bu aralar dikkatimi aşırı çekiyor yeni nesil çocuklar. biz hiç böyle değildik diyorum onları gördükçe... 2. sınıfa yeni başlamış benim lisede etmediğim küfürleri ediyor. üçüncü sınıfa yeni başlamış kızların eteğini kaldırıyor. kızlar da az değil ki, yeni nesile ne oldu anlam vermesi çok da güç değil.. anne babalar çocuklarını sokak çocuğu gibi sabah eline ekmek arası verip akşam toplarsa sokaktan durumları bu hale gelir tabi. ilgisizlik, alakadarsızlık. çocuk ayrı hayat sürüyor sanki.. en son geçen hafta arabadayken bir kadın gördüm, en fazla 3 yaşındaki çocuğu yanında gidiyor, ne elini tutmuş ne birşey sokağın ortasında çocuk. arabalar fırıl fırıl dönüyor kadının sikinde değil abicim! yok böyle bir olay. böyle anne babaların olduğu bir nesil nasıl düzgün olabilir ki?
her seferinde bizim dilimizi mi kesmişlerdi arkadaşım nedir bu bilmişlik, cesurluk , ukalalık dedirten nesil...hayır düşüncelerini net, korkmadan belirtmeleri elbette güzel çevre ve aile baskısı olmadan büyümeleri elbette en güzeli fakat o aradaki saygı, sevgi, aile bağları, vs gibi önemli noktalarda normale göre daha dikkat edilmeli sanki elbette büyükler daha iyi bilirler (mi?) neyse korkarım bir yerden dolarken aşagıda bir yerlerde delikler açılıyor gibi geliyor bana...
benim yaşımın çok büyük olmamasına rağmen gözlemlediğim durum.
geçen gün ortaokuluma bi iş için gittim. yazın bir takım işler için sadece bahçede piknik yapan öğretmenler vardı. bende halledeceğimiz iş için arka bahçede arkadaşımı beklemeye başladım. iki tane kız voleybol oynuyodu. yanlarına gittim. kaçlısınız diye sordum, muhabbet açayım diye... 2001liymişler. şaşırdım. ''2000den sonra doğum olur mu yiiaa?'' dedim. ebleh ebleh baktılar. aralarında voleybol oynarlarken lanlar, küfürler havada uçuşuyodu. biz yapmıyo muyduk? tabi ki yapıyoduk ama onlar gibi 3. sınıftayken filan değil. ben 12 yaşıma kadar küfür bilmediğimi hatırlarım, ki yakın zamanda.
hepsinde bir dikbaşlılık almış gidiyor. kendi tarzını yaratma çabaları, farklı olmaya çalışış, devamlı laf sokma isteği... ''oturun dersinizi çalışın!'' diyecek halim yok. küfür etmeyin, sigara içmeyin, karıya kıza bakmayın, o yola gitmeyin diyecek halimde yok... ama az insan olun be...
elektronik bağımlısı olmaları birinci nedendir bozulmalarında. tamam, ben de elektronik çok kullanıyorum ama emin olun olmasa da yaşayabilirim.
ikinci neden de ailelerdir. çünkü aileler daha bir umursamaz olmuştur günümüzde. işleri var, eşleri var, kendileri var. çocuklar 3. planda kalıyor. bazı akrabalarım gibi pc oyunu bağımlısı olup çocuğunu boşveren de var.
ben bunu bilir, bunu söylerim; her şey ailede başlar!
şu an ne oldukları, gelecekte ne olacaklarının çok güzel bir işaretidir aslında.
tam tüketim kültürünün istediği türden bir nesil işte ne güzel, üretmekten anlamaz, günü birlik yaşar, çabuk kazanmayı ister, saygısı sevgisi yoktur, bencildir, iki hamle sonrasını düşünemez, kısacası gençliklerine ve özellikle iş hayatına atıldıklarında gerçeklerle karşılaşınca çok çok uzun bir süre götü toparlayamayacak olan nesildir.
ayrıca dünyanın kendi çevrelerinde döndüğünü sanacak kadar da ahmaktır çoğu. dünya dönüyor, siz de onunla beraber dönüyorsunuz bebeler.
tabii çoğu suçsuzdur. ebeveynleri sorgulamak lazım evvela. ama ne ekersen onu biçersin. hastalıklı toplumun üretilmesinde payı olan sizlere ne mutlu, anne babalar...
her neslin kendinden önceki nesile b.k atma çabası sonucu girişilen eylemler. nesilin bozulduğunu ifade edenlerin söylediklerinden yola çıkarak karşılaştırıyorum teknoloji dışında farklılaşan hiç bir şey yok. bundan yıllarca önce de aldatmalar, boşanmalar, cinayetler, hep vardı. moda adı altında onlarca yıldır kıyafetler ve saç şekilleri hep değişti. tarihi şöylece bir hatırlayınca aslında çokta şeyin değişmediğini görürsünüz ve evet ilk insandan bugüne kadar inceleyin çokta fazla bir değişiklik göremeyeceksiniz teknoloji dışında. sapıklar o zaman da vardı. seks o zaman da vardı. aldatmalar o zaman da vardı. cinayetler o zaman da vardı. hırsızlık o zaman da vardı. dolandırıcılık o zaman da vardı vs vs diye bu liste uzar gider. türkülerin nerelerden ilham aldığını inceleyin daha iyi anlarsınız bu söylediklerimi. dünya tarihinden istiyorsanız savaşaların neden çıktığına bakın. bence nesil bozulmuyor evet bir kaç konu da yozlaşmaya başladığını kabul edebilirim ancak bozulduğu bir realiteyi yansıtmamaktadır kanımca aksine düşünen, sorgulayan, daha çok şey bilen, daha çok düşünen insanlar yetiştirmeye başlandığını düşünüyorum.
en sıkıcı muhabbettir. 'size de bozuk demediler mi a godoşlar' diye sorası gelebilir insanın. yaşayamayıp içinde kalanların, sonraki nesiller tarafından gerçekleştiriliyor oluşunu sindirememe durumu ve bu durum üzerinden prim yapma hali.
teknolojinin yeni nesli bozmuş olmasıdır. cep telefonu ve internet gençleri yalnızlaştırıyor tabi bunun illaki psikolojik olarak yansıması olacaktır.
birde şu incisözlük denilen yer iyi hoş komik ama herkes herşeyle dalga geçip gülüyor ama kalpleri köreliyor farkında değiller. bu akımdan dolayı yeni sözlük yazarları ile eski sözlük yazarları entrylerine bakarsak bir ahlak ve kalite farkı var.
bizlerde teknoloji çağıyla yetiştik ama teknoloji ile büyümedik. bu yüzden en azından bunun bir takım götürülerinin daha farkındayız. tavsiyem internete ve şu cep telefonu olayına mesafe koymalarıdır.
(olumlu yönleri kitap okuma alışkanlıkları önceki nesillere göre daha yaygın sanki. bu da güzel birşey hep olumsuzluktan bahsetmeyelim)
cumaya bakıyorsunuz eskiden camii ye bu kadar genç insan gelmezdi.
dinine bağlı fakat bir o kadar tahammülsüz ve saygısız bir nesil.
dinine bağlıdan kasıt namaz kılan anlamında çünkü sünnilik dini, bizlere namaz bir yana her şey bir yana diye öğretti. o kadar önemli. haliyle namaz kılmak dindarlık nişanı oldu.