çoğu kişinin belki de aile fertlerinin attığı ve bunun sonucunda odasına kapandığı dayaktır. lakin benim öyle olmadı. samsunlular bilir, kadıköy mahallesinde ikamet ederdim o zamanlar, hemen yukarımızda ilyasköy sağımızda zeytinlik mahalleleri vardır. ee bu mahallelerin arasında olup da dayak yememe gibi bir imkanın yoktur. çoğu kişinin oturduğu semtlerde millet spor yapmak için walkman ile koşarken, bizim semtimizde millet adam bıçaklamak için ekmek bıçağıyla koşardı.
2000 senesinde bisikletimle binamızın önünde göt kaydırıyordum. şimdi kızlar bilmez ''ay o ne be!'' dediğinizi duyar gibi oluyorum. hemen sizi aydınlatıyım. böyle hızlı hızlı bisikleti sürerken aniden arka frene basıp, gidonu sağa ve sola kırmanızla arka tekerleri kaydırma anlamına geliyor. argoca göt kaydırmak. neyse mahallede göt kaydırıyordum. o değil de hızlı ve öfkeli çıkalı adı da drift oldu. şimdi kime sorsan drift yapıyorum diyor. hey gidi günler hey. bak yine dağıldı konu. neyse dediğim gibi göt kaydırıyordum. birden lan diye bir ses duydum. ses arkamdan geliyordu. dönüp arkama baktım 3 tane serseri bana doğru geliyordu. o an şimdi sıçtın olum yoky dedim kendi kendime.
+ ne yapıyorsun lan?
- göt kaydırıyorum abi.
+ kes lan adam gibi sürsene, ne göt kaydırıyon.
( demek ki göt kaydırmama sinirlenmişlerdi hemen geri çark ettim.)
- ama ben frene bassam da göt kayıyo abi.
(içimden ulan çok götlü konuştuk galiba dayak yiyeceğiz gibime geliyor derken, çat diye birden tokat attı şerefsiz)
- ne vuruyon lan.
( çat diye bu kez diğeri tokat attı)
şamar oğlana dönmüştüm. aynı amerikan filmlerindeki ezik çocuklar gibi dayak yiyordum. bisikletimi alıp gitmek istedim. ama bisikletten tuttular ve jantlarıma takılı süslerimi koparıyorlardı. çok sinirlendim. çünkü onları almak için kaç kere meybuz yemekten vazgeçmiştim. birden biri tam elini janta uzatırken vurdum eline. sinirlenip 3 kişi, pata küte giriştiler bana. ardından da bisikletimi de alıp kaçtılar.
