Yeni-Kantcılık 19. yüzyılın ortalarında başlayıp günümüze kadar devam etmiş olan bir felsefe akımıdır. Eduard von Hartmann ile Helmholtz'un Kant'a yönelik yürüttükleri çalışmalar, Otto Liebmann'ın "Kant'a dönelim" (zurück zu Kant!) çağrısı, Friedrich Albert Lange'nin Kant'ın bilgi teorisini değerlendiren çalışması, Yeni-Kantçılığın doğuşunda etkili ve belirleyici olmuştur.
Bu eğilim felsefe tarihinin en uzun süreli eğilimlerinden biri olarak kabul edilir, çünkü günümüze kadar gelen ve hala devam eden bir felsefi tutumu ifade eder. Buna yanı sıra özellile 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başlarında etkili olduğu söylenebilir. Pozitivist eğilime karşın bir tepki olarak doğup geliştiği de belirtilebilir.
Doğa bilimlerinin idealleştirilmesi, Sosyal Darvinizm'in yaygınlaşması ve pozitivist bilimin giderek güçlenmesine karşı, felsefe içinde gelişen tepki kendisini yeni-kantcılık olarak ortaya koyar. Yeni-Kantcılar ayrıca Hegelci idealizme olduğu gibi Marksist materyalizme de tepkilidirler. Kantçı düalizm bu yeni-kantcılık eğiliminin temel ilkesidir.Bu düalizm fenomen-numen ayrımı üzerien kuruludur ve yeni-kantcı okulların hepsi bu ayrımı sürdürürler.
Kant`ın çeşitli kategorilerini yeniden değerlendirmek şeklinde ortaya çıkmışlardır. Özellikle 19. yüzyıl ortalarından itibaren etkili olan 20. yüzyıl felsefesi, 19. yüzyıl sonlarından başlayıp günümüze kadar gelen ve devam eden düşünce geleneklerini ve felsefi akımları kapsar.Yeni-Kantcılık akımı, Kant sonrası Kantçılığın önemli örneklerindendir. Kantçılık daha çok akademik ya da kürsü felsefesi olarak gelişmiş ve öyle adlanırılmıştır. Ana eğilimleri itibariyle Kant'ın aşkınsal idealizmini benimseyen yaklaşımlar ve eleştirel felsefesine dayanan yaklaşımlar olarak belirtmek mümkündür.