kendi çapında bir realitedir. yeni nesil ozanların/ şarkı sözü yazarlarının -90'ların ikinci yarısı, 2000'ler diyelim- üzerinde jeff buckley'in etkisi büyüktür. jeff buckley'den önce bob dylan, jim morrison, leonard cohen, nick drake ve nicelerini yıllar evvelden içselleştirmiştik. bizden de kızılok, cenk taner, bülent ortaçgil, mazhar alanson isimleri akla gelir şarkı sözü yazarı olarak.
90'ların başındaki beklenmedik ölüme mi yorulmalı yahut o sesin boğuculuğuna mı bilmiyorum lakin bildiğim yakın dönem songwriterların birçoğunun vokalinde jeff buckley'in karakteristik tavrını görüşümüz. ve akabinde iç geçirişimiz. bazıları için efsane led zeppelin'in yapıtı whole lotta love daha manidardı artık. örneğin, bjork'u sevip sevmemek ayrıdır fakat bjork tarzı oluşmuştur. birçok kadın solist bjork yolunda ilerlemiştir. sesler bjork'e benzetilip durulmuştur. alternatif rock, elektronik, trip hop kulvarının yakın dönem öncülü oluvermiştir bjork. işte jeff buckley de sonuna dek bu tavırsal öncüllüğü üstlenmiştir.
yeni dönem çağına göndermeler yapıp dururuz bıkmadan. hep eskilerle yenileri kıyaslarız. eskiler olmadan yeniler olamazdı sabitliğinden öte yeni çağın nimetlerini de algılamalı. nitelikli şarkı sözleri mi istiyorsun, dehşet vokal betimlemeleri mi istiyorsun depresiflik ve yeni çağın modern yüzünü mü istiyorsun jeff buckley budur ve fazlasıdır. aynı, yıllardır türkiye'de bir şeyler yapma derdindeki ozan cenk taner gibi.
