48'e kyk dan binince fakültenin oradan teşrif ederler otobüse. hemen yer verirsiniz sonra ''ver yavrum kitaplarını'' der siz yok sağolun demeden elinizden kapıverirler.
dünya tatlısıdırlar.
hatta bir gün çok yaşlısı uzun saçlarıma aldanıp ''ver kızım kitaplarını demişti'' o an boru sesimle ''yok!!...'' dediğimde pis pis dudak altı gülüp özür dilemişti.
nedense utandım ve hemen otobüsün en arkasına yol aldım.
yer veren kişiye kendini borçlu hisseden, düşünceli teyzedir.
diğer çantalı/kitaplı kişiler de gözünün içine bakar "benimkini de al be teyze" diye ama yemez.
yer verme işleminin ardından bölgeden uzaklaşamadı iseniz, teyzenin: "öğrenci misin evladım?" cümlesiyle başlattığı kendi torunlarının her birinin okudukları okullar ve bölümleri doktora>master>üniversite>dershane>lise varsa manyağı anaokuluna kadar yaşanış sırasının tersine anlattığı sohbeti de kapsamakta olan bir teyze eziyetine tanık olursunuz. ha bide neden bilmem bu teyzelerin bütün çocukları başarılıdır arkadaş... manitası vardır nişanlanıcaktır askerden gelince falan. seçerek yer versen bu kadar başarılısı bulamazsın.
yorgun ve fedakar öğrenci karşısında mahçup olan iyi niyetli sempatik teyzedir yapabileceğiniz en güzel şey çantayı kibar bir şekilde ona uzatmaktır.Bu şekilde onu anlık bunalımdan kurtarmış ve mutlu etmiş olursunuz.
hatta bide muhabbet edilip cebine para sıkıştıranı ya da kek poğaça o tarz bi şey vereni varsa size melekleri düşündüren teyzedir. (bkz: para kısmı yalandı tamam)
-sen çantanı ver ben oturayım.
+aa terbiyesiz...
-bırak ya hem kaldırıyosun hemde pis pis gülerek çantanı ver diyosun...durdur lan arabayı inicem ben.*
canım teyzem benim ya yerim ben onu. genelde bilgisayar çantamı hiç taşımamışımdır otobüste. ama zavallı teyzem t cetvelinimi de istemiş ve yazık size kızım ne yapıyorsunuz da hergün getirip götürüyorsunuz bunu diyerek beni ne cavap versem diye düşündürmüştür.