yeni yürürlüğe girmiş kanunlar silsilesidir. yapılan değişikliklerin bir kısmı aşağıdaki gibidir:
- yolculukta yolcuya da (kurallara uymak, kokuya sebep olan yiyecekler yememek gibi) firmalara da (yolcuyu rahat ettirmek, yolculuğun vaktinde başlaması gibi) sorumluluklar yüklemektedir.
- kamyon ve dolmuşlardaki "rampaların ustasıyım, gözlerinin hastasıyım" tarzı yazılar kaldırılacak. (böyle kamyon mu olur amına koyim!)
- firmalar yolculara kazalardan dolayı tazminat ödeyecek.
- bileti başkasına satan firma 100-1500 tl arası ceza ödeyecek.
- tehlikeli bir eşya taşınacaksa gönderen bunu taşıyıcıya açık bir dille yazılı olarak bildirecek.
- taşıyıcı eşyayı zamanında teslim etmek zorunda. aksi takdirde ceza ödeyecek.
- ev ve büro eşyalarının taşınmasında taşıyıcının yükümlülükleri, eşyaların sökülüp takılmasını da içerecek.
- gemi kazalarında yolcular tazminat alabilecek.
- sigortacı, sözleşme yapılması ve devamında sözleşmeyle ilgili bilgi verme ve sigortalının hakları konusunda, karşı tarafı aydınlatmak zorunda. sigorta ettiren de her türlü bilgi ve belgeyi sigortacıya vermek zorunda.
- sigortalı güvence kapsamında değişiklik yapılmamasına rağmen prim yükseltilmesi karşılığında sigortayı sonlandırabilecek.
- sigortacı da primler zamanında ödenmezse sözleşmeden vazeçebilecek.
- yanlış tedavi uygulayan doktor, yanlış savunma yapan avukat, kötü yönetim sergileyen şirket yetkilisi yüzünden ortaya çıkan zararı sorumluluk sigortası kapsamında sigorta şirketi karşılayacak.
- her şirketin bir internet sitesi olacak. şirket bilgilerine internet sitesi de yazılacak.
- iş yerlerine yanıltıcı belge asanlara 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.
- işletmeler "sezon sonu indirimi" adı altında kampanya düzenleyemeyecek.
- reklamı yapılan ürün yerine başka bir ürün satılamayacak.
- saldırgan satış (kapıdan satış, yolda çevirerek satış) yapılamayacak.
- kooperatifler ticaret şirketi sayılacak.
- sermaye şirketlerinde toplantılar online gerçekleştirilebilecek.
6102 numaralı kanun.
muhasebe mesleğini icra edenler için ayrı bir önem taşımaktadır. Çünkü bu kanunla birlikte tüm şirketlere denetim zorunluluğu getirilmektedir.
yani borsada işlem gören şirketler nasıl hesap denetimine tutuluyorsa, diğer bütün şirketler de bu denetime tabi olacaklar.. Bu denetim de smmm ve ymm'ler tarafından gerçekleştirilecek.
2013 yılından itibaren kayıtlar tfrs'ye uygun olarak tutulacak. dönemsel olarak da internet sitesinden mali tablolarını yayınlayacak.
Bu denetim ve tfrs konusu, özellikle smmm'ler için bir kazanç kapısı yaratmakta.
Bir çok smmm tfrs eğitimlerine başladı..
Kısaca şöyle diyebiliriz; bir şirketi olan, beyannamelerini düzenlemesi için bir smmm'ye, bilanço ve gelir tablolarını denetlesin diye de başka bir smmm'ye ödeme yapacak.
tfrs'ye geçmenin ve mali tabloları internet sitelerinde yayınlamanın sebebini ise şöyle açıklayabiliriz:
tfrs, şu an vergi usul kanunu esaslarına göre yapılan raporlamalara göre, şirketin mali durumunu daha gerçekçi olarak göz önüne sermekte. yayınlanan bu gerçekçi mali durumlar ise özellikle yabancı yatırımcılara, şirket satın alma veya ortak olma kararlarında ciddi yardımı dokunacaktır.
yeni ttk ile bir başka not; eskiden en az 5 ortakla kurulacağı belirtilmiş olan anonim şirket, tek kişi ile kurulabilecek.
bir çok alanda yenilenen ttk ile ilgili gözüme çarpan ilk eksik, barter konusunda.
Barter ülkemizde gelişimini artırarak sürdükmekte ama yeni ttk'yı hazırlayanlar, bu sistemi görmezden gelmişlerdir.
Barter sisteminde kullanılan barter çekleri yine bir ödeme aracı olarak görülmemekte.
dikkatle okunup ana şirket sözleşmeleri revize edilmezse çok sayıda yöneticinin hapse düşmesi muhtemel kanundur. çağa ayak uydurma, şeffaflık, hesap verilebilirlik durumlarına artırma açısından faydalı olsa da geçişin hayli sert olduğu öne sürülebilir. şahsen delicesine okumaya başladığım; ticaretle ilgili herkesin de iyice bellemesi gerektiğine inandığım kanunlar sinsilesidir.
çok ciddi önerim olacak kanun.
firma kurulurken başvuruda imzanın yanısıra;
parmak izi tarama,
yüz tarama,
göz tarama vb. önlemler alınarak ülke ve vatandaşı dolum dolum dolandıran paravan adam müsvettelerine pabuç bırakılmasın. *
Bir erkek, kendisine ait evde veya kira ile oturduğu
evde, kız arkadaşı ile birlikte kalıyorsa, kız arkadaşından dolayı kira geliri beyan edip, gelir
vergisi ödeyecek.
Bu vergiyi, kendisine ait evde erkek arkadaşı ile
birlikte kalan kızlar varsa, onlar da ödeyecek.
Kira gelirinin tutarı, emsal kira bedeline göre
belirlenecek.
saçma sapan kanunlardır. hayır bir de bunları hazırlayanlar da insan.
misal sen beyaz eşya satıyorsun. baldızına taksitli mal satarsan para cezası var. ödemezsen de hapis cezasına çevriliyor.
aynı şekilde baldız değil 1. derece yakın akrabalar için geçerli.
daha bir sürü saçmalıklar var.
fişin üzerinde şirketin bilgileri falan zorunlu olması gerekiyormuş.
hadi müdürü 1 kaç ismi daha yazdın da kalanını ne yapacaksın?
ayrıca şirketten 1 kuruş dahi olsa para çekmek de yasak.
ticaret adı üstünde serbest stilde icra edilmesi gereken bir sanattır. ve ülkemizde dönen paranın da yarısı kayıt dışıdır, sen kayıt dışı ekonomiyi sıkar, zora sokarsan, kayıt dışı ekonomiden elde edilen paralarla devlete ödenen dolaylı vergilerin de önünü kesmiş olursun, benden söylemesi.
kaş yapayım derken göz çıkarmakta üstümüze yok.
bakın buraya yazıyorum, devlet, milleti kayıt altına alıcam diye dolaylı vergilerde azalma olacak ve daha çok zarar edecek.
Ülke için çok önemli atılım. ilgili bir yazı için:
"Yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK) 1 Temmuz'da yürürlüğe girecek. Yeni yasayı daha uygulanmadan değiştirmek isteyen baskı grupları öyle yoğun bir çalışma içinde ki, bu enerjiyi kendi şirketlerini, hesaplarını ve üretimlerini düzeltmek için harcasalar, inanın Avrupa Birliği'ne uyumlu bu yasayı değiştirtmeye ihtiyaç duymazlardı. Yeni TTK'yı uygulayarak Türkiye toplumuna hayırlı bir iş yaparlardı. Ama onlar eski Türkiye'nin devam etmesini istiyor. Kayıt dışı sürsün, vergiyi tükettiği mal üzerinden yine vatandaş ödesin, bozuk mal ve hizmet karşısında da hiç hakkını arayamasın.
Oysa TTK değiştirilmeden yürürlüğe girerse, her şeyden önce gıda sahtekârlıkları ve çocukları kanser yapan giysilerin satılması önlenecek. Çünkü bu ülkede etiketinde dana eti yazıp tavuk, at, eşek eti satanlar ve insanlara bunların kemik tozlarını yedirenler var. Hatta dana etli diyerek vatandaşa domuz etli pide yedirenler de var. Kanserojen madde içeren çocuk giysileri satanlar var.
işte yeni TTK değiştirilmeden yürürlüğe girerse, şirketlere internet sitesi kurma zorunluluğu geleceğinden ve fatura üzerinde şirket yöneticilerinin isimleri yazılacağından gıda sahtekârlığı yapmak zorlaşacak. Çünkü şeffaflık gelince sahte gıda satmaya, kanserojen içerikli elbise pazarlamaya kimse pek cesaret edemeyecek.
Tüketici kendisini kandıran, sağlığını bozan kişileri takip edebilecek ve bunlara karşı hakkını arayabilecek. Ama maalesef bazı sermayedarların yaptığı baskılar sonucunda yeni TTK daha yürürlüğe girmeden, tüketiciyi koruyan hükümleri değiştirilecek herhalde.
Gelelim TTK'nın değişmesini isteyenin asıl kim olduğuna... Belki şaşıracaksınız ama yeni TTK'nın yürürlüğe girmeden değişmesini isteyenin ana muhalefet partisi CHP olduğu ortaya çıktı.
Dün Dünya gazetesine bir röportaj veren CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak "TTK'nın değişmesi için biz üç ay önce kanun teklifi hazırladık. Bu kanun TEPAV'ın araştırmasına göre işletmelere 4.7 milyar lira yük getiriyor" diyor.
Bir sol parti için ne yaman bir çelişki! Eski düzenin tüketiciye ve vatandaşa getirdiği yükü hiç dikkate almıyor, yeni kanunun şirketlere getirdiği yükü dikkate alıyor.
Anlayacağınız Öztrak'a göre, çocukların kanser olması, dana eti yerine at, eşek, domuz eti ya da tavuk derisi yedirmenin insanlara, insanlığa ve ekonomiye hiçbir maliyeti yok.
Çocuklar kanserden ölebilir, işte size "sol" zihniyet. Oysa Öztrak biraz düşünce sınırlarını zorlayıp TOBB'un kuruluşu TEPAV'ın ötesine gidebilse, kanser olan ya da sahte yiyecek nedeniyle sağlığı bozulan insanların ekonomiye maliyetinin çok daha yüksek olduğunu görebilir. TTK'yı değiştirtmeye çalıştıklarına göre, CHP için önemli olan herhalde bazı sermayedarların çıkarı.
Gelelim CHP'nin şirketlerin hortumlanması karşısındaki tutumuna. Bilindiği gibi TTK'nın önemli maddelerinden biri de şirketlerin sahiplerince soyulmasını önlemek! Yani hortumlamaya son veriyor.
Şimdi CHP işte bu maddeye de karşı ve yeni TTK'yı değiştirterek aslında hortuma devam diyor. Kısacası CHP "ben solcuyum" diyor ama solculukla alakası olmayan işler yapıyor. Hatırlarsınız Sosyalist Enternasyonal bile CHP'yi üyelikten atıp yerine AK Parti'yi almak istemişti. CHP'nin TTK'ya karşı tutumu Sosyalist Enternasyonal'i bir kez daha haklı çıkardı. "Solcuyum" deyip tüketiciye karşı, çocuklara karşı bazı sermayedarlar savunulur mu? Ama bizdeki solculuk böyle işte. Prof. idris Küçükömer'in Düzenin Yabancılaşması kitabında söylediği gibi, "aslında Türkiye'de solcuyum diyenler statükocu ve sağcı. Sağda olanlar ise değişimden yana ve solcu."
Buradan AK Parti'ye de seslenmek gerekiyor. CHP'nin oyununa gelip tüketiciyi koruyan, şeffaflık getiren, hortumu önleyen yeni TTK'yı değiştirirseniz bir müddet sonra CHP sizi suçlayacaktır. "Kanunu onlar değiştirdi. TTK'yı kayıt dışına çıkmak ve kara para aklamak için kanun daha uygulanmadan değiştirdiler" diyecektir.
Aman dikkat edin. Çünkü TTK'nın değiştirilmesi için öne sürülen gerekçelerin hiçbiri doğru değil. Bilgi kirliliği yaratılarak kafalar bulandırıldı. Eski TTK'da zaten var olan hapis cezaları yeni konmuş gibi gösterildi. Temcit pilavı gibi öne sürülüp korku yaratılan tabela asmayana hapis cezası eski TTK'nın 40, 41 ve 53'üncü maddelerinde 1957'den beri zaten var.
Bir de yeni TTK için "ekonomiyi yavaşlatacak" deniyor. Oysa tam tersi ekonomiyi hızlandırır. Çünkü şirketten para çeken, şirketin içini boşaltan patron aslında kurumsal tasarrufları azaltıyor. Böylece yatırımı engelliyor.
Ayrıca yeni kanunun getirdiği şeffaflık düzgün çalışmayı gerektirir. Yeni kanunun şirketlere getirdiği internet sitesi açma zorunluluğuna karşı çıkanların gerekçesi olan "patronun karısı internette bilançoyu görecek, pırlanta küpe isteyecek" masalları hiç inandırıcı değil. Bir tacirin karısı, bilançoyu görüp pırlanta küpe, yüzük istiyorsa, zaten o evlilikle ticaret bir arada yürümez. Böyle tuhaf gerekçelere sığınmak komik oluyor.
Lafı uzatmadan söyleyelim, değişimin partisi AK Parti, statükonun partisi CHP'nin tuzağına düşmemeli."
kanunlarda yenilemeye gidilmesi hiçbir anlam ifade etmiyor.. vergi kontrolü sağlamak esas amaç gibi görünüyor ama yeni de olsa eski de olsa iş denetimden geçiyor..
uygulanırlığını denetlemedikten, çıkar örgütlenmesini bozmadıktan sonra, "bundan sonra paris'in en ünlü kuaförünün çırağı bizde çalışıyor" sloganı attrımayı ticaret ahlakına aykırı bulsan, yaptırım uygulasan ne, uygulamasan ne?
6102 sayılı kanun ile hayatımıza girmiş, ve neredeyse tüm ticaret hayatını baştan aşağı değiştirmiştir. en önemli ve kapsamlı değişiklik hiç şüphesiz anonim şirketler de yaşanmaktadır.
Eski TTK ile Yeni TTK açısından anonim şirketlerin detaylı bir karşılaştırması;