mevzubahis olan konu,otobüste yer vermenin kişide yarattığı ikilemden ziyade konuya dahil olan üçüncü şahısların henüz sizinle ayakta oturan yolcu arasındaki problem daha çözümlenmemişken olaya dahil olmasıdır.muhtemel diyalog şmyle gelişir:
a-evladım kalk yer versene hanıma,baksana ayakta zor duruyor!
b-!!!
a-bak duyuyor mu?!
b-ayakta zor duruyorsan niye dışarı çıktın teyze,dışarı çıkınca yürüyeceğini bilmiyor muydun?!
c-???yooo,şey...
b-hazır konuya dahil olmuşken,malum ramazan ayındayız,sevap fırsatı ayağına kadar gelmiş,kalk sen ver yerini!ya havle!
b_ cıx cıx!!
eğer yaş olarak sizden bariz derecede küçükse ayıplayan bakışlar atarak ve cık cık cık tarzı sesler çıkararak kınamanız gereken organizmanın zihniyetidir.
yaşlı, hamile-çocuklu, gazi ve maluller için yer verilmesi uyarısı olsada, uyarıya pey uyulmadığı görünmektedir.
yer vermeyen kişiler yaşlandığı zaman aynı muameleye maruz kaldıklarında anlarlar yer vermenin önemini.
bombadır. otobüse yeni binen yaşlı teyze/amcalar gözünüzün içine bakarken, oturan gençler arasında stres yayılır. herkes birbirine göz ucuyla bakıp yer vermek için kalkan birini gördüğünde "ben de tam şimdi kalkıyodum, benden önce davrandı" gibi yaparak derin bir oh çeker. kalkan kimse olmazsa da içi rahat etmeyen bünye yerinden yükselir, teyze/amcaya yer verir ve şimdiki gençlerin düşüncesizliği konusundaki söylemlere "cık cık cık" çekerek eşlik eder gururla, onurla...