kimilerine göre türk siyaset tarihinde yeni bir rüzgar, kimilerine göre merkez sağın birleşme adresi...
bana göre ise "sahibinin sesi" bir oluşum...
böyle çok rüzgar gördük türk siyasi tarihinde.
yakın dönemi irdeleyecek olursak cem boyner'in bir ydh'sı gözümüze çarpar 90'lı yıllarda. gazetelerin şişirmesi ile ve boynerin karizması ile girdiği ilk seçimlerde abondone olan ve sonra siyaset arenasından kaybolup giden ydh...
akabinde kemal derviş, ismail cem ve hüsamettin özkan triosunun yine medyanın dolmuşuna binip de oluşturdukları ve troyka olarak adlandırılan bir başka oluşum.
hani nerde şimdi?
ha unutmadan bir de ali müfit gürtuna'nın turkuaz hareketi var. ama o medyadan umduğu desteği bulamamıştı ne yazık ki...
tüm bunlar bizlere medyamız tarafından türk siyasetinin içinde bulunduğu açmazdan kurtulması yönünde bir çıkış kapısı olarak lanse edildi. lakin hepsi balon çıktı.
eee bu da bizim memleketimizde gayet normaldir. çünkü insanlarımız seçimlerde şartlı oy kullandılar bunca zamandır. kimisi kıratı gördüğü yere, kimisi altıoka kimisi de üç hilale bastı hep mührünü fütursuzca.
ama şimdi öyle mi?
akp ve bu çizgideki oluşumlar farklı bir siyaset izliyor bu alanda. herşeyden önce onların seçmenleri bilinçli. ne için nereye oy atacağı konusunda iyi eğitim alıyorlar. bu da gene ülkemizdeki siyaset sisteminin eksi yanlarının bir zaafiyeti olarak çıkıyor karşımıza.
öyle ki bu çizgideki partiler kapatılmaya ve refresh edilmeye o kadar alışkınlar ki onlar için sembol değil zihniyet önemli oy kullanırken. yani dün başak tanesine oy veren bir bakıyorsun bir dahaki seçimde hilale basmış mührü, bir dahakinde ampule...
şimdi de mühür basacak bir sembol bulacaklar elbet.
yukarıda da bahsettiğimiz gibi abdüllatif şener beyfendi de bu sembolizm furyasının son perdesi olma yolunda.
neden?
neden siz hiç düşündünüz mü?
başbakan yardımcısı görevindeki bir bakan, iktidar partisinin 3 numaralı ismi olan bir kişi, genelkurmay başkanı'nın cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi sarf ettiği "sözde değil özde laik cumhurbaşkanı istiyoruz" açıklamasının ardından birdenbire siyasetten soğuyor ve 3 ay sonra yapılacak genel seçimlerde aday olmayacağını köşesine çekileceğini açıklıyor.
neden?
neden bu kişi 1 yıldan fazlaca bir süredir ortalıkta yok iken akp'nin kapatılma davası kızıştığı sırada medya tarafından verilen gazla tekrar siyasete dönüyor, il il dolaşıyor, bu dolaşım masrafları kim tarafından ve hangi amaçla karşılanıyor?
neden?...
benim iddiam odur ki abdüllatif şener ve yeni oluşum hareketi akp'nin kapatılmasının ardından kurulacak yeni iktidardır.
sahibinin sesi bir iktidar.
ama daha soft bir islam siyaseti izleyeceklerinden şüphe yok...