daha geçen sene “ulan bu gün bu senenin son günü mü?” diye nasıl da afalladığımı dün gibi hatırlıyorum. aynı şeyi dün de yaşadım. büyüdükçe alışıyorum ama.
öyle, çok da büyütülecek bir şey yok aslında. zamandır, geçer. neyin sevincini yaşıyorlar ki? 1 yıl daha gitti ömrümüzden. dünya 1 yıl daha yaşlandı. akıllı telefonlarınızın yeni modeli raflarda yerini alacak. daha geçen sene hevesle aldığınız o en son model telefonunuzun modası geçecek. sıfır araba almış olanların arabalarının da yeni modeli çıkacak. bu sene de her sene olduğu gibi tekstil modası değişecek. yeni diye sevindiğimiz her şey, artık eski olacak. kölesi olduğumuz kapitalizm, her sene olduğu gibi yine ağzının suyunu akıtarak bekliyor. ve biz de ona istediğini verecek olmanın mutluluğunu mu yaşıyoruz?
dünyanın kalan 1,5 milyar yıllık ömründen 1 yıl daha eksildi. (bizim için fark eden bir şey yok mu? bir daha düşün.) fosil yakıtlar, ozon tabakasını bilmem kaç santimetre daha inceltti. atmosferdeki zehirli hava miktarı bilmem kaç ppm daha arttı. ortadoğu’daki savaşta bilmem kaç bin çocuk, sivil daha katledildi. bilmem kaç asker, terörist birbirini öldürdü. pasifik ateş çemberi levhaları bilmem kaç milimetre daha hareket etti. bilmem kaç volkanik dağ daha püskürmeye yaklaştı. bu örnekleri önümüzdeki yıla kadar uzatabilirim. (google’ın da yardımıyla.)
yani, bu yeni yıl sevincini bir türlü anlamlandıramıyorum. neyin sevinci bu? eğlenmek için bir fırsat mı? bu partiler, bu fırsatın değerlendirilmesi mi? yani, yeni yıla girildiği an, eğlenmek için çok uygun bir an mı? madalyonun diğer tarafını görmezden gelme işinin altından hep beraber kalkma dayanışması mı bu partiler? kendini kandırmanın etkili bir yolu mu?
kusura bakma sevgili okur. kimseyi yargıladığım yok, haşa. sadece, anlamıyorum işte anlıyor musun? her neyse. beni boş verin siz eğlencenize bakın vesselam.
nasıl girdiğinle alakalıdır. ben mesela geçen sene sevgilim ve en yakın arkadaşımın üzerlerine atlayarak girmiştim. hehe ne güzel günlerdi. şimdi gelmesin amk banane.
yeni olan herşeyin eskiyerek;elinde, önünde ve ya geriye baktığında arkasında olduğunu görmek.Yeni olan hiçbirşeye sevinememek gibi birşey yeni yıla sevinememek. Yeni olan her ne varsa bir gün eski olacaksa o kelimenin önemi neden olsun ki diye düşündüğün anlarda o yılların giderek anlamsızlaştığı his sevinememek.Yeni olmayan bir yalnızlıkla sevinmeden 00.00 olmadan uyku alemine girmek.
yeni yıla saniyeler kala sevgiliyle kavga etmek örneği olabilir.
- 15.. 14.. 13..
* aşkım gelsene hadi geri sayım başladı
+ geliyorum aşkım bi dakika rujumu tazeliyorum
* hayatım yeni yılı rujunla mı geçirmek istersin yoksa benle mi?!
+ tamam ercü abartma!
- 7.. 6.. 5..
* abartma mı! suçlu ben mi oldum yani! pes yahu..
+ ercü geldim işte ne var niye uzattığını anlamıyorum!
-2.. 1.. sıfıııııaaaağğğrrr!!! bum çaka düm küte..
* hay a q yeni yıla kavga ederek girdik senin yüzünden!
+ benim yüzümden mi! benim mi!
yılın geri kalanını yalnız geçirmekle sonuçlanacak eylem...
evine noel ağacı dikip , dibine hediye paketi koymakmıdır lan sevinmek?
her gelen yeni yıl beraberinde yeni sıkıntılar , yeni sorunlar , yeni acılar getiriyorsa bu yeni yılında pek bi farkı olmayacaktır.her şeyin bir anda değişmesi ve güzelleşmesi kadar saçma bir beklenti yoktur heralde.size iyi seneler eğlenin amk.
hayatında yaşadığın en kötü seneyse, en beterinin bu olmasını umuyorsan bu durumu cok yaşamazsın. Hali hazırda bu mutsuzluklar devam edicekken de yeni yıla girmenin pek bir anlam ifade etmediği durumdur.
yaşamında olması gereken şeylerin olmadığı anlaşıldığında, sevinememek eylemine birde içi burkulmak eklenir. istekler gerçekleşmeyince de her yeni yılda tekrar eder kendini bu sevimsizlik. kronikleşmeye başlar çünkü insan hayatında çeşitli beklentilerle başlayan çoğu şey beklentilerin çoğunu cevapsız bıraktığı için bitmek zorunda kalmıştır. her gelen yeni yılın da biteceği gibi...
ve bu söylem, geleceğinden umutsuz insan hissiyatı olabilir aynı zamanda.