II.Mahmud'un 14 Haziran akşamı Hüseyin Ağa'ya adeta parola niyeti ile "Yeniçeriler o kadar eskidi ki, şimdi artık " Eskiçeri" oldu" dediği aktarılır. Zira erken dönemlerin bu "Yeni" savaş makinaları şimdi savaşa dahi gitmez olmuşlardı.
ilk kuruluşu zamanında sadece devşirmelerden ve iyi eğitim almış güçlü kuvvetli gençlerden oluşan ve devletin kuruluşundan kısa bir süre sonra oluşturulan Yeniçeri Ocağı, 16. yüzyıldan sonra Padişaha veya Hanımsultana yakın bazı yetenekleri kısıtlı kimselerin ocağa alınmasından sonra bozulmaya yüz tutmuştu. Çünkü, eğitimsiz ve başıboş kimselerin ocağa girmeleriyle bu askerî teşkilat, doğrudan siyasete katılan, devlet adamlarını tayin veya azlettiren, padişahları tahttan indiren veya tahta çıkaran bir kuvvet halini almıştı. Diğer taraftan Yeniçerilerin kendileri gibi kökenleri Ahi'likten gelen, çoğunluğunu Bektaşîlerin oluşturduğu esnaf ocaklarıyla iç içe olması ve Sultanın aldığı bazı ekonomik ve siyasi tedbirlere Esnaf Loncalarıyla birlikte karşı durması, Sultanın ve Ulemanın tepkisini çeker olmuştu. 16. yüzyılın sonlarından itibaren Padişahın sefere çıkmaması neticesinde ganimet geliri azalan Yeniçeriler, sakat ve yaşlı yoldaşlarına bakmak ve kendi hayatları ile savaşa gidenlerin ailelerinin geçimini ikame etmek için gelir elde etme çabasına girmişlerdir. Neticesinde; askerlikle ilgisi olmayan ticaret, kahvehane işletmeciliği, hamam işletmeciliği, kayıkçılık, depoculuk, odun ve yakacak işleri gibi sektörlere el atmışlardır. Yeniçerilerin; özellikle istanbul’da bulunan Yeniçeri Ortaları mensuplarının ticaret hayatına atılması; Yeniçeri Ocağının bozulması gibi lanse edilse de; gerçek bundan farklıdır. Avrupalı imparatorlukların deniz ticareti ile birlikte sömürgeciliğe yönelmesi, ve savaşların uzayıp gitmesi, devletin mali sistemini bozmuştu. Anadolu ve Rumeli eyaletlerinde Ayan sınıfının ortaya çıkması ile, savaştan geri dönen veya savaşa katılmayan yerel beylerin sayısı artmış, Padişahın savaşa katılmaması neticesinde kendisine bağlı Kapıkulu Ocağı'nın da savaşa katılmayışı, savaş esnasında Osmanlı Ordusunun vurucu gücünü azaltmıştır. Yeniçeriler çeşitli nedenlerden dolayı; 17. ve 18. yüzyıllarda sık sık ayaklanmışlardır.
Yeniçeri Ocağı, Vaka-i Hayriye diye isimlendirilecek olan bir karar ve hareketle, 15 Haziran 1826'da Sultan II. Mahmud tarafından ortadan kaldırıldı. Ocağın kaldırılması olayı II. Mahmud'un tüm esnaf teşkilatını ve ordudaki çoğu birimi bu konuda ikna etmesiyle başlamıştır. Şeyhülislama bu konu hakkında fetva çıkarılmasıyla devam etmiştir. Bir günün sabahında II. Mahmud yeniçerileri son kez uyarmış ve bu uyarıya saygı göstermeyen yeniçeriler itiraz etmişlerdir. Bunun üzerine II. Mahmud topçulara ateş emri vererek yeniçeri ocağını büyük bir top ateşine maruz bırakmış ve hiçbir yeniçerinin kurtulmasına imkân vermemeye çalışmıştır. Kaçabilen yeniçeriler ise yakalandıkları yerde öldürülmüştür. Bu olaydan sonra, onların yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediyye (Muhammed'in Zafer Kazanmış orduları) adlı ordu kurulmuştur.
halkın galeyana getirilmesiyle binlercesi istanbul sokaklarında katledilmiş. temel nedeni padişahın mutlak gücüne karşı olmalarıdır. hatta kimi zaman biz sultanın kanununu değil, allahın kanununu isteriz diye ayaklanırlarmış. tarihimiz padişahları kusursuz süper kahramanlar gibi anlattığı için olayın yeniçeri kısmını da çok bilmeyiz. yeniçeri dergahları kapatılıp bektaşiler dağtılıp tüm eğitim nakşilere devredilmiştir bu olaydan sonra. balkanlarda çok tepki olmuş bu olaylara. yeniçeriler arasında çok sevilenler de varmış.