Hatırlıyorum ya daha cocukken yeni doğan bebeği yıkama seansları oluyordu, onu o bebek küvetine koyup yıkayıp, oynarlardı. Biz de köşeden kenardan izlerdik. Valla birinin bebeği olsa da izlesem diye heves ettirdi bu başlık.
Hayal edince bile kalbim ısındı şu an, olsa da yıkasak. Minik küvetinde, banyo filesine yatırıp ılık ılık yıkamak, onun o korkan şaşkın bakışlarını görmek, tertemiz giydirip mis kokusunu koklamak demektir.
stresin kralı, çilenin büyüğüdür. bebeğin nasıl tutulup nasıl tutulmaması gerektiğine mi gerilmeli yoksa su sıcak oldu su soğuk oldu tartışmalarına mı bilinmez. bir bakmışsınız sonunda 3-3,5 kilo canlı vücuttan 3-3,5 kilo ter boşalmasına neden olmuş. ezcümle zor iştir.
hobbit: yeni doğmuş derken bir iki aya kadar olan bebek kast ediliyor.
36-37 derece suda, bacaklar aşağı gelecek şekilde kola yatirilarak yapılmalıdır. duş zımbırtısı cocuga tutulmamali, mumkunse tastan dökülen suyla durulanmalidir. şartlar uygunsa, bebek her gece uyumadan yikanmali, en kolayi da dusa girip bebegi de kucaga alip yikamaktir ki bu cok cok keyiflidir ama dalıp 30 saat banyoda kalmamak gerekir. yikadiktan sonra da seri bir şekilde kurulanip, giydirilmelidir zat i muhterem. (entry'de, 10dk once dogmus bebekten bahsedilmemektedir.)
(bkz: kardesle arada 18 yas olmasi)* *sonra biraz büyür, gicik bir yaratiga dönüşür.
Balık gibi elinden kayan minnak bir varlıgı yıkama hadisesidir.
doğru yıkanır ve korkması engellenirse, çok cici, çok sakin hatta keyifli olabiliyorlar.
Bir de o sırada su içmeye çalışan şapşikler vardır, izlemesi çok komik.
Yerim!!