baylar, yemin ederim ki, her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; gerçek, tam manasıyla bir hastalık. insana, gündelik hayatını sürdürmesi için gereken anlayışın yarısı, hatta dörtte biri dahi, yeryüzünün en soyut, en inatçı şehri olan petersburg'da oturmak gibi katmerli bir felakete uğramış, talihsiz on dokuzuncu yüzyıl aydınımıza yeterdi."
"insanlar yapıcıdır, yeni yollar açmayı sever, bu su götürmez bir gerçektir. Fakat neden acaba bir yandan da yıkmaya, her şeyi kaos haline getirmeye bayılır?"
“iki kere iki dört çekilmez bir şey. iki kere iki dört, bana sorarsanız, bir küstahlıktır. iki kere iki dört, ellerini böğrüne dayayarak yolumuzu kesen, sağa sola tükürük atan bir külhanbeyinin ta kendisidir. iki kere iki dördün yetkinliğine inanırım ama en çok övülmeye değer bir şey varsa, o da iki kere ikinin beş etmesidir.”
"ve görüyorsun ki alnımıza yazılanla kalbimize kazınan bir olmuyor."
Yine de size şunu söyleyeyim ki; benim gibi yeraltı adamlarının dizginlerini sıkı tutmak gerekir.
Çünkü kırk yıl yeraltında hiç sesimizi çıkarmadan otururuz da bir fırsatını bulup yeryüzüne çıkarsak bizim dırdırımızdan kimse kurtulamaz.
yeni okumaya başladığım güzelim dostoyevski kitabı. dostoyevski'nin kötü bir kitabı yok ki zaten. her cümlesi, yansıttığı her düşüncesi çok kıymetli, samimi bir kitap.
...
benim nasıl bir adam olduğum da belli değil: ne ters bir adamım, ne uysal; ne alçağım, ne onurlu, ne kahramanım, ne de korkak... kendi köşeme çekilmişim; zeki insanların önemli bir iş tutamayacakları, tutanlarınsa aptal oldukları gibi kin dolu, hoş bir avuntuyla günlerimi doldurup gidiyorum.
...
"madem öyle, neden bazen içimiz içimize sığmaz, birtakım aptallıklar yapar, olmayacak istekler besleriz ?
işte bunun nedenini kendimiz de bilmeyiz. saçma sapan isteklerimiz yerine getirilmiş olsa bundan zarar görecek olan yine biziz.
şöyle deneme olsun diye , içimizden birine daha çok özgürlük verin, ellerindeki bağı çözüp yaşama alanını genişletin, üstündeki vesayeti kaldırın; bakın o zaman yeniden vesayet altına girmek için önce kendisi can atacaktır. "
"Sizin ancak yarıya kadar getirmek yürekliliğini gösterdiğiniz şeyleri ben sonuna dek götürmekten başka bir şey yapmadım yaşamımda."
kitapdan bir alıntı.
''Etrafınıza şöyle bir göz gezdiriniz! Gerçek hayat denilen şeyin ne olduğunu, nerede olduğunu bilmiyoruz bile! Kitaplarımızı, hayallerimizi elimizden alsalar, öylece ortada kalakalacağız.''