"Vücudumuzun yüzde yetmişi suysa, suyun kaldırma kuvveti var değ mi? o zaman bütün iç organların hırtlağımıza toplanması gerekirdi." diyen ceviz kıran diyaloğunu akla getirmiştir.
çekim yer ile değil , kütle ile ilgilidir. kütle ne kadar büyükse uzay zaman o kadar eğilir - büzüşür. bu yüzden küçük cisimler daha büyük cisimlerin etrafında döner , birbirlerinin içlerine düşmelerini engelleyen - yörüngelerine oturtan , ivme ve kendi çekim kuvvetleridir, eylemsizlik yasası gereğince konumunu koruma eğilimindedirler.
kütle çekiminin galip geldiği alanlar genelde süpernovalarda çok net görülür.
saçma bir cümle. şakaysa da ciddiyse de hiç komik değil.
insanda biraz akıl olur, mantık olur. güneş yerde mi ki yer çekiminden etkilenip düşsün? adı üstünde yer çekimi. güneş ise havadadır. havadaki şeyi nasıl çeksin? 20. yüzyıldayız ve hala her gün gökyüzünde olduğunu göre göre bunu farketmemiş insanlar var. cehalet almış başını gidiyor. gençliğin hali içler acısı.