan ne bileyim. keşke ben bulsaydım, hemen probis ve gazoz alırdım. bir de eti cin.
- ben bulsaydım, atariye giderdim. geçen mortal'da az kalsın oyun bitiriyordum.
ben bu arkadaşları epey dinledikten sonra sınıfa gittim. bu "b" bizim tam karşı apartmanda oturuyordu. okuldan çıkar çıkmaz koşarak eve geldim ve apartmanın merdivenlerine oturdum.
biraz bekledikten sonra "b" göründü uzaktan. beni görünce de yanıma geldi. üzgün bir ifade takındım.
- neyin var kardeşim?
+ sorma ya "b" bugün okulda 20 lira düşürdüm!
- anaaa üzülme olm ben buldum onu!
+ valla mı kardeşim?
- yeminle ya al bak, üzülme lan. işe bak ya!
+ kardeşim çok sağol valla annemin parasıydı, öldürürdü beni dayaktan.
- ulen lafı mı olur. hadi kaçtım ben.
bu yaptığımdan gurur duymuyorum ama o para ilaç gibi gelmişti. büyük paraydı o zaman. iki hafta boyunca kantini talan ettim, atari salonunun anasını ağlattım. sonra da para bulur muyum diye yerlere bakmaktansa, para bulan var mı diye araştırmaya başladım. bir daha da böyle bir saf denk gelmedi ne yaparsın!
geçen sene belçika'da, gent'te başıma gelmiş olaydır. kaldırımda yürürken yerde üç tane ellilik euro gördüm ve aldım. sonra sahibini bulabilir miyim acaba diye şaşkın şaşkın bakındım sağa sola. bulamayacağım belli olunca da devam ettim. işin asıl ilginç yanı da şu ki parayı harcamadık. dönüşte bağış yaptık. bana kalsa harcayabilirdim evet.
5 tl ile 200 tl nin yere düşme olasılıkları farklıdır. 200 tl hem piyasada azdır hem fazla taşınmaz hem de cüzdan çanta sütyen askısı gibi güvenli yerlerde saklanırlar. bu durumda yerde bulunan paraların neden %90 ının 5-10 tl gibi paralar olduğunu açıklar.
benim için abesle iştigal bir hal almış durumdur. periyodik olarak bulduğum 5 liraları biriktirsen mevcut vasat bir vakfı kalkındırabilirdim diye düşünüyorum
başıma geldi bugün bu.
yarın muğla ya gidiyorum, okula. gitmeden önce bir etrafı dolaşayım son kez, arkadaşlarla buluşurum belki diye evden çıktım. şehrin en kalabalık caddesinde yürüyorum nereye gittiğimi bilmeden. bir iş merkezinin önünden geçerken aklıma geldi;
burada burs veren bir vakıf vardı, gidip bir bakayım diye düşündüm. iş merkezinin içine girdim, ofislerine gitmek için merdivenlere doğru yönelirken yazıyı gördüm: burs başvuru formlarımız bitmiştir.
"üzülmeden" geri döndüm. kapının birkaç metre önünde gözüm bir şeye ilişti. "aha o ne lan bir deste para." hemen aldım yerden. o kadar kalabalık olmasına rağmen o yol kimse görmemişti parayı ya da hemen benden önce düşürmüştü biri, bana kısmet oldu görmek. saymadan elime aldım, tuttum. etrafa baktım kimse bir şey arıyor mu diye. yoktu. saydım paraları, onluklar halinde tam 90 lira. hepsi de gıcır gıcır. bankadan yeni alındığı belli. ne yapmam gerektiğini bilemedim. sonunda beklemeye karar verdim, kaybeden mutlaka geri döner diye. yaklaşık 20 dk bekledim ama kimse gelmedi. para miktarı da çok büyük değildi. gidip polise vermek de olmazdı. * 20 dakikadır elimde tuttuğum paraları bir kez daha sayıp cebime koydum. "okuyom ben yea" deyip yoluma devam ettim.*
hayata gülümseten anlardandır. sizi temin ediyorum ki istediğiniz kadar zengin olun, yerde bulduğunuz para ne kadar küçük olursa olsun size yaşattığı mutluluk kocamandır.