spekülasyonlar yaratmanın etkisini çok iyi kullanan coğrafi çizimdir kendisi. ne yazık ki ava giden avlanır misali biz bile kendimizi bu ustaca kurulmuş kapana teslim ediyoruz. her şeyden önce reklamcılıkta bile birinci derece markalaşma stratejisi olan vizyonda süreklilik mantığını kavramamız gerekiyor. bu haritayı yayınlayan kuruluşun resmi, gayri resmi ya da yarı resmi olması hiç önemli değil. hatta bu haritayı herhangi bir yerdeki anaokulu çocuklarının çizmiş olası bile muhtemel. önemli olan bu sınırların bir şekilde kitle vizyonuna hitap edip yayılması ve markalaşmasıdır. her iddiaya girerim ki türkiye'nin bu yeni ortadoğu haritasındaki sınırları şu anki güncel sınırlarından daha fazla biliniyordur yurtdışında.
bununla birlikte madem ki evimizde oturup internette forum sitelerine "aman allahım vatan elden gidiyor" çığırtkanlığı dışında bir şey yap(a)mıyoruz öyleyse güzel bir swot çalışması için kolları sıvayabiliriz. hatta eldeki verileri masaya oturup bir kağıda yazdıktan sonra, sadece son maddesi için kabul edilemez bir hal aldığını görebiliriz bu haritanın.
kayıp: işlenmemiş, kurak topraklar, su yolu yok, gelir yok, çalışmayan ve okur yazar oranı çok düşük olan pek çok insan, yıllardır süre gelen problemler, ülke ekonomisine fazladan yük, yaşayanlarının çoğunluğunu kürtlerin oluşturduğu şehirler.
dezavantaj: ortadoğu'nun yeni şekli her ne kadar bizi ilgilendirmese de bölgedeki bir amerikan egemenliği sinir bozucu ve tehditkar. ayrıca petrol yönetimini ele geçirmesi ile daha da güçlenen bir amerika ile dış işlerdeki değişiklikler. asıl dezavantaj ise yüz bulmuş ve cesaretlendirilmiş bir kürt devleti. yani başucunuzda bir saatli bomba ile uyumak gibi bir şey. tarih boyunca var olmamış, tutunamamış bir cahil topluluk, sıfırdan başlayan bir ülke, sermaye yok, ekonomi yok, çalışan yok, bilim yok, ilim yok, tarım yok, ordu yok, düzen yok, eğitim yok, sanat yok, para birimi yok, ortak anlaşabilecekleri dili bile yok. sonucunda türkiye cumhuriyeti tarafından tanınmayacağı için ganiyle sorun ve irtica.
avantaj: verilen bölgeden kaynaklı bölücü aktivitelerin sonlanması. her yıl açıklanmayanlar ile birlikte binlere varan şehit sayısının düşmesi. ülke içindeki huzursuzluğun sona ermesi. bunların dışında artık herhangi bir saldırı sonucunda karşısında bir ülke bulabileceği için etkili operasyon imkanı. bölgedeki terör hareketleri için fazladan bulundurulan askeri birimlerin lağv edilmesi ile asker sayısının düşmesi hatta askerlik süresinin kısaltılması. ohal bölgesi için ayrılan ödeneğin düşürülmesi, verilen şehirlerin her yıl eksilerde olan etkisiyle ekonomiye verdiği zararın azaltılması, kişi başına düşen gayrisafi milli hasılanın artması, düşen nüfus sayısı ile devlet hizmetlerinden daha randımanlı ve kaliteli bir şekilde yararlanabilmek, o bölgede yaşamayı tercih edeceklerin göçü ile istanbul, izmir gibi şehirlerin kalitesizlikten arınması.
sonuç: atamız, mustafa kemal atatürk'e verdiğimiz sözden dolayı asla ama asla gerçekleşmeyecek bir durumdur. vatan toprağından bir avuç bile kaybetmek kabul edilemez demiştir çünkü büyük önder. velev ki böyle bir ahtimiz olmasaydı her ne kadar yukarıdaki şartlar için gerekli olan hareket tarzı yanlış gibi görünse de tekrar tekrar düşünerek mantıklı olanın bu olduğu konusunda herkes mütabık olacaktır.
yazının temasında emekli general şu düşünceyi işler,
"ingilizler tarafından cetvelle çizilmiş ülke sınırları bugün çatışmalarla, anlaşmazlıklarla dolu. işte bu yüzden bu sınırlara, "kanlı sınırlar" adı veriyorum. ve diyorum ki bu sınırlar etnik ve dini kökenlere göre yeniden belirlenmelidir..."
askerlerin tarih bilgileri genelde iyi olur sanırız. fakat bu amerika gibi tarihi pek olmayan bir ülke için geçerli mi? hayır.
türkiye cumhuriyeti devletinin sınırları ingiltere tarafından cetvelle değil, savaşlar yapılarak türk milleti tarafından askerle, topla, tüfekle çizilmiştir. kaldı ki, bu sınırlar zaten milli bir kökenle çizilmiş sınırlardır ve aslına bakılırsa olması gerekenden daha az bir alanı kaplar.
yani sevgili emekli general doğu avrupa, türkiye, ortadoğu tarihi konusunda sana götü boklu bir sıfır veriyoruz.
diğer taraftan, eminim ki iyi bir insandır. yaşlı bir karısı, iki üç tane çocuğu vardır; bahçesi olan bir evde, cipiyle eyalet içinde dolaşmaktadır. sağlığı da fena değildir.
ama yetmiyor yahu. amerikan rüyası yetmiyor buralara. büyüyün de gelin.
ya da, gelmeseniz de olur be... biz bize iyiyiz buralarda.
son gelişmelerin bu yönde hızlı şekilde ilerlediğini görünce inandırıcılıgı artan harita.
savaşların çıkması için neden teşkil eder bunlar neler olucak acaba.
"A Free Kurdistan, stretching from Diyarbakir through Tabriz, would be the most pro-Western state between Bulgaria and Japan"
Cümlesiyle kürdistanın batının bir nevi -hatta bariz- kuklası/köpeği olması amacıyla kurulmak istendiğini açık açık ifdade eden yazıların da bulunduğu başlıktır. Eğer ben ayrılıkçı bir kürt olsaydım bile bu adamlarla işbirliği yapmazdım, hangi millet olursa olsun bu kadar onursuzca davranılmamalıdır. Yazık.
resmi yayın organı derken yarı resmi desem daha iyi olacağına karar verdim,çünkü pentagon'un ayrı yayın organı var;ama bu yayın organında pentagon'da görev yapan ya da yapmış kimseler makaleler yayımlamaktadır ki bunlar emekli üstdüzey subaylardır,bu ülkedeki üstdüzey subayların statüleri düşünülünce durum resmiden bile ciddidir.
bugün türk ordusu adına bile önemli siyasi açıklamaları emekli üstdüzey askerlerden atilla kıyat yapmaktadır örneğin.
cehalet bu oyunu izlemek,bu oyunun parçası olmaktır,cehalet amerikan köpeği olmayı,pkk'ya destek veren ve şehit olunmasına neden olan zihniyetin beynini bir güzel parçalamayı istememektir.
bu tür parçalanma tehlikeleri her devlet için gecerlidir. her ülke diğer ülkeler hakkında bu tür planlar yapar.
uygulamaya gecme zamanları ise ülkenin ciddi bir güclük içine düştüğü anlardır. türkiye 2. dünya savaşından beri ciddi bir güçlük yaşamamıştır.
o yüzdende bu tür bir tehlike ile karşılaşmamıştır. bu karşılaşmayacağı anlamına gelmez, fakat derinden yürütülen bu tür çalışmalara, karşı profaganda şeklinde, cevap vermek lazımdır.
şimdi bu haritalar nedir, kim düşünmüş neden cizmiştir. gizli planlarsa, neden basında yer almaktadır.
anlaşılacağı gibi bu sadece profaganda amaçlı, bir haritadan başka birşey değildir.
bizde abd , fransa, ingiltere, suriye ve iran ın kafamıza göre parçalanmış, haritalarını çizip, basında yer almasını sağlayalım.
komik ve uçuk bir öneri değil mi? evet.
enaz bu harita kadar komik ve uçuk. fakat psikolojimizi etkilemiştir. küfür falan etmiş içten içe korkmuşuzdur.
(bkz: psikolojik savaş)
hee antiparantentez belirteyim. orda benim atamın doğduğu bir ilide başka bir ülkede göstermişler.
onu cizenlerin, annelerini selamlıyor. kendilerinin üvey babası olacağımı bildiriyor, doğacak kardeşlerine isim koyma hakkını onlara bırakıyorum.
ve soğukkanlı türk insanı moduna geciyorum.
şimdi o haritayı uygulamak için yapabilecekleri şeylerden bir kaçı şunlar. ayrılıkçı örgütleri desteklemek, türkiye yi ekonomik açıdan güçsüz düşürüp bazı şeylere mecbur tutmaya çalışmak.
tabiki biz de birşeyler yapmalıyız. şunları.
1-etkili anti profaganda, para harcayarak, dış basından yazar satın almak vs.
2-bu ülkelerin içindeki türkiye lehine olan topluluklarla iyi ilişkiler kurmak
3-silah sanayinde kendi kendine yeterli konuma bir an evvel ulaşmak
4-her türlü ekonomik faaliyette en üst noktayı hedeflemek.
5-en önemliside herkesin kendini işini yaparken en iyisini yapmaya çalışacak bilinçi aşılamak.
sonuç:türk boyacı ustası dünyanın en iyi boyacı ustası olursa bu harita asla uygulanamaz. *
pentagon'un (edit: resmi yayın organı derken yarı resmi desem daha iyi olacağına karar verdim,çünkü pentagon'un ayrı yayın organı var;ama bu yayın organında pentagon'da görev yapan ya da yapmış kimseler makaleler yayımlamaktadır ki bunlar emekli üstdüzey subaylardır,bu ülkedeki üstdüzey subayların statüleri düşünülünce durum resmiden bile ciddidir) resmi yayın organı armed forces journal tarafından yayınlanmış yeni ortadığu haritasıdır. bu haritada rahatça görülebilir ki güneydoğu ve doğu anadolu bölgeleri yapay kürt devletine ait olmuştur. orospu çocuğu amerikalılar bizim topraklarımızı bölüşmekte hiç bir sakınca görmemişlerdir. Kedni topraklarının hiçbiri kendilerinin değildir ve orada insanların kanlarıyla sulayıp yaşamaktadır amerikan denen bir dolu ibnenin oluşturduğu topluluk. birkaç siyonist salağın yönettiği ülkenin dünyanın her yerine eli uzanan kendini vurup ortadoğu'ya saldırmak için bahane yaratacak kadar şerefsizleşmiş bu devlet şimdi de Mustafa kemal atatürk ve arkadaşlarının kanla,canla,başla,yürekle kurtardıkları toprakları ermenilere,kürtlere dağıtmaktadır ve bizim gerizekalı hükümetimiz,aptal sivil toplum örgütlerimiz,gençlerimiz uyumaktadır. islam devletleriyle doğu ortadoğunu ortasına katolik hristiyan bayrağı dikilmek istenmektedir,hak kabul edilen din yok olma tehlikesi altındadır. Mustafa Kemal atatürk'ün emanet ettiği vatan karış karış satılmaktadır türkiye cumhuriyeti anayasası avrupa birliği denen bir örgüte girmek adına piç edilmiştir.
ABD ve israil köpekleri yavaş yavaş dişlerini göstermiştir. Bu toprakların zulme karşı çıkmayacağını sanmaktadırlar. Bugün hem ay yıldızlı bayrak,hem kırmızı bayrak,hem yeşil bayrak beraber olmalıdır. Doğu batı'nın ağzının payını vermelidir. Yapay uygarlıkları kalleşlikleri yüzlerine vurulmalıdır. içimizdeki abd hayranları (bkz: engin ardıç) (bkz: ertuğrul özkök) maaşları kesileceği korkusuyla gazetelerinde buna yer veremeyecek ya da es geçeceklerdir. Çünkü bunlar dolarla köpekleşenlerdir. Ezilen halkımızın,türk milletinin yüceliğinin farkında değillerdir. Ne Atatürk'ün hatırası ne bayrağın şehit kanıyla ortaya çıkışı ne de dinimizin ayaklar altına alınışı bu beyler için önemli değildir. Bu beyler karılarının parfümü dışında bir şey düşünmemektedirler.
