rijkaard'ın maç sonrası 'planlı provokasyon' ağlayışına cristoph daum'un yapıştırdığı tokat gibi cevaptır. bunu yapabilmenin kolay olmadığını belirtmiştir alman hoca.
2007de 5 maçlık cezaya sebep olan rezaletleri örgütleyen, o sahaya atılanları taraftarın eline ücretsiz olarak tutuşturup sahaya attıranlar, şimdi kalkmış roberto carlos'un karşısındaki rezilliğini 4. hakeme pet şişe taşıyarak örtmeye çalışan keita'dan, şovmenlikten başka üstün bir yeteneği olmayan arda'nın artistliklerinden, kendi sahasında yapılanların onda birini yapmayan tribünlerden bahsediyor utanmadan. sahi; maçtan önce durup dururken lugano'nun üstüne yürüyen hasan şaş'a ne oldu? en son ana avrat küfrediyordunuz o bir zamanların maradona'sına? fair play ruhundan en son bahsedecek takımın bu kadar ağlaması artık o kadar da tuhaf değil aslında; tuhaf olan bundan bıkmamış olmaları. 10 sene be kardeşim, ağlama artık yeter.
yenilgi sonrası büyüklük göstermek o kadar da zor değildir ve büyüklük iddiası olanların mutlaka düşünmesi gereken bir konudur.