çoğu zaman 15 dk. da gittikleri yerleri bazen 45 dk. dolana dolana arayarak bulurlar. altıncı hisleri de gelişmiştir bunların çünkü yolu ezbere bilmeyip hislerine göre şurdan döneyim, dümdüz gideyim diyerek bulurlar. birde bir yolu öğrendiler mi riske girmemek için o yoldan daha kısa bir yol olsa bile hep o yolu kullanırlar bıkmadan.
yer yön, sağ sol, arka ön, ileri geri gibi dertleri olmayan insanlardır.
hayattaki en büyük korkularımdan birisi sokaktaki birinin aniden beni çevirip adres sormasıdır. o an aklıma saçma sapan her şey geliyor, masa, kitap, ıspanaklı börek, voleybol topu, ilkokul öğretmenim, sümüklü nuri, adnan oktar hoca ve maşallahcı kızlar, bülent ersoy, vuvuzela vb. bir çok şey. ama sağım neresi sol tarafım nereye kayboldu, nerdeyim ben ne yapıyormla ilgili hiç bir şey canlanmıyor kafamda. hani sordukları yer evim olsa orayı dahi adam gibi tarif edemem. nedir nedendir bilmiyorum, ancak onlardan biri de benim, evet.
defalarca gittiği bir yeri nasılsa bulabilir diye bilmeyen biriyle gönderebilirler, sonuç hüsran olur. bilmeyen diye oturttukları adam daha iyi çıkarır yolu ve onun tarifiyle giderler. bu kişiler bir yere gidip gelirken etraflarına bakmazlar. yollara dikkat etmezler. çünkü ilgisini çekmez. tabi sonrasında da sonuç neredeyse 10 kez gittiği yeri gidip bulamaz.
ulan arkadaş kayaşehir de oturan arkadaşa kaç kez gittim. yine dönüşte sıkıntı çekiyorum yine sıkıntı çekiyorum. bir dönüşümde ne yaptığımı anlamadan cevizlibağdan çıktım.*
bir de bu insanlar bir konu üzerinde konuşurken yön göstermeleri icap ettiği zaman (özellikle kapalı bir mekandaysa) bu taraftan gidiyorsun, bu taraftan geliyorsun gibi ifadeleri genellikle rastgeledir ve haliyle de yanlıştır.
işleri zor insanlardır. tersleyip incitmeyin la bu adamları valla.
not: bunları ben nereden mi biliyorum? neyse 2.paragrafta açık olarak geçiyor sanırım..
karadenizliyim bu durumu yaşamıyorum ama nedense bizim insanımızda çok rastlanan bir durumdur. nedenini bilmiyorum ancak fıkralaşmış bir nedeni olduğunu da zannetmiyorum.
benim de dahil olduğum gruptur.
Cefakar ayaklarım çok çekmiştir bu durumdan. Bir insan heryere belli bir merkezden gider mi ya ?
(bkz: aksaray'a sırtını verdinmi)
benim, bu insanları diğerleri hiç sevmez ve ötekileştirir... bu arada nasıl hayatta kaldıkları da meçhuldür. ben mi? sezgilerim çalışmaktaydı şimdiye kadar.
harita-kroki zekası zayıf insandır. benim gibi. bi yere on kere gitsem onbirincide yine sorabilirim.
ama en azından "yok gerek yok" demiyorum, hatta "40 defa tarif etsen yine karıştırma olasılığım var" diyorum.
Sağımı solumu hala karıştırıyorum. Hatta düpedüz öğrenemiyorum arkadaşlar.
Hele yer yön tarif edeceksem büyük sıkıntı, 3 5 saniye durup "hangi elimle yazı yazıyordum lan ben" diye düşünüp öyle çözüyorum olayı.
Ama bu konu zaman zaman ciddi sıkıntıya düşürüyor beni.
O yüzden baş parmaklarımın üzerine sadece benim anlayacağım şekilde sağ ve sol yazdırmayı düşünüyorum.