2006 yada 2007'de Lise yıllarından birgün, binbaşı babaya sahip bir edebiyat hocamız, elinde gazetesiyle içeri girdi. Bir ikimize laf sokup sınıfı sessizliğe kavuşturduktan sonra, yerine geçip gazetesinin ilk sayfasını baştan aşağı okumaya başladı. Bitirdiğinde gazetede yazanlara sinirlenip, yine gazeteye bakarak sesli bir şekilde "bir ordunun nasıl ülkesi işgal edilmesine karşı savaş planları varsa, aynı şekilde darbe planı da daima olması gerekir. Çünkü işgal sadece yurda düşman askerinin topuyla tüfeğiyle ayak basmasıyla değil, ülkemizin başındakilerinin ihanetleriyle de mümkün olabilir" demiş bizde ne diyo bu moruk diye aptal aptal bir birimize bakmıştık. Yeni yeni idrak etmeye başladım sözünü.
Darbe elbette kötüdür fakat tekel dönine girdiğimizde ülkeyi ne yüksek yargı, ne 600 milletvekili, ne de halk kurtarabilir. Sadece ordu kurtarır oda herşeyi silbaştan alarak.
Katıldığım bir seminerde profesörün geçmiş darbe olayların tarihlerinin ilişkilerinden bahsetmişti ve demiştiki insanın 2 yuvarlağı vardır biri poposu diğeri ise kafası sen eğer hep poponun üzerinde oturursan bu ülkede işin zor. Sonra devam etti darbe girişimi gibi olayların daha sık zamanlı ihtimali vardır sen iyisimi ikinci yuvarlağını kullan.
