milyarlarca dolarlık havacılık projeleri ve uçakları kendi yazılımlarıyla uçurmak isteyen devletler...
f-16 uçakları lockheed firması ve amerikan havacılık endüstrisinin en fazla sayıda ürettiği muharebe uçağı..
hava kuvvetlerinin bu uçaklara ihtiyacı var ,yıllardır kaza kırımına uğrayarak düşen savaş uçaklarını,hava kuvvetlerinin muharip filolarındaki savaş uçağı sayısını azımsanmayacak ölçüde azalttı.bu eksiklerin tamamlanması gerek.
bu koşullarda f-16 larınıza milli yazılım yükleyip uçurcaz derseniz kongre'den lockheed firmasının bu satışını onaylamasını beklemek gülünçtür.
birkaç yıl sonra,hava kuvvetleri envanterine f-35 tipi yeni uçaklar girmeye başlayacak.
görünürde müşterek bir proje gibi gözükse de amerikalılar projeye ait kritik bilgilerin tamamına yakınını projeye dahil olan ülkelerle paylaşmıyorlar.ingilizlerle bile...
proje geliştirmesi için amerikan ordusunun ayırdığı ödenek 20 milyar dolara yaklaşıyor.bir uçağın maliyetinin 110 milyon dolar gibi bir rakama ulaşabileceği söyleniyor.amerikan hava kuvvetlerinin şimdiden ısmarladığı 1250 gibi uçuk bir sayı ile projenin amerikan bütçesine yükü 150 milyar dolar gibi bir rakama yaklaşıyor.
konuyla ne ilgisi var?
uçakların thk'ne katılacağı yıl olarak 2015 telaffuz ediliyor.söyleyeceğim şu..yarın birgün bu uçaklara da milli yazılım takalım derseniz inanın adama gülerler...bütün bir amerikan silah lobisi ve türk havacılığındaki amerikan tekeli göz ardı edilse bile ne yazık ki türkiye'de bu amerikan uçaklarını almıyorum diyebilecek bir güç mevcut değil,yakın zamanda olmayacak da..bu yüzden amerikan uçaklarına milli yazılım takıp yüzlerce milyar dolarlık emeğin üzerine konma ulusal ülkümüz,galiba daha uzun bir süre hayal olarak kalmaya devam edecek.
keşke yiyebilsek,ama yedirmezler.
bir sizin kafanız çalışıyor bizim milletimizin ordusu bilemiyor değil mi? bu ordu keriz bir siz akıllısınız(?)
elbetteki nato uçaklarını tanıyacak eğer siz bir nato üyesiyseniz. kusura bakmayın ama bildiğiniz pırpırlı tayyare uçmuyor burada göresin ve deşifre edesin ne uçağı olduğunu.
aviyonik sistem öyle basit bir teknoloji değildir. uçağın herşeyini kontrol eder. aviyonik sistemi olmayan, bilgisayar sistemi olmayan bir uçağı kaldıramazsınız. ya da havada dengede tutamazsınız. flapları otomatik olarak bilgisayar yazılımı hareket ettirir. uçağın stall olmamasını, silah sistemlerini, pitot tüplerinin ölçümlerini, gövde üzerindeki basıncı hatayı vs. yi hep bu uçağın genellikle burun kısmında bulunan aviyonik sistemler ayarlar. yani eğer sizin ülkenizde bir f 16 filonuz varsa en iyi yazılımı kullanmalısınızdır.
sanmayın ki ülkemizde "sadece" aselsanın geliştirdiği yazılım kullanılmaktadır f 16 larda. hiç alakası yok aselsan uçağın yapımcısı olan amerikan yazılımının üstüne uçağı daha nitelikli hale getirmek için eklediği yazılımlarından bahsedebiliriz ancak. yani yine temel olarak amerikan yazılımı hiç bir zaman 0 lanamamıştır.
madem aselsan yüzde yüz yerli yazılımı bulmuştu, neden bizim aselsan mühendislerimiz o zaman amerikan kodlarını kırmışlardı? yani eğer var olan bir yerli yazılım zaten bulunsaydı o mühendisler o kodları kırdıkları için bu kadar önemli olmayacaklardı. eğer yerli bir yazılım varsa bu demektir ki o kodlar zaten kırılmıştı. tabi bu konunun aselsan mühendislerine hemen şaaak diye bağlanması da bir gariptir o da ayrı. hava kuvvetleri komutanlığı keriz, ülkesini düşünmeyecek kadar satılmış(?) bir biz biliyoruz bu yazılımların uçakları vuramadığını(!)
ayrıca bu yeni yazılımın kullanılmak istenmesinin bir sebebi daha gelişmiş bir sistem olduğundan dolayıdır. gelişmiş sistemler bir uçak için herşeydir. uçak ne kadar eski olursa olsun eğer gelişmiş bir aviyonik sistemi varsa çok mükemmel bir uçağa dönüşebilir. uçağın tepki sürelerini aerodinamik ayarlarının sınırlarını yükseltir daha gelişmiş bir sistem. bundan dolayı ordunun onayı üzerine bu yeni sistemlerde karar kılınmıştır.
bu konuyu hükümete bağlamak da bir garip. hangi devirde ordunun ihtiyacı, ordunun ihalesi hükümetin ağzının içine bakmıştır? ordu belli bir ihaleyi gösterir ve hükümet buna imza atar. kafasına göre rte tutup lan dur şu uçaklara yeni bir yazılım alayım diyemez. çocuk oyuncağı değildir bu elma şekeri yemeyin.
bu yeni sistemler amerikadan alınacak 30 yeni f 16 da kullanacaktır. bir haberi gazeteden okuduktan sonra biraz derine inilmesi olayın araştırılması gerekir zira. dedikodu haberleri okumuş olursunuz yoksa sadece.
direkt olarak; "neden bizim değil abi yazılım" gibisinden bakılmaması gereken olay.
--spoiler--
ITT marka ALQ-211V serisi cihazlar, Türkiye'de imal edilen ALQ-178V serisinden daha yeni bir sistem.
--spoiler--
aselsan'ın ürettiği sistem, amerikan şirketinin sistemine göre daha kötü bir sistem. şu da var, sonuça siz o sistemi buraya getirmeden göremezsiniz, muhtemelen hava kuvvetleri komutanlığı, o sistemi buraya geldikten sonra inceleyip, uygun olan kısımları kırmak için çalışmasnı yapacaktır. keza; daha önce benzer bir durum -sistemin kırılması- olmuş üstte bir entry'de de bahsedildiği üzere, abd sistemin kırılmasına çok bozulmuş, açmış olduğumuz bir helikopter ihalesine de girmemişti.
biz de isteriz milli yazılımımız kullanılsın, ancak "bizim olsun, kötü olsa da olur" mantığı yanlış bir düşüncedir. şahsi düşünceme göre, bu yazılımlar elde edildikten sonra, aselsan bu sistemi çözerek, aleyhimize olacak özellikleri bertaraf edecektir.
sen kalk her şeyiyle yüzde yüz yerli olarak uçağı yap, elin gavuru gelsin onun içine kendi yazılımını atsın! işe bak ya hu!
aselsan yazılımı koy bakalım o uçağı uçurabiliyor musun, ya da adamlar sana uçak satmaz yazılımınla ortada kalırsın en basitinden. bağımlı olan biziz maalesef.
ne zaman ki uçağını kendin yaparsın, işte o zaman her şeyiyle güvenebileceğin bir askeri mühimmatın olmuş olur o uçak.
meselelere bu kadar basit bakmamak lazım.sonuçta her ne kadar kendimiz üretebilsekte f-16 ları yine amerikadan almıyormuyuz,dolayısıyla bu uçaklar amerikan aviyonik cihazları ile gelmiyormu.öyleyse bu donanıma uygun yazılım kullanılır.burda zaten asıl mesele yazılımı kimin ürettiği değil,kiminkinin daha gelişmiş olduğudur.ülkemizde de hangisinin gelişmiş olduğuna karar verebilecek bir ton kurum var.öyle yerli malı olsun mantığıyla işlemez bu işler.çünkü bu programlar çocuk oyuncağına benzemez.uçağın beynidir.
türk uçaklarının yunan uçaklarını dost,düşman görmesi gibi bi olay yoktur.bildiğim kadarıyla ikincil radarlarda uçağın bir "nato" uçağı olduğu anlaşılır,daha sonra yunan uçağı olduğu tespit edilir.ve nato uçağını vurmayı engelleyen sistemde yanlış hatırlamıyorsam baya bi öncelerde kırılmıştı,hatta amerikaya söylenmişti,pek hazzetmemişlerdi falan.meşru olmayan bir biçimde hakkın rahmetine kavuşan mühendis abilerimizin olayının altında daha başka şeyler olduğunu düşünüyorum.
aselsan'da kazayla(!) ölenlerden birisinin akrabam olmasına rağmen gerçekleşen olayların "şehir efsanesi" diye adlandırılması ile sonuçlandırılan başlıktır.
şehir efsanesidir . bide kanserin ilacını bulan adam vardır ama amarika adamı hemen kaçırır ve yok erder , böylece gizli bilgileri elde eder . bide erke olayı var ona hiç girmiyorum .
olayın ilginci milletin bi anda askeri uzan kesilmesidir . f16 yazılımı dediğin nedir ki , adam oturacak pc nin başına açacak SQL sonra gelsin yazılımlar .
hava kuvvetleri komutanlığı'nın aselsan yazılımının abd yazılımına göre daha kötü olduğu ve sipariş edilen yazılımın zamanında yetiştirilememesinden endişe duyduğu için abd yazılımının alınmasını önermiştir. -daha önce aslesan'a verilen bir sipariş zamanında teslim edilmemiş-
başbakan, savunma sanayii müsteşarlığı'nın milli yazılım ısrarına rağmen, yazılımın abd'den alınmasına imza atmıştır.
amerikan yazılımı yüklenmesi olayını bilmeyenler ve merak edenler için açıklamayı bir borç bilirim. şöyleki;
f16 uçlarında eskiden de amerikan yazılımı kullanıyorduk. bu yazılımın bize sunduğu en kurnaz dezavantaj, amerikan ve yunan savaş uçaklarının bizde dost uçak olarak görülmesiydi. aselsandaki mühendislerimiz bu yazılımı bozan bir sistem bulmuşlar ve bunu hayatlarıyla ödemişlerdi. bu olayı, anında örtbas eden yalaka medya sayesinde değil forward maillerle duymuştuk ilk ve akabinde tarafsız sayılabilecek yayın organları da haberi ele almıştı. mühendislere intihar süsü verilmiş, olay ise sessizliğini korumaktaydı. şimdi yeniden amerikan yapımı yazılım duyacağımızı öğreniyoruz hemde r.t.e nin emriyle!
başımıza bu da mı gelecekti dediğimiz hadisedir ve an itibari ile başbakan'ın yaptığı açıklamadır. aselsandaki mühendis ölümlerine neden olmuş ve bizim tarafımızdan değiştirilmiş yazılımlar bu yeni kararla tekrar a.b.d. nin ellerine sunulmuştur. ve en enteresan olanı da haberin milliyet sütunlarına verilmesi ve hemen geri çekilmesidir.
bu yüzden vermeye hazırlandığım link bir anda yalan oldu, şok oldum.
hamiş: aydın doğan tekelindeki medyanın haberi apar topar kaldırmasına elbette şaşmıyorum da, bu olayı hangi akla hizmet kabul ettik onu anlamıyorum.bu mesela türbandan daha önemli. emin abi * olsaydı yazardı be!
