türk adetlerine göre, bir türk devletinin askeri kısmında muhakkak türk nüfus görev alırdı.
osmanlı döneminde alınan topraklardaki çok uluslu nüfustan faydalanmak adına, ve gavurları birbirine kırdırma amacıyla rum-sırp vs. oğlanları küçükten alınıp yetiştirilmeye başlandı. bu askerlere yeni asker "yeniçeri" adı verildi.
tabii bu türk devleti için sonun başlangıcı oldu : yeniçeriler defalarca isyan çıkardılar, padişah boğazladılar, istanbul dahil pek çok şehri şehri defalarca yağma ettiler. binlerce yıllık tarihimizde olmayan "asker ayaklanması" kavramını oluşturdular.
bu şer yuvasının kaldırılması olayına da "vakayı hayriye" denmektedir.
imparatorluk topraklarının balkanlara doğru genişlemesiyle balkanlardaki slav kitleleri bir şekilde devlete bağlamak amacıyla oluşturulmuş askeri sınıftır.
yeniçeriler bugünkü arnavutluk,bosna,sırbistan,hırvatistan bölgesindeki gayrimüslim çocuklar arasından savaş ganimeti olarak zorla alınırdı.ilk başlarda çocuklarını kız kılığına sokup osmanlıya vermek istemeyen balkan halkları, yeniçerilerin ordunun en prestijli sınıfı haline gelmesiyle çocuklarını vermek için sıraya girdiler.
balkanlardan toplanan yeniçeri adayları istanbulda fiziksel ve psikolojik sınava tabi tutulurlardı,asker olmaya elverişli olmayanlar aşçılıktan tutun da bahçıvanlığa kadar değişik meslekler öğrenirdi.
asker olmaya layık bulunanların kollarına bağlı bulundukları ortanın mührü kızgın demirle dağlanırdı.
yeniçeriler ok atmak,kılıç kullanmak vb temel askeri eğitimlerini alırken aynı zamanda islam hukuku,kuran,hadis vb konularda da eğitilirlerdi,her yeniçeri kendi anadilinden başka arapça veya farsça da öğrenmek zorundaydı.fiziksel olarak gelişebilmeleri için her gün etli yemekler yerlerdi.
çoğu yeniçerinin kafası dazlaktı sadece en tepede bir tutam saç uzatılırdı.bu perçem ola ki bir yeniçeri savaş meydanında kellesini kaybederse arkadaşları tarafından kopan kafanın savaş meydanında kalmaması ve kolayca alınabilmesi içindi.
yeniçeriler ailelerini dinlerini dillerini unutmak zorundaydılar evlenemezdiler ve ticarete atılamazdılar,savaşmaktan başka hiçbir uğraşları olmadığı için zamanla içlerinden en yeteneklileri padişahın bile korkutacak ölüm makinelerine dönüştüler.
yeniçerileri bir arada tutan tek şey birlik ruhuydu.ola ki bir yeniçerinin kafası düşman kalesinin burçlarından atılsa yeniçeriler 100 kişiyi kaybetme pahasına arkadaşlarının bedenlerini geri almak için saldırırlardı. (bkz: esprit de corpus)batılı kaynaklara göre sırf bu hamasi yapılarından dolayı savaş meydanlarında en çok kayıp veren askeri sınıf yeniçerilerdi.
zamanla imparatorluğun büyümesi sonucu asker ihtiyacı arttı.genelde 4 yılda bir yapılan yeniçeri alımı yılda 4 kere yapılır oldu.yeniçeri ocağına dinini unutamayacak kadar büyümüş kişiler alındı.sipahiler tarafından müslüman olarak doğmadıkları için sürekli aşağılandılar,islamın biraz daha sofistike yorumu olan bektaşiliğe yöneldiler,ekonomi bozulup rüşvet yaygınlaşınca ticarete bulaştılar,evlendiler,zamanla din uğruna savaş mentalitesini kaybedip paralı asker haline geldiler,tecavüz olaylarına karıştılar,hamam bastılar,meyhaneye mübtela oldular.üç kuruş için padişah kanı akıttılar.
1826 da daha fazla dayanamayan ii mahmutsancak ı şerif i açarak yeniçeri ocağının kaldırılması emrini verdi.
ve şehirde yeniçeri avı başladı.
etmeydanı nda yeniçeri kışlası top ateşine tutuldu.6000 yeniçeri mitralyöz ateşi altında can verdi.yaklaşık 3000 yeniçeri kılıçtan geçirildi.
bektaşi tekkeleri de yeniçerilere duyulan öfkeden nasibini aldı.
yeniçerilerin bektaşi yenine benzeyen mezar taşları tahrip edildi.
bir kolunu kaybetmiş ve geçimini tesbih yaparak sağlayan 130 yaşında bir yeniçeri gazisi linç edilmekten zor kurtarıldı.
yeniçerilerin tarihini aşağıdaki şairi meçhul fakat herkesçe meşhur beyit ne de güzel özetliyor.
koyup kaldırmada ikide, birde
kazan devrildi, söndürdü ocağı
"tımarlı sıpahiler yeniçerilerin yaptığının 10000 de 1 ini yapamamıştır" demek büyük saçmalık.
savaşa bile sonradan, belki de hiç iştirak etmezdi yeniçeriler. bütün işi sipahiler yapardı. zâten çoğunlukla (işe yaradığı dönemlerde) 6 bin kişi civarındaydı. sipahiler ise yüzbinler ile telaffuz edilebilirdi.
sanıldığı gibi osmanlı nın başarılarında başrol alan sınıf değildir.yeniçeriler kapıkulu olarak genellikle balkanlardaki gayrimüslümlerden devşirilen işleri her daim askerlik olan osmanlı piyade sınıfıdır.en kalabalık zamanları olan kanuni döneminde dahi sayıları 12000 i geçmemiştir.barış zamanında ise istanbul da ve şehirlerde kalelerde ikamet etmekte padişahı ve şehirlerin güvenliğini sağlamaktaydılar.osmanlı nın başarısındaki asıl sır tımar sistemi olarak anılan toprak sistemi ve onun sağladığı askeri güçtür.tımarlı sipahiler: savaşlarda yararlılık gösteren kişilere verilen toprak karşılığı bu kişilerin yetiştirmek zorunda olduğu ve savaş zamanı orduya katılmak zorunda olan, barışta ise toprağın işlenmesi sorumluluğuna sahip osmanlı tebasıydı.devlet böylece toprağın işlenmesi ve vergisi karşılığında bedavadan orduya sahip oluyordu.300bin kişilik bir orduda10 15 bin yeniçeri herhalde oransal olarak pek önemli değildi.peki nedir yeniçerileri devletin çöküşünde etkin kılan?toprak sistemi bozulunca gerekli askeri gücü toplayamayan osmanlı ,yeniçeri seçmekteki özenini yitirmiştir.başıbozuklar yeniçeri olabilmekte,yeniçerilik babadan oğula geçen bir hal almaktadır.barış zamanında da dağılmayan bu ordu,padişahı koruyacağı yerde istediğini yaptıran baskı unsuru olmaya başlamıştır.istedikleri yapılmadığında paşaların kelleleri gitmiştir.hatta padişahları komplolarla değiştirmeye başlamıştır.bunları lağvetmek ilk genç osman ın aklına gelmiştir.plan şudur:gizlice mısır a gidecek ve mısır ve anadolu dan toplayacağı askerlerle yeni bir ordu oluşturup, anadolu yu kat edip istanbul a ulaşacak ve yeniçerileri ortadan kaldıracaktır.yeniçeriler bu planı öğrenince genç osman boğdurularak öldürülmüştür.çeşitli denemelerden sonra bu ocağı kaldırmak 2.mahmut a nasip olmuştur.top atışına tutulan kışlalar halkın desteği ile ele geçirilmiş,ölen yeniçeriler arasında çok sayıda sünnetsiz ve boynunda haç olana rastlanması ise yıllarca halkın da kanını emen türlü zorbalıkla halkı sindiren yeniçerilere öfkeyi daha da arttırmıştır.
sürekli isyan çıkaran padişahın ulemaya bağladığı ordudur. zamanında pek çok ülke tırsmıştır bizim yeniçerilerimizden ancak gel zaman git zaman yeniçeriler de siyasete girmiştir. hatta tahttan padişah* indirip padişah çıkartmışlardır.