yenilen en saçma dayak

entry65 galeri0
    1.
  1. zamanında okulda yenilen dayaklardır. oturursun döverler, kalkarsın döverler, konuşursun döverler, konuşmazsın döverler. canları istediklerinde dövüyorlardı efendim 1 sebep olması gerekmezdi. öğrenci gelene kadar öğretmen 1 sebep bulurdu.
    2 ...
  2. 2.
  3. okula geç kaldım diye hocadan yediğim dayak. o ne saçma bi dayaktır ya. lan geç kaldıysam disipline ver ne dayak atıyon manyak.
    5 ...
  4. 3.
  5. okul müdüründen, futbol oynarken okul camını kırdığım için yediğim dayak. çağır ailemi, parası ne kadarsa verelim.
    5 ...
  6. 4.
  7. yenilen en saçma dayak henüz atılmamış olandır.
    3 ...
  8. 5.
  9. Yenilen değil de yenilmekten kıl payı kurtulunan dayak anısıdır. 7-8 yaşlarındayım, mahallede bir çocuk var benden 3 yaş büyük, mahallenin belalısı... Bizim bütün jenerasyon tırsıyor ondan. Neyse, bir gün, tüm cesaretimi toplayıp bunun bizim kapıya doğru gelmesini bekledim. Elimde de evden temin ettiğim, beyzbol sopası şeklinde ancak, ince tarafı çok ince, şekilsiz bir sopa... Tam bu yanaştığı sırada, bir atıldım kara murat gibi ileri, elimde sopayla, bu beni görünce geriye doğru bir topuk yaptı... Yetiştim,. elimdeki sopayı bir güzel savurdum. Kollarıyla gardını aldı. Koluna çarpınca, elimin tarafındaki ince kısım, çat diye kırılmasın mı. Sopanın geri kalanı bunun eline geçmesin mi... Bir an gözgöze geldik. Şimdi yaktım çıranı der gibi bakıyordu. Bu sefer eve doğru son hızda topuklayan ben oldum. Neyse ki yetişemedi de eve giriverdim. Tabi 180 atıyor nabız... Daha sonraki yıllarda taekwondo ya başladım ama ne zaman onu görsem, belirsiz bir korkuya kapıldım hep...
    3 ...
  10. 6.
  11. okulun bahçesinde yüklü bir miktar para bulunur. müdür yardımcısının odasına gidilir, para buldun denilir, masasına bırakılır...
    teşekkür filan beklenirken okkalı bir tokat yenir. "kapıyı neden çalmadın" diye.
    işte o gün, küçücük bir çocukken lanet ettim bu ülkenin eğitim sistemine.
    10 ...
  12. 7.
  13. yıl 1992-1993, o zamanlar lise 1'deyiz, şimdiki durum istiklal marşı seremonisinden sonra koyun sürüleri gibi 3'erli sıralar halinde resmi geçiş gibi derse girerdik. bu geçişler sırasında da saç-sakal ve kıyafet yoklaması yapılır, uzun saçlı olanlar berbere gönderilir, kravatı olmayan okula alınmaz falan gibi şimdiki jenerasyonun "nasıı yaaanee" diye tepki vereceği durumlar olurdu. bi mına koduğum urusbu çucuğu bedenci vardı *. beni ve benle birlikte 15-20 tane elemanı ayırdı kenara, ibinenin oğlu tuttu benim favoriden asılıyor yukarı. favori derken lise 1'deyim ve köseyim, varın gerisini siz düşünün ne kadar favorim olabilir. tuttu bi tane sağdan bi tane soldan tokadı yerleştirdi. "gıcık oluyorum lan sana, tipine gıcığım" demişti urusbu çucucuğu.

    ek: an itibariyle bir öğrencisine tecavüz edip hamile bıraktığı, bir öğrencisine de defalarca cinsel tacizde bulunduğu için tutuklanıp ceza evine götürülmüş bu herif.

    şimdi; yukarıdaki entry'den anladığınız gibi bu adam pek de sevdiğim birisi değil.
    ama iddiaların gerçek olup olmadığını merak ediyorum ve gerçek olma olasılığından dolayı duyduğum rahatsızlığı burada belirtmek istiyorum.

    öte yandan da eğer doğruysa sadece bir iki tokatla yırtmış, çok afedersiniz g.tü kurtarmışız.
    45 ...
  14. 8.
  15. ilkokuldayken yediğim dayaktır.
    hoca gelmemiş derse, müdür gelmiş. sordu bu * ne yapacaktınız bugün diye, orada salağın teki atladı şu şu ödev vardı diye, lan bende yapmamışım ödevi ilk defa, sıra bana geldi baktı defter boş, bana baktı, ona baktım çaaaat.
    2 ...
  16. 9.
  17. her çoçuğun düştükten sonra ağlarken, bir de annesinden yediği dayaktır. ne mantığını anlamışımdır ne de işlevini.
    11 ...
  18. 10.
  19. askerliğin son günleri, artık iyice salmışız üst devreler olarak. Çok şükür rahatta bir askerlik yaptık. neyse üst devreleri çağırdı komutan ve dizilin dedi. sağ baştan başladı çatara çotara vura vura gelmeye. neyse işlem bitti. ve döndü dediki; "askerden sonra hiç dayak yemedim" demeyin diye vurdum.

    -_-"
    25 ...
  20. 11.
  21. anneden yenilen dayaktır. lluvianın dediği gibi. çocuk düşer zaten canı yanmıştır ağlar bide üstüne annesinin tokatı. en saçma dayak. ama benim yaşadığım bi saçma şey daha var 12-13 yaşlarındayım kardeşimde 8-9. kardeşimle öyle kavga ediyoruz ama ciddi değil öylesine uğraşıyoruz birbirimizle. ellerini bağladım kardeşimin hiçbişey yapamıyo zaten küçük. birden ne yaptı dersiniz? hayvan herif suratıma okkalı bi tükürdü. elimle temizledim bi sonra "napıyosun lan sen!" diye bağırdım. ama annem beni dövdü. tüküren o ama dayağı yiyen benim. anneme söyledim geçen günlerden bi günde aynı olayı kardeşimin yanında kardeşim gülüyo. annem de diyecek bişey bulamadı kendisine ama olan olmuş artık. gerçekten garip ve saçma değil mi?
    0 ...
  22. 12.
  23. ilkokul 2. sınıfa gidiyordum. o gün ödev kontrolü vardı. annem defterimin arkasına yemek tarifi yazmış canı sağolasıca. öğretmen bunu görünce delirdi. tokadı yapıştırdı 45 kişinin önünde. beş parmağının izi çıkmıştı yanağımda. yediğim ilk ve son dayaktı.
    2 ...
  24. 13.
  25. genelde çocukluk zamanlarında yenilen dayaktır.

    veletlik zamanlarımdı. ders beden ve ben nöbetçiydim. millet aşağıda oyun oynarken ben onların çantalarını bekliyordum.
    ee şimdi o zamanlar kurt da var bende. yerimde duramıyorum. gittim tüm boş sınıfların tahtalarını pislettim.
    sınıfların içine ettim resmen.
    neyse ikinci ders oldu,ben hala sıkıntıdan patlıyorum tabi.
    şarkı söyleyip sıraların üstünde gezip zıplamaya başladım.
    devlet okulu ya illa bir sıra b.ktan olcak. sıranın içine düştüm kolum baya hasar almıştı.
    tabi hemen hoca geldi, annem, babam derken...
    önce bir hoca kulağımı çekti. hastaneye git eve gel, evde anneden bi terlik kafaa doğru, babadan da bir azar.
    yav arkadaş zaten canım yanmış benim bir de niye siz vuruyosunuz. isyanım var sözlük.
    2 ...
  26. 14.
  27. 1998 yılı ben 10,kardeşim 5 yaşında,ailecek yemeğe gittik.yemek yediğimiz yerin yanında hızla akarak değirmene giden bi su vardı.kardeşimle ben başladık suyla uğraşmaya saçma çocuk hareketleri yapıyoruz elini sok çıkar,çubuk batır gibi şeyler o anda kardeşimin aklına saçının ucunu ıslatmak geliyor yanlız bunu öyle garip bi şekilde yapmaya çalışıyor ki dengesini kaybedip suya düşüyor,suyun şiddeti ile değirmenin demirlerine yapışması bir saniye ya sürüyor ya sürmüyor,aile uzakta onlar gelene kadar ölür gider kız o anda koşuyorum,tutuyorum elini,çekip,çıkarıyorum,tam kahramanım hayatını bana borçlu edası ile arkamı dönüyordum ki çaaatt diye suratımda tokat iniyor bende aynı sertlikte yere iniş yapıyorum ulan ne oldu derken bi kaç saniye sonra idrak ediyorum babam vurmuş bana,hala anlamam sözlük o dayağı neden yedim.
    4 ...
  28. 15.
  29. hocanın gözüne lastik yardımıyla sıkıştırılmış kağıt parçası attım diye yediğim dayak. en son koridordan idareye kaçıyordum disipline verin beni diye.*
    3 ...
  30. 16.
  31. yıl 1995-96 olmasi lazim. lisede takilirken o zamanlar arkadasin biri cikista kavga var gel dedi. olur dedim sebepsiz. cikista arkadaslar kümelenmis bekliyoruz. bir grup geldi, bi toz bulutu, bi arbede, bagirisma icinde kaldim, nefes alamiyorum, elemanin biri oyle bi altina aldi ki, dayak yiyorum resmen hem de oyle boyle degil temiz vuruyo eleman. neyse bir ara hafifledim, yerden kalkmamla arkasi donuk birine allah ne verdiyse tekmeyi koydum. onca yenilen tekme tokattan sonra bi fiske vurdugum icin gururlu ve tatar ramazan moduna girmisken adam demesin mi "lan pezevenk ben sizi ayırıyodum..." diye! sonra dikkatli bakinca adamin liseli degil 40 yasinda herif oldugunu ancak anladim.
    yenilen en sacma dayak diyoruz ya... en komik tarafi ise aradan gecen 15-16 sene boyunca o gun neden kavga ettigimizi öğrenemeyişim.
    5 ...
  32. 17.
  33. arkadaşın yediği dayak sırasında yanında olmak suretiyle dayak yemektir.
    0 ...
  34. 18.
  35. ben onu bilmem arkadaşım zaten kavgada dayak yemişim bide hoca gelip sıra dayağı attı lan el insaf yahu.
    0 ...
  36. 19.
  37. haddi olmadığı halde mahalledeki genç delikanlının taktığı küpeden rahatsız olan erkeğimsi tiplerden yenen dayak. hatta daha da beteri bu yüzden işlenen cinayet.
    0 ...
  38. 20.
  39. efenim güzel başkentimizin güzel bir semtinde, eski başbakanlardan erbakan ın evinin bulunduğu sokakta yaşamaktayız. ufakken en büyük eğlencelerimizden biri onun malikanesinin bahçesine bakıp bakıp iç geçirmekti. neyse büyüdük birazcık, yine çocuğuz ama kanımızda var bi anarşik haller. bir gün hayata isyan edip, erbakan ın bahçesine yüzlerce yabancı cisim fırlattık... derken evinde çalışan, bahçeyle uğraşan adam bizi gördü ve yaşça bizden büyük olan çocuğunu üzerimize saldı. kaçmaya çalıştık ama toyduk, plansızdık, grup içinde düzenimiz yoktu ve velhasıl yakalandık. işte o bahçeye attıklarımızı toplayalım diye bizi yaka paça bahçeye gönderirken, o evin çalışanı amcadan yediğim 2 fiske bu kategoriye oldukça layıktır.
    0 ...
  40. 21.
  41. ilkokul zamanları 1 yada 2. sınıf.sınıfta musap diye bir velet var.çocuk tam kavga manyağı.düşünüyorumda lan o zamanlar bide smackdown felan olsa iyice sıçtık okuyamıycaz.çocuk birgün bana sardı.bende hala aynı ben sessiz sakin bir tipim.yumruk tekme falan bildiğin girişiyo.içimden bir iki vurup gider bende vursam biliyorum amk fukura sümüğü gibi yapışcak.ben karşılık vermeyince oyunlarda da gördüğü hareketleri üstümde denemeye başladı.tekken oynayanlar bilir paul'un koşarak attığı kafayı.onu yapıcak.bende yediğim darbelerden sinir küpüne dönmüşüm,ama sakinim.gerildi,son sürat üstüme koştu gayet sakin bir adımımı sağa attım.musap saatte 180 km/h giderken kafayı duvara çarptı.ama nasıl bir çarpma.nasıl kan geliyor.öğretmen sınıfa geldi.musap'la kim kavga etti dedi.bilin bakalım sınıftaki öğrtemen yalakası ispiyoncular kimin adını verdi.musap'ın onca darbesine gözüm bile yaşarmadı ama haksız yere yediğim 2 tokat ...
    3 ...
  42. 22.
  43. 23.
  44. 3.sınıftayım hem de ilkokul 3. beden eğitimi dersinde biz 3 kişi sınıfa geldik. dolapta bir kutu hap bulduk. 'aa öğretmen uyuşturucu kullanıyo' dedim çocuk aklımla ne bileyim kötü bişey olduğunu. bunu duyan sınıftaki ispiyoncu kız adı da ayça hiç unutmam ortadan kayboldu. içim gıcıklandı ama artık ne diyeyim. derken derse girdik. pislik adam gelir gelmez eline o hapı aldı ve sınıfın önünde sallayarak sen nasıl bana iftira atarsın diye bağırdı. ve beni dakikalarca tokatladı. hayır sandığınız gibi değil. hiç acımadan vurdu, vurdu vurdu. allah belasını versin elleri kırılsın. 3.sınıftaydım ya. 9 yaşındaydım. ben 9 yaşındaki kardeşimin saçını okşamaya kıyamıyorum. öğretmenlik tarihinin yüz karası. bize hep küfrederdi. ona hakkımı helal etmiyorum. yazarken bile ağlıyorum nasıl yakmış canımı...
    2 ...
  45. 24.
  46. "Abi para istemez" diyen, ama boyama bittikten sonra "paramı ver!!" diye bağırıp yaklaşık 10 katı fazla para isteyen ayakkabı boyacısı ve arkadaşlarından yenilen dayaktır.
    Yer istanbul Dolapdere. Sene 2002.
    1 ...
  47. 25.
  48. yıl 1996 ben ya orta 1 ya da orta 2'ye gidiyorum. Yağmurlu ve soğuk bir pazar günüydü. 8 dersten zayıf not alan bir öğrencinin en son istediği şey o gün okulda veli toplantısı olmasıdır değil mi? Evet o gün benim için talihsiz bir gündü. Sinirliliğiyle tanınan ve sinirlenince rocky 4 filmindeki ivan draga'dan farksız olan annem okul yolunu tutalı 2 saatten fazla olmuştu. Kız kardeşimle beraber aklımıza hasta numarası yapma fikri gelmişti. Senaryo hazırdı, ben yüzümü sıcak kalorifere yaklaştırarak ateşimi çıkarmayı başarmıştım. Küçük kız kardeşim ise plastik tasa su doldurup bir mendili ıslatıp alnıma koyarak ateş düşürme numarası yapacaktı. Beklenen an gelmişti. Kız kardeşim pencereden annemin geldiğini görmüştü( o gün havanın yağmurlu olması, annemin saçlarının darmadağınık oluşu ve yürürken sinirden kafasından çıkan dumanı kardeşim bana az sonra olacaklardan sonra söylemişti.) battaniye, yastık, ateş, üzgün kız kardeş, yerde duran su dolu tas kısacası annemi yumuşatmak için her şey hazırdı. Hasta olduğum için, annemin sınav notlarım için ve öğretmenlerin benden şikayetleri için bana kızmayacağına emindim. Beklenen an gelmişti ve ben numaradan inlemeye başlamıştım. Kanarya sesli zilimiz çaldı. kapının açılmasıyla annemin tiz çığlığını duymam bir oldu. " nerde ooooooooo? Nerde oooo?" kızkardeşim " anne abim hass.. " Diyemeden annem odaya daldı. Ben inlemeleremin şiddetini korkudan, daha da arttırmıştım. Annemin burnundan ve kulaklarından sinirden dumanlar fışkırıyordu. Gözlerinde adeta şeytanı görmüştüm. Hiç bir şey anlayamamıştım. Kapının çalması, annemin çığlığı odaya dalışı her şey 1 saniye içinde gerçekleşmişti. Yağmurdan sırılsıklam olmuş veli toplantısından gelen sinirli annem bağırarak " demek hastasın ha! Hastasınn! " diyerek su dolu tası kafamda kırmıştı. Şaka değil, gerçek. Tas paramparça olmuştu. O kadar sert vurdu ki vurduğu yer hala acıyor. Şimdi üniversiteyi bitirdim. Evlendim. Çocuk sahibi oldum. Branşımla alakalı iyi sayılabilecek bir işim var. O dayağı boşu boşuna yedim. Tasın kırılması yetmedi. Üstüne topuklu terlikle dayak yedim. Hayatım boyunca yediğim en sağlam ve en saçma dayaktı.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük