Eskide kaldı. 2 sene önce memlekette yaylada hayvancılık yapan bir akrabamızı ziyarete gittiğimizde normal dört ayaklı masada yemek yedik. Yayladaki adam bile yerde yemek yemiyorken ünlülerin, siyasilerin sırf halka; bakın biz de sizdeniz, özümüzü unutmadık çok mütevaziyiz mesajı vermek için yer sofrasında yemek yemeleri bana o kadar kolpa geliyor ki... Tamam amk en köylü, en halktan, en samimi sizsiniz anladık bırakın şovu da geçin masada yiyin yemeğinizi.
haftada bir iki kez yer sofrasında yerdik, küçüktüm o zamanlar.
kedimiz vardı bizim, sarman. herkes yer sofrasına oturunca, kafasını babamın vucudu ile kolu arasından sokar, gelecek nevaleyi beklerdi.
Çocukluğum geldi aklıma. Ne güzel olurdu yer sofrasında yemek yemek. Akşam olunca Bütün aile o sofranın başında toplanır, herkes günü kritiğini yapardı. Yemek çeşiti az olsa da lezzeti çok çok üst seviyedeydi.Yemekten sonra kırıntıları toplamak için yüzyılın icadı olan gırgır ile halının üstünü temizlemek.Sonra şairinde dediği gibi; biz büyüdük kirlendi dünya. Herkes bir başka limana Demir attı, eksildik. Şimdi koca koca masalarda çeşit çeşit yemeklerin, sohbetsiz muhabbetsiz hiçbir tadı yok. Hem artık gırgırın yerini de elektrikli süpürgeler aldı.
eskiden anadoluda çok yerdik, üstelik ortaya gelirdi yemek, herkese tabak da konmazdı...bence çok güzel günlerdi onlar...
anadolunun ana öğelerini aslen korumak lazım...almanya´da olmama rağmen ben bi kere aynı anadolu usülü sini üzerinde yemek hazırlamış kendimle birlikte yer sofrasında yemek ikram etmiştim...insanların çok hoşuna gitmişti. gerçekten.
öğrenci evinin olmazsa olmazlarındandır. menemen, salçalı makarna ve bilimum aparatın ortaya konulması, ev cemaati olarak sofradakilere dalınması apayrı bir zevktir.
çok nostaljik olacak ama sobalı bir ev düşünün . çıtır çıtır yanan bir sobanın yanında kurulmuş yer sofrası , ve sofranın etrafında oturumuş aile /akraba vs yakınların ...
sofra bezini sereceksin , üzerine tepsiyi biraz yüksek tutması için bulaşık leğeni/büyük bir tencere gibi bir kap koyacaksın , onun üstüne de koca bir tepsi , tepside ortada salata ve turşu , tabakta ise nefis yemekler .
inanılmaz keyifli bir hadisedir. hemen hemen tek tip olan bir sofra beziniz vardır evinizde. şöyle beyaz üstüne siyah motiflerle bezeli. küçükte bir sofranız. eğer ortam kalabalıksa sofranın üzerine büyükçe bir tepsi konarak bu sorunda çözülebilir. sonra bağdaş kurup kurulursunuz sofranın bir kenarına. karşınızda kardeşleriniz, anneniz, babanız kısacası bütün sevdikleriniz vardır. belki sofra o kadar zengin değildir. kuş sütüne kadar kimbilir ne eksikler vardır ama o yemekten alınan zevk hiçbir şey ile tarif edilemez.
ha bu işe geri kalmışlık göstergesi diyenin de geri kalmış kafasını.... neyse lan ben bir şey demiyorum daha.
peygamber efendimizin sunnetidir. yedigimiz gidalar topraktan geldigi icin yere ne kadar yakin olursan o kadar iyi der bizim buyukler. zahmetlidir ama zevklidir.