Aşık olmayı denedim, hemde bir kez değil iki kez. inanın bana korkunç acılar çektim. Ruhumun derinliklerinde, çektiğim acı ile alay eden bir ses işittiğim halde acı çekmeye devam eder, üstelik deli dolu aşıkmışım gibi kıskançlık krizleri geçirirdim. Bunların hepsinin sebebi can sıkıntısıydı baylar , emin olun can sıkıntısı...
Şu bölümü bir sohbet içinde söylemek isteyipte tam olarak ezbere bilmememden ötürü söyleyemeyip hebele hübele yaparak yer altına doğru tekrar bir yol aldım galiba ahsjsks.
keşke boş duruşum aylaklığımın yüzünden olsaydı. tanrım, o zaman kendime ne büyük bir saygı duyardım! hiç olmazsa tembelliğim, güvenebileceğim belirli bir özelliğim var diye kendime en büyük saygıyı beslerdim. birisi benim için "kim bu adam?" diye sorunca, "tembelin biri!" karşılığını verirlerdi. böyle bir söz duymayı çok isterdim. benim de belirli bir niteliğim, hakkımda söylenecek bir söz olacaktı. ne demek efendim "tembelin biri!" şaka değil, bu bir unvandır, bir mevkidir, kusursuz bir meslektir! alay etmeyin, bu böyledir! o zaman haklı olarak birinci sınıf bir derneğe üye olur, kendi kendimi saymaktan başka bir iş tutmazdım. tanıdığım biri vardı, lafitte şarabından anlamasıyla övünür dururdu. bunu bir erdem olarak görüyor, kendisi hakkında en ufak bir kuşkuya düşmüyordu. adamcağız sonunda yalnızca huzur içinde değil, üstelik böbürlenerek öldü; bunda da çok haklıydı.
Söyle bir bölümde geçer içinde hatta. Ne güzel anlatmış.
Ne kadar da vasıfsız ve özelliksiz, imla kurallarına dikkat etmeyecek kadar boş biriyim. Adam imla biliyor eleştirmekte çok haklı.
insanın kendine itiraf edemedikleri ile dolu bir kitap. yeraltı ve sulu sepken olmak üzere iki bölümden oluşuyor .birinci bölüm monoloğ olarak yazılmış ikinci bölüm ise öykü niteliğinde.birinci bölüm insanın arka odalarında dolaşıyor.ikinci bölümde yeraltı insanı dış dünyada yaşamış olduğu durumlardan dolayı kararsız ve dengesiz hareketler sergiliyor.
belki de yeraltı bölümü tekrar tekrar okunmalı.bu bölüm insana kendisini kötü hissettirse de tek umut dolu cümlesini şuraya bırakıyorum.
--spoiler--
duvarı delmeye gücüm yetmiyor diye kafamı duvara vurarak parçalayacak değilim elbette ; ama bu taş duvarı yıkmaya yeterince gücüm yok diye ona öylece boyun eğecekte değilim.