Zeki ve çenesi düşük biriysen, muhabbet başlatan taraf olursun.
Kız veya erkek arasındaki mimik ve sohbet uyumla sürerse, neşeli gelebilen bir zaman dilimidir.
Çenemin açılmasına ve paragraf paragraf konuşmaya başladığım andır. Karşıdaki konuşmuyorsa durum kötüye gider ancak hemen ortamı kurar, ortak bir yön bulmaya çalışırım. Yeni insanları tanımaya çalışmak güzel bir şey bence, herkeste kendiniz için öğrenebileceğiniz güzellikler var.
Bir oda içinde değil de tenha bir yolda yalnız kalıyorum her gün okula giderken. Sessizlik bozulsun diye laf olsun diye konuşmak istemiyorum ama sus pus da bitmiyor yol. En azindan bi 5 dk surecek konu söyleyin sözlük halkı.
böyle ürkütücü iğrenç pis bir sessizlik oluşur. iki tarafta soracak soru düşünür.( benim soracak soru bulamadığı için ölen arkadaşlarım var.) o soru sorulup cevap alındığı an yeniden o iğrenç sessizlik geri döner ve gerilim dolu dakikalar yeniden başlar. hay sokayim ben o dakikalara... ne boktan bi an lan.
bunun sebebi zaten işgüzar arkadaşınızdır. sizi hiç bilmediğiniz bir ortama getirdiği yetmiyormuş gibi birde sürekli telefonda konuşmakta, konuşurken de dışarı çıkmaktadır.
hani normal bir buluşmaysa eyvallah bi yerden tutar okuldu, iş vs bi şekilde muhabbete girersniz de... buluşma amacı sizin biriyle -özellikle- tanıştırılmanızsa, iki taraf da bunu biliyorsa ve iki taraf da çekingense ortaya evlere şenlik bi durum çıkar.
zar zor soracak bi soru bulursunuz, ya da o bulur. o an bu hiç önemli değildir, hatta garson gelip " gençler iş& güç var mı" dese iki taraf da olayın mantığın sorgulamadan anlatmaya başlar.
o kadar yani.
neyse zar zor bi'şi buldunuz, tam iki kelam etmeye başlayacaksınız...
haydaaa...
arkdaşınız gelir pat diye, telefon konuşması bitmiştir. kendi bi'şi anlatmaya başlar. (çoğunlukla telefon görüşmesi ile ilgili) sonra da msj yazmaya başlar zaten.
neden mi?
çünkü arkadaşınız dingildir. (allahım bu satırları yazarken zihnimde tek surat var, bilinçaltımın ebesini bellemiş)
kaldığınız yerden devam etmek saçma gelir.
işte ne diyodum diye...
sonra bi ara kafayı kaldırır, ama mesajı yazmaya devam eder ...
"siz niye konuşmuyosunuz?"
der.
hadi ölür müsün, öldürür müsün? benim tercihim öldürmekten yana.
nasılsa o arkadaş kişisi bi kere daha tel görüşmesi için kalkacaktır. o anda tüm çekingenliğini at üzerinden, elemana sağlan bi bakış at ve;
-aslanım tanışalım diye gelmedik mi buraya? ne kasıyosun konuşsanaa
de.
olmuyo diğ mi? bencede.
bide tanışılacak kişinin arkadaş ortamının olduğu tanışma& tanıştırılmalar vardır. o da ayrı bi şenlik.
tek yabancı sensindir ve (yine dingil olan) arkadaşın seni muhabbete katmak yerine onlarla birlikte, senin tamamen yabancı olduğun konularla ilgili konuşur sürekli. sen de mal mal oturursun. kimse de ilgilenmez seninle, dünyanın en mal grubudur zaten onlar o an için... evet galiba hep de öyle kalacaktır.
çık lan hayatımdan, çık.
yeni tanışılan biri eski sevgilinizin bir hafta sonra evleneceği adamsa ve mazi hakkında ufak tefek bilgisi varsa karşılıklı saçmalamaya yol açan olaydır.
iki tarafta da hissedilen gerginlik haliyle sohbeti de etkiliyor ve yine bu iki taraf 55 yaşındaki adamlar gibi konuşmaya başlıyor.
-nasılsınız?
-iyiyim teşekkürler siz?
-sağolun ben de iyiyim.
-allah iyilik versin.
-...
-...
-bızzzt...system failure.
karnınızın gurlaması ile şenlenecek bir ortam yaratır. evlere şenlik, ortama şenlik. bir daha görmek ister misiniz yoksa o yeni tanışılmış biri olarak mı kalır artık o gurlamanın süresi ve volümüne bağlıdır.
çöpçatanların sizden habersiz tanıştıdıkları ve benim işim var diyerek kaçtıkları bir durum oluşmuşsa, bir süre ne diyeceğinizi bilemediğiniz durum oluşur. ortak tek konu sizi sap gibi yalnız bırakan hain çöpçatan * olduğu için onun çekiştirilmesi ile sohbet açılır ve rahatlanır.
"ortak arkadaş yoluyla rant sağlama girişimleri"ne sebebiyet verendir;
- eeee sen merve' yle ne zamandır tanışıyorsun, anlat bakiim?
tabi böyle bir mahallenin şişman tatlı amcası yaklaşımında bulunulduğunda en fazla "ay yok canııım, osman da 'senin gibi' bi arkadaşım aynur, ahaha" dan ileri gidilemeyeceği de açıktır.
+saçlarının rengi çok hoşmuş.
-gerçek rengi bu değil, dün boyattım.
+hmm olsun ama gözlerine laf yok şimdi.
-onlar lens zaten.
+olsun iyi görünüyolar ama. ne güzel ya cildin pürüzsüz.
-yok aslında izel'den beter bir cildim var 738739 kat fondötenle kapatabildim.
+isim hamza mı demiştin?
-hayvansın!
+sen insandın dimi...
-hmmffss!!!