peygamberlere hakaret içeren bir filimdir. haşa- peygamberler karılarıyla yatar sonrada cariyeleriyle yatar diye bir replik vardı. tek kelimeyle iğrenç bir film. hakettiği yerde zaten.
hayal aleminde enteresan gerçekleriyle sözlüğümüze konuk olmuş bir pekeke severdi, gitti. fantastik düşüncelerle, kürtlerin insan avı filmindeki gibi sokaklarda kalaşnikoflu askerler tarafından öldürüldüğünü iddia eden enteresan bir kişilikti. sonuç: gitti.
fikirlerini karşı tarafı kırmadan anlatmaya çalışan, muhabbeti hoş yazardır. yazdıklarını takip etmek gerek. bu arada altıncı nesilmiş, hoşgelmiş aramıza.
her ne kadar yaşar kemal'in "umutsuzluk" mesajını vermek için kullandığı bir deyim olsa da bana hep kalender bir mücadele azmini çağrıştırır bu söz.
"yer demir gök bakır bile olsa hep bir çıkış yolu bir umut vardır" meydan okuması gibi algılarım.
ayrıca anadolu iklimini, bozkırın üzerindeki engin göğü, kurak yaz aylarında selle sonuçlanacak yağmurun geleceğine işaret eden kara bulutları hatırlatır.
seri kitabı olmasına rağmen bağımsız olarak daalgılanabilir, serideki kişiler aynıdır ama olaylar bağımsızdır.
hala okumayanların geç kalınmışlığına rağmen okunması tavsiye edilen büyük ustanın büyük kitaplarından biri.
ortadirek kitabının devamı, dağın öte yüzü üçlemesinin ikinci kitabıdır. yazarın destansı anlatışı kitabı vazgeçilmez kılmaktadır. köyün insanlarından biri olan taşbaşoğlu mehmete yüklenen şeyh misyonu o kadar benimsenir ki herkes bu duruma saygı göstermektedir. ve itaat etmektedir.
topraksız köylünün sorunları anlatan bir yaşar kemal klasiği. köylülerin içinde bulunduğu dönemde yaşadıkları çaresizliği anlatır. onların bu zorluklar sonucunda bir ermiş yaratıp, ona sığınmalarının öyküsünü de okuyucuya aktarmaya çalışmıştır.
Yaşar Kemal'in, Ortadirekve Ölmez Otu nun yer aldığı Dağın Öte Yüzü üçlemesinin ikincisi olan ve bütün olanaklarını yitirmiş bir köyde, köylülerin kendi yarattıkları ermişin işaret ettiklerine bakarak hayatta kalmalarının anlatıldığı romanıdır. Romanda düş dünyasının gücüne işaret edilmektedir. zülfü livaneli tarafından sinemaya da uyarlanmış, görüntüleriyle ve müziğiyle muhteşem bir film ortaya çıkmıştır.