Elde iPhone, başta rengarenk türban, Skinny jean, yüzde makyaj, dudaklarda ruj, tırnaklarda oje.
Laik ülkede yaşadıkları için neyin ne olduğunu bilmemektedirler.
istiklalde popo altı çantalar ve sınırları zorlayan bollukta yerleri süpüren pantolonlarıyla insanın şaşkına çeviren genç kızlarımız.
birde "bitek saçın gözükmüyo abla" dedirten cinsleri vardır ki , akıllara zarar.
bunun bir çelişki olduğunu anlatmaya çalıştığında ise modern olduklarını türbanı yorumladıklarını savunurlar.
zaten konuyu uzatmak imkansızdır , hemen hırçın savunmalar "özgürlüğümüz sınırlanıyo" cümleleri başlar.
tartışmak manasızdır , herkes istediğini giysindir.
nesli, değişimi, çağın dinamiklerini iyi algılayıp, kendilerine helal olan şekilde örtünenlerdir. asıl konu, her an her yerde kişisel hak ve özgürlük çığırtkanlığı yapanların bir türlü insanların inançlarını sindirememesi, saygısızlığıdır. diğer taraftan bilgi açığı olan bazı müslüman kadınların nasıl ve neden örtüneceğini bilmemesinden kaynaklanan giyim şekline sahip olmasıdır.
insanların inançlarıyla alay eder, hayata bakış açılarına güler ve aşağılarsanız, onlarda aynını size yaparlar.
durum farklılaşmaktan öte yeni neslin 'türban'ın manasını tam anlamıyla idrak edememesinden kaynaklanır. ailevi baskılar, özenme, açıklık-kapalılık arasında gelgitler yaşama tamamen 'idrak' sorunu olan bireylerde bulunur.
türban tek başına islamı yaşama biçimi değildir. tasavvuf, fıkıh, akaid gibi ilimlerle yoğrulan bir ruh ancak idrake ulaşabilir. idrak noktasına ulaşan bir ruh da 'farklılaşma' çabası içine girmez.
üzülerek söylüyorum ki şuanki nesil idrak sorunu yaşamakta. bütün bu bahsedilen farklılaşma fakat farklılaşamama durumları yaşadıkları ikilemden meydana gelir. 'türban takınca ben tam bir müslümanım' bilinçsizliğinden sıyrılamadıkları için böyleler. haramı-helali, günahı-sevabı bilmeyen/bilmek istemeyen bir nesil ile karşı karşıyayız.
nasıl ki namaz kılınmadığında insan tam bir müslüman olamıyor, türban da böyle.