çocuklar her zaman çocuktur. ama nesil farkı, yetiştirme, sosyal kültür etki ediyor. üzülüyorum. daha daha da yeni nesil çocuklar saklambaçdan, yakar toptan, mahalle maçından, tasolardan, ip atlamadan, aldıkları harçlıklarla mahalle arasında kola çekirdek keyfi yapmalarından mahrum olmasından yani.
ebeveynleri tarafından sürekli pohpohlanan, her türlü şımarıklıkları ''çok zeki ama ne yapsın yavrucak'' kılıfıyla mazur görülen güya özgür yetişsin diye ortalığın içine etmesine güleryüzle karşılık verilmesi beklenen minik canavarlar. tabii ki aralarında çocuk gibi çocuk olanlar var ki onlar tadından yenmez.
Bir elinde tableti bir elinde mc donald menüsü avmnın yemek katında kolasını yudumluyor ve ailesi gözünün içine bakıyor
Afedersiniz ama yeni nesil tam bir keyif pezevengi olmuş .
bana göre çok şanssızdırlar. mahalle maçı yapmıyorlar bir kere çok büyük eksiklik bu mahalle maçını geçtim maç bile yapmıyorlar sokakta. sonra ben yıllardır saklambaç oynayan çocuklar da görmüyorum içler acısı bir durum.
zaten pvc pencerelerden dolayı cam macunlarını da sökme zevkinden mahrumlar. çocuk olmanın zevki nerede bu devirde.
"PC oyunlarıyla beslenen çocukların birinin ölümünü duyduğunda verdikleri tepki şu: Sadece tek canı mı varmış?" diyordu bir birileri. çocuklara hayatı,doğayı, sevmeyi ve yaşamayı öğretin kapitalizmden kurtarın kapitalizme dur diyin!
boyları çok küçük efendim bu yeni nesil çocukların. çocuğun tekine sordum ''sen kaça gidiyorsun'' diye ''orta son abi'' dedi yeminle şok oldum. ben mi çok yaşlıyım bilemedim. bizim zamanımızda orta son'a giden çocuk hayvan gibi olurdu. çekmiş lan bu bebeler !
misafirliğe gidilir ailenin 4 yaşında bir kızı vardır ve bilgisayar başında büyük bir ciddiyetle oturmaktadır.uzaktan bunu gören ben:
-ipekciğim ne yapıyorsun bakalım?
-oyun oynuyovum.
-ne oynuyorsun? güzel mi?
-eyc of empfayz
-oha, nasıl ya? ay pardon.
koşarak yanına gittim hatun harbi oynuyordu, yani baya baya oynuyordu yaw.
sonra ben kendimi kaptırıp hatunla ciddi ciddi oyun hakkında muhabbet ettim, bi güzelde yorum yapıyordu ''siffesi va bunun daha hıslı yapıyo herseyi, böle yavaş olduğuna bakma.'' ''ben türklevle oynuyovum''
aynı hatun birgün tv başında natgeo'da nefertiti belgeseli izleyip ertesi gün bana mısır tarihini anlatmış çocuktur.
tabi aranızdan bir kaç dangalak çıkar kesin şimdi "o kız büyüyünce kesin kaşar olur" diye... söyle söyle içinde kalmasın amk! içinde döner felan sonra mazallah.
cipsleri, bakkal görmeden bir an önce elleriyle hepsini kırıp, kontrol etmiş çocukdaki heyecanı yaşayamamış veletlerdir.
sabah küsüp akşamına kol kola vermiş gezen iki arkadaşın mutluluğunun tadına varamamışlardır.
kış geldiğinde kar yağsada 2.5 litrelik kola şişesinden kayak yapıp yokuştan yardırmak için camda guguman kuşuguguk kuşu gibi beklememiştir. tek düşündüğü okulun tatil olmasıdır.
susadığında annesi eve alıcak diye kendi evine değilde komşu ayşe teyzenin* evine koşmamıştır.
oyun oynarken sokağın girişlerini çöp kutusuyla kapatmamıştır,
kaleye mum dikmemiş çocuklardır. saklanbaç, körebe, yerden yüksekne oynamışız arkadaş bilmezler.
en önemliside kasetleri kalemle sarmak. bunu hiç dadamayacaklar ya ona üzülüyorum...
hayatında hiç mahalle savaşı yapmamış çocuklardır. hey gidi günler... ayrı mahallelerden iki grup toplanır kartonlardan zırhlar kalkanlar yapardık. çayırlıktı tabi öncelerde her yer bina değildi. taş atardık önce, sonra sopalarla dalardık birbirimize. ardından da top oynardık.
mahalle maçında kendini messi, c. ronaldo, ibrahimovic gibi güne ayak uyduran topçuların isimleriyle anan fırlama yeni yetmelerdir. ayrıca knight online manyağı oldukları unutulmamalıdır.